Zamanın akışını bilemedik… Dışımızda kaldı zannettik akan zamanı! Sadece yüzümüzde fark ettik yılları… Geçen zamanın çizgileri alnımızda… Ama gözlerimiz çocuk hâlâ… O ilk anın içindeyiz… Cenab-ı Allah’ı görüyoruz… Ve biz ‘hiç’ yaşlanmıyoruz…
Peki, gözleri de yaşlananlar kim! O ilk anın dışına düşenler… Akan zamanı içlerinde hissedenler… Belki de bu yüzden hep ‘ölümsüzlük’ peşinde koşanlar… ‘Kalb’in ezeli düşmanları… Cenab-ı Allah’ı unutanlar… Onlar kim!
‘İnsan’ kalmayı başarabilen yaşlanmaz hiç! Cennet’te geri verir emaneti sahibine…
Ya ‘insan’lığını yitiren bunca kişi! Hiçbir haksızlık karşısında sesini çıkarmayanlar! Ya da zalimin yanında yer alanlar… Onlar kim!
Tek bir hesap sorucu vardır… O da Cenab-ı Allah’tır… Bu dünyadayken gözlerini, ellerini, tüm organlarını nasıl kullandığının da hesabını verecektir insan, ahirette… Ve bu melekelerin, kendileri de söze gelecektir birer birer dünya imtihanı sorulduğunda onlara…
İnsan acelecidir, evet! Zanneder ki kendisini sorgulayacak bir sahibi yoktur… Hem bu dünya hayatında günah işlemek için bu kadar acelecidir, hem de ‘ölümsüzlük’ peşinde hiç durmadan koşar durur… ‘İnsan’ dünya imtihanını veremezse, tüm melekeleriyle birlikte, onlara bu dünyada devamlı olarak zulüm ederse, onlar da Cenab-ı Allah’a her bir ‘şey’i söyleyeceklerdir…
Zalim olan her insan çabuk yaşlanır! Çocuk masumiyeti bozulmuştur… O günahkâr bir insan olmuştur… Kendi bedeninin üzerinde bile zulüm uygulamaya başlamıştır… Kendine zulmeden bir insan, başkalarına daha neler yapar! İşte dünyanın, bugünkü hâli budur…
Kapkaranlık kalpler! ‘Kalb’ aynaları, bakımsızlıktan kararmış… Cennet’i göremiyor artık ‘kalb’! Şeytan ise pusada! Cehennem’de bile olsa bir ‘ölümsüzlük’ peşinde…
Yoksa nasıl açıklanabilir bugün dünyanın her yanında uygulanan zulümler… İnsan hiçbir zaman böylesine, sistemli bir zulmün altında bırakılmadı… Her yanından kuşatılmadı… Ve farkındalığı, şeytan tarafından hiç bu kadar örtülmedi… Bilerek ya da bilmeden zalimlerin yanında yer almadı!
Ey hakikat! Dile gel artık… Bir başka zaman olmayabilir… Bizim de gözlerimiz yaşlanırsa ne olacak!
Allah’ım koru ne olur gözlerimizi, çocukluğumuzu, masumiyetimizi…
Bizi nefsimizle yalnız bırakma…
Zalimlerin arasına katma…
Sen, yalnız sen varsın hepimize hesap sorucu…
Gözlerimizi açtığımızda ilk seni gördük, kaparken de en son seni görmek isteriz biz bu dünyadan ayrılırken…
Bundan sonrası ‘bir’ Cennet hayatı nasıl olsa!
Cennet bize de nasip edilmişse elbette…
( Ey kalbim!
Ey!
Ey gözlerim!
Ey!
‘İnsan’a yapılan bunca zulüm, gözlerimdeki ‘bir’ Cennet hayalini söndürmek üzere artık bu dünyada!
Yetiş Ya Resulullah!
Sana en çok şimdi ihtiyacımız var hepimizin…
Gözlerimizin ‘nur’unu söndürecekler yoksa!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle