En Sıcak Konular

Bülent Korucu


Bülent Korucu
0 0 0000

CHP'de Sav dönemi



Cumhuriyet Halk Partisi'nde direksiyonu Kemal Kılıçdaroğlu'nun değil, Önder Sav'ın tuttuğu ayan beyan ortaya çıkıyor. Bugüne kadar karizmatik liderlerin arkasında gölge adamlığı yeğleyen Sav, artık 'patron benim' demekte sakınca görmüyor.

Değişmez genel başkan sanılan Deniz Baykal'ı saf dışı bırakmasının ardından Gürsel Tekin'e karşı giriştiği operasyonu gizleme ihtiyacı hissetmiyor. Tersine 'bıraksaydım dönecekti' anlamındaki sözleriyle Baykal'ı götüren kişi olduğunu kayıtlara geçiriyor. Parti Meclisi'ne seçilen ancak Merkez Yönetim Kurulu'na giremeyen eski İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'e geçit vermeyeceğini beyan ediyor. İl başkanlığına dönmeye çalışan Tekin'i Sav'ın veto ettiği anlaşılıyor. Sav buna 'Tekin'in Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmakta tereddüt etmesini ve son gece yaşanan PM listesi krizini' gerekçe gösteriyor. 'Siyasette hataların bedeli vardır.' demeyi de ihmal etmiyor.

Sav, eskiden de etkiliydi ama bağıra bağıra yapmazdı. Yeni dönemde mücadeleyi açık yürütmeyi tercih ediyor. Saklanmasına hem gerek kalmadı hem de açıklık politikasıyla gücünü tescillemek istiyor. Bu, bir kişisel tatmin arayışı değil. Partide hizip haline gelebilecek kişilere 'önleyici vuruş' yapıyor. Baykal'ın canlanmasından korktuğu belli. "Altan Öymen dönemindeki gibi geri dönmesi mümkün değil." sözlerini 'dönmemeli ve dönmesine izin vermeyeceğim' şeklinde okumak lazım. Aynı şekilde Gürsel Tekin'in İstanbul'a dönüşüne vize vermeye niyetli görünmüyor. İstanbul, medya ve ekonomi merkezi olarak siyasi partiler için hayati önemde. Ankara il başkanlarını bile kimse tanımazken İstanbul'da ikinci, üçüncü sıradakiler medyada kendilerine yer buluyor. Tekin, Ankara veya İzmir il başkanlığını istese sorun çıkmaz. Ancak medyaya dokunabileceği, temas kuracağı yerde durması, Sav için potansiyel risktir. Sav, bu riski almamak üzere bütün gücünü kullanacak. Muallakta duran Tekin'in mücadele etme şansı fazla yok. Kimse Baykal'ı devirmiş adama karşı çıkmaya cesaret edemiyor. 34 ilçe başkanının aleyhte görüşüne şaşıran Gürsel Bey'i bitirmek Baykal'dan daha zor olmasa gerek. Başkan olmadığı için il teşkilatının gücünü kullanamıyor, medyadan destek alamıyor. Tek güvencesi Kılıçdaroğlu'na yakınlığı idi. Televizyonda Deniz Bey'in gidişinde döktüğü gözyaşları Kemal Bey tarafından fazla ciddiye alınmış görünüyor.

Mağlupların ittifakından başka seçenek kalmıyor. Onun için ise bütün köprüleri atmak gerekiyor. Gürsel Bey henüz o noktada durmuyor. İstanbul'a dönme umudunu korumaya çalışıyor. Dün yapılan MYK toplantısı son umutları suya düşürecek şekilde bitti. Boş illere başkan seçmeyle ilgili taleplerin belirsiz bir tarihe kadar askıya alındığı açıklandı. 'Siyaseti bireylerin beklentilerine göre yapmıyoruz.' açıklaması da cabası. Tekin'i ya unutulmakla yüz yüze bırakıyorlar veya hamleye zorluyorlar. Sav tarafından Kılıçdaroğlu'na destek vermekte geciktiği gerekçesiyle eleştirilen Tekin'in fazla zamanı kalmadı. Yakın vadede duruşunu netleştirmesi şart. Ulaşmasına ve onunla yalnız kalmasına müsaade edilmediği için Kılıçdaroğlu'nu ikna etmesi gittikçe zora giriyor. Seçime kadar bekleyip Meclis'e girme ihtimalini zorlaması düşünülebilir. Ancak onun da garantisi bulunmuyor. MYK'da üzerini çizen Sav'ın, aday listelerini hazırlarken Tekin'e geçit vermesine sebep yok. İstanbul'da CHP'yi uzun süreden sonra yarışa ortak eden İl Başkanı Gürsel Tekin'in parti içi hesaplaşmanın kurbanı haline gelmesi iyiye işaret değil. Eskiden sadece teşkilatların bildiği, 'Genel başkan üzerindeki Önder Sav gölgesi'nin seçmenin gözüne sokulmasının götürüleri hesaplanmalı. Önder Sav liderliğindeki bir parti yüzde kaç oy alır? CHP, Kılıçdaroğlu alternatifini kendi eliyle bitiriyor, onu kukla lidere dönüştürüyor. Ve bunu sadece Önder Sav için yapıyor. Değer mi? Karar CHP'lilerin, bizden söylemesi.

 
zaman



Bu yazı 1,211 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 28 Eylül 2012 Emri verenle alan bir olur mu?
    • 11 Eylül 2012 Siyasette sonuçsuz arayışlar
    • 4 Eylül 2012 PKK'yı kim cesaretlendiriyor?
    • 3 Ağustos 2012 Özkök Paşa'nın tarihî tanıklığı
    • 31 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu, koltuğunu sağlamlaştırdı
    • 27 Temmuz 2012 Anketler ne diyor?
    • 6 Temmuz 2012 Ahmet Şık, Ahmet Şık'ı yalanlıyor
    • 26 Haziran 2012 Karayılan söyledikleri mi kaçırdıkları mı?
    • 15 Haziran 2012 Özal'ın ölümü aydınlanacak mı?
    • 22 Mayıs 2012 Anayasanın dili
    • 11 Mayıs 2012 Başkanlık Türkiye'de uygulanabilir mi?
    • 8 Mayıs 2012 CHP'de yerel seçim mücadelesi
    • 4 Mayıs 2012 AİHM, mahkemeyi ibra etti
    • 17 Nisan 2012 Balyoz'da acı fren!
    • 27 Mart 2012 Balyoz'a ABD'den destek gelmiş!
    • 16 Şubat 2012 MİT tartışmasındaki toz bulutu
    • 8 Şubat 2012 Dindarların talebi özgürlük
    • 3 Şubat 2012 CHP'liler dama oynuyor
    • 31 Ocak 2012 CHP'de anomali doğumun yan etkileri
    • 20 Ocak 2012 Mahkeme aslında 'örgüt var' diyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,783 µs