0 0 0000

İsrail bize ne yapar?..

Ermenistan yönetiminin, ABD’nin yeni Erivan büyükelçisi Matthew Bryza’ya eşinin bir Türk, Zeyno Baran olması nedeniyle karşı çıkması, nasıl bir “fanatikler coğrafyasında” yaşadığımızı göstermesi açısından önemli. Eşi Türk bir büyükelçiye bile tahammül yok... İçinde bulunduğumuz bölgede “ırkçı” aradığında sadece İsrail kabinesinin üyelerine ulaşmıyorsun, başka sınırlarımızın perde arkalarında da benzer eğilimler var.

Bir demokratik güç...

 İsrail’in, Mavi Marmara katliamı sonrasında dünyada yaşadığı sendelemenin perde arkasında önemli bir “Türkiye faktörü” var. İsrail, bugüne kadar Ortadoğu’da diktatörlükler veya hanedanlar ile savaştı. Tarihinde ilk kez, “Avrupalı demokrat bir ülke”, bölgede yaşanılan bir “insan hakları ihlaline” bu kadar güçlü  bir şekilde müdahale ediyor.  İsrail alışık değil. Çünkü, bir diktatörlük veya molla rejimi ile savaşmak kolay, arkanıza bir anda Batı’nın bütün unsurlarını alabilirsiniz ve yaptığınız herşey yanınıza kar kalabilir. Ama bir “demokrasi ülkesi”ne karşı ne yapabilir, neyinden şikayet edebilirsiniz?

Hamas çizgisi martavalı...

Tabii ki Batılı yayın organlarının güçlü köşelerinde Türkiye’yi, “İran-Hamas çizgisinde” göstermeye çalışacak kalemler olacaktır. Emirlerini nereden aldıkları da bellidir. Ama bir NATO ülkesinin, bir Avrupa Birliği tam üyelik süreci yaşayan bir ülkenin, bütün demokratik yapılanmasıyla “İran çizgisinde” olduğuna inanmak ancak “geri zekalıların” işi olarak görülebilir. Medyası özgür, hükümeti seçimle gidip gelen ve Avrupa güvenliğinin en güçlü unsuru olarak adlandırılan bir ülkeyi, Ortadoğu’nun cılız bir örgütünün yanında portrelendirmek, siyasi bir trajedidir.

*Balkanlar’daki inanılmaz atak...

 Bakınız, bir takım meslektaşların da pek sevdikleri bu yakıştırmaya layik görülen bu ülke, son bir ay içinde, Avrupa’nın yıllardır yapamadığını yaptı: Balkanlar’da Bosna-Hersek ile Sırbistan’ı barıştırdı!..Bununla da kalmadı, Bosna-Hersek’in NATO üyeliğinin yolunu açarak Avrupa güvenliğine inanılmaz bir katkıda bulundu. Ankara’nın öncülüğünde atılan bu adımlar Avrupa’da akılları başlara getirdi ve AB’nin dışında tutulmaya çalışılan Müslüman nüfuslu Balkan ülkeleri, Arnavutluk ve Kosova’nın da Avrupa entegrasyonu içine alınmasını sağladı...Bütün bunları, “Hamas yanlısı” olarak adlandırılmaya çalışılan bu ülke, yani Türkiye yaptı!..

Asya’da yeni dönem...

 Tamam...Brezilya ile birlikte Tahran’a kadar gidilip, Tahran Protokolü imzalanarak “pişmiş aşa su katılmış” olabilir!..Çünkü anladığımız kadarıyla herkes İran’ı “dövme”nin peşindeydi, buna izin vermedik...Ama, bakın, Asya’nın gelecekteki güvenliği bugün İstanbul’da ele alınıyor ve Rusya lideri Vladimir Putin ile  İlham Aliyev (Azerbaycan) ve Nursultan Nazarbayev (Kazakistan) bir kez daha Avrupa ile Asya’nın kucaklaştığı bu kentte buluşuyorlar. Dünya ekonomisinin can damarını, yani enerji kaynaklarını akılcı bir planlama ile yönetecek bir çalışma için...

İsrail’in gerçek gücü...

Bütün bu göstergelerden yola çıktığımızda, gelecek bize ne gösteriyor ve İsrail bize bir şey yapabilir mi?..

21’inci yüzyılın Soğuk Savaş sonrası dengeleri, geleceği belirleyecek devletlerin başına Türkiye’yi koyuyor.  İsrail ise, Ortadoğu’da giderek radikalleşen küçük bir devlet olarak giderek “ikincil” bir devlet durumuna doğru yol alıyor. İsrail gibi radikal bir devletten 21’nci yüzyıla dönük tek beklenti en fazla, Filistin’le anlaşması, iki devletli çözümün  yolunu açması olacaktır. Hepsi o kadar...İsrail bunu da yapmazsa, yakın bir gelecekte daha da zor günler yaşayacaktır...Türkiye ise, izleyeceği politakalar ile Balkanlar-Ortadoğu-Kafkasya-Orta Asya hattında güvenliğin ve istikrarın teminatı bir ülke olarak dünyanın “yükselen güçleri” arasında yer alacaktır...

Hatırlayın... Bir takım aklı evveller,
parlamento 1 Mart tezkeresini reddettiğinde kalemlerinden kan damlayarak “Amerika bizi cezalandıracak” teranesi tutturmuşlardı... Aynı nakaratı Davos’taki “one minute” olayından sonra da dinledik... Ne oldu? Hiçbir şey...

Geçiniz...

Türkiye gibi güçlü ve büyük bir devletin, İsrail gibi sıradanlar ile uğraşarak enerji kaybedecek hali yoktur...Gereği yapılır, zaten yapılmaktadır...

star

Bu yazı 1,378 defa okundu.