En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Erdoğan ne dedi?



İsrail askerlerinin Gazze'ye insani yardım götüren gemilere silahlı baskın düzenleyeceğine hiç ihtimal verilmemişti. Engelleme girişiminde bulunacağı ve biraz ileri giderek uyarı ateşi açacağı öngörülmüştü ama kanlı baskın asla. Yoksa saldırıya Türkiye bu kadar hazırlıksız yakalanmaz, Başbakan Erdoğan Şili'de, Genelkurmay Başkanı Başbuğ Mısır'da olmazdı.

İsrail bugüne kadar benzer olaylarda abluka uyguladı, zor kullandı ama silaha davranmadı. Belli ki mevcut İsrail yönetimin ölçüsüz ve dengesiz davranışları göz ardı edildi. İsrail'de her türlü çılgınlığı yapabilecek bir hükümet işbaşında... Bu hükümetin ne denli vicdan yoksunu olduğunu Filistinlilere yönelik askerî operasyonlarda, özellikle de Gazze'de gördük. Aklını yitireceğini kimse hesap edemedi.

Tamamen insani amaçla yola çıkmış yardım gemilerine uluslararası sularda baskın düzenlemek ve hiçbir askerî niteliği bulunmayan insanlara karşı silah kullanmak ancak aklını yitirenlerin yapacağı iş. İsrail'in yaptığı sadece vicdansızlık değil, aynı zamanda delilik ve çılgınlık... Bu çağda ne kadar güçlü himayeye mazhar olursa olsun aklını kaybetmiş çılgın devletlerin yaşama şansı pek yok.

İsrail, kanlı saldırıyla Türkiye'yi karşısına aldı. İki ülke ilişkilerinde zaman zaman kırılganlık yaşansa da Türkiye, İsrail'in konuşabildiği, masaya oturarak bölge sorunlarını müzakere edebildiği tek ülkeydi. Bazı krizlerde arabulucu rolü üstlendi.

Düşman denizinin ortasında yaşam mücadelesi veren İsrail, Türkiye'nin dostluğunu kaybetmiş olmasının ne anlama geldiğini çok geçmeden anlayacak. Türkiye gibi ülkelerin kıymeti yokluğunda anlaşılır.

Baskın hâlâ tüm yönleriyle açığa kavuşmuş değil. Ölenlerden dördünün Türk olduğu kesinleşti. Yaralılar ve gözaltında olanlar var. Türkiye infial halinde... Uluslararası camiayı ayağa kaldırmayı başardı. BM Güvenlik Konseyi'ni olağanüstü topladı. NATO'yu devreye soktu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu BM'de İsrail'in saldırganlığına karşı çok sert dil kullandı. Uluslararası zeminde İsrail bugüne kadar böyle ağır sözler duymadı. Beklenti sözün ötesinde... Dün sabahtan itibaren gözler grup toplantısında konuşacağını söyleyen Başbakan Erdoğan'daydı.

Erdoğan yurtdışından döner dönmez ilgili bakanlar ve Genelkurmay İkinci Başkanı ile mini zirve gerçekleştirdi. Ardından Meclis'e geçti. Erdoğan'ı dinlemek için gelenlerin arasında büyükelçilik mensupları da vardı. Grup toplantılarında pek görmeye alışık olmadığımız bir manzara. Yabancı konuklar için İngilizce ve Arapça simultane tercüme yapıldı.

Erdoğan'ın ekonomik müeyyideler de içeren bazı kararlar açıklayacağı beklentisi vardı. Bunun yerine Başbakan İsrail'e son uyarıları yaptı. 'Zorbalar, haydutlar, korsanlar bile belli ahlak kuralına uyarlar. Hiçbir hassasiyete uymayanlara bu sıfatı yakıştırmak bile iltifat olur.' dedi.

İsrail'e 'korsan, haydut ve zorba' ithamlarının bile ima etti. 'İsrail hükümetinin bu pervasız, hak hukuk tanımayan saldırısı mutlaka ama mutlaka cezalandırılmalıdır.' dedi. Bu çağrı uluslararası kamuoyunaydı. Başta ABD olmak üzere İsrail'e arka çıkan ülkelere ince göndermeler yaptı.

'İsrail'i sinsice desteklemekten' söz etti. 'Türkiye'nin düşmanlığı şiddetlidir' cümlesi İsrail'e gönderilmiş bir mesajdı. 'İsrail, Türkiye'yi başkalarına benzetmek gibi bir hataya düşmesin, bedeli ağır olur.' dedi. Erdoğan'ın ağır sözlerini İsrail'e gözdağı vermenin ötesinde 'son uyarılar' şeklinde okumak mümkün.

Başbakan bu konuşmayı ABD Başkanı Obama ile telefon görüşmesinden önce yaptı. Dün akşam saatlerinde gerçekleşen bu telefon konuşması önemli... Erdoğan bugün MGK üyesi bakanlar ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'la bir araya gelecek. Gündem, sözlerin ötesinde neler yapılacağı... Bütün sözler en sert dozda söylendi. Sözün ardı malum...

zaman



Bu yazı 1,240 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,087 µs