En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Rusya ile ilişkiler



Medvedev’in ülkemizi ziyareti ve çok boyutlu anlaşmaların imzası hem sürpriz etkisi yaptı hem de Rusya’ya, özellikle enerji konusunda, bağımlılığımızın artması endişeyle karşılandı. Oysa Rusya ile ilişkilerimizde bir denge kurulmasının ve bunun sağlam temellere dayanmasının istendiği gözleniyor.
Türkiye Balkanlarda ve Kafkasya’da etkinliğini artırdığında bunun Rusya’ya karşı kullanılmasını engellemek için bir garanti verilmesi gerekiyordu. Aksi halde Rusya’nın bu süreci engellemek istemesi doğaldı. Geçmişte Rusya Türkiye’nin Orta Asya’da etkin olmak istemesini bazı batılı güçlerin taşeronluğu olarak değerlendirmiş ve bunu engelleyecek politikalar izlemişti. Mesela Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırısının yarattığı ikilem Kafkasya’yı ülkemize karşı kilitleme rolü oynadı. Azerbaycan’la yakınlaşırsak Ermenistan coğrafi bir engel oluşturuyor, bu engeli aşmak için Ermenistan’la yakınlaşırsak, Azerbaycan’ı kaybederek, hem Kafkaslara hem de Orta Asya’ya ulaşmamızın önüne bir hendek konmuş oluyordu.

Yunanistan’la yapılan kapsamlı anlaşmaların bir başlangıç olduğu ve bu yakınlaşmanın diğer Balkan ülkelerine doğru yaygınlaşacağı anlaşılıyor. Şu anda bunun AB’ye karşı olmadığı, ülkemizin zaten AB’ye gireceği ve bu etkinliğin sonuç olarak AB’ye yarayacağı söyleniyor. Ancak Türkiye bölgesel bir güç haline gelirse bu gücün AB ile bütünleşmesini ABD ve  Rusya nasıl değerlendirir sorusuna cevap aranmadı. Bu konuda benim değerlendirmem şöyleydi: Küresel sermaye siyasal açıdan etkin olduğu dönemde AB’nin ve Çin’in yeni güç odağı olmasını, buna karşılık Rusya’nın etkinliğini kaybetmesini, ABD’nin bu güçler arasında yer almasını planlıyordu. Nitekim önümüzdeki on yıl içinde Çin’in ekonomik ve askeri açıdan ABD ile boy ölçüşebilecek düzeye varacağı söyleniyordu. Bu stratejiye karşı ABD ve Rusya kendi stratejilerini geliştirdi. Bu  yeni yapılanmanın arkasındaki küresel sermaye gücü tasfiye edilirse hem AB hem de Çin ikinci plana itilecekti. Yaşanan iktisadi kriz, bana göre planlanmış bir gelişmeydi, küresel sermayeyi etkisiz hale getirdi. Şu anda bu krizin Avrupa’daki etkileri henüz başlangıç safhasında ve en güçlü ekonomiye sahip olanların bile çok büyük dış borçları varken bunu aşmaları kolay görünmüyor. Artık AB ülkelerinin bireysel politikalar izlemesi beklenmelidir.

Türkiye bölgesel güç haline gelirken ABD ve Rusya onun farklı bir güçle ortak olmasına razı olmaz. Rusya enerji ve   ekonomik ilişkileri nedeniyle, ABD ülkeye gelen yabancı sermayeyi kontrol ederek  bu yeni gücü kendi yanlarında tutacaklardır. Yabancı sermaye artık küresel sermaye kaynaklı değil, Ortadoğu’daki devlet kontrolünde olan sermayedir ve ABD bunu siyasal olarak kontrol etmektedir.      Ayrıca ABD ve Rusya sahip oldukları  nükleer güç açısından dünya ölçeğinde  askeri üstünlüğe sahiptir.

Kurulan yeni model en uygun olanıdır ve Türkiye’nin bu oluşumun içinde yer  alması hem kendisi hem de dünya dengeleri açısından yararlıdır. Türkiye’nin yapması gereken şey kendi geçmişindeki insanlar arası ilişki modelini geliştirerek   yeni bir medeniyete öncülük etmesidir.

star



Bu yazı 1,715 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,301 µs