En Sıcak Konular

Ertuğrul Özkök


Ertuğrul Özkök
0 0 0000

O kitabı yeniden yayınlamak isterdim



REFERANDUMUN 12 Eylül’de yapılacağını öğrendiğim an aklıma Kenan Evren’in o sözleri geldi.

“Halk yargılayın derse, başkasına bırakmam kendim hallederim. İntihar ederim” demişti.

Aklıma gelince Evren’i aradım.
Artık Ankara’ya yerleşmiş.
Beş gündür hastanedeymiş.
“Sağlığımla uğraşıyorum. Bir gün iyiyim bir gün kötü. İzmir’de çok mutluydum. Ama hastalık nedeniyle artık Ankara’ya yerleştim” dedi.
*“12 Eylül’e referandum konmasına ne diyorsunuz” diye sordum.
“Ben artık bu işlerle uğraşmıyorum. Sinirlerim kabarmasın diye gazetelere bile bakmıyorum” dedi.
* “Ama 12 Eylül’ü yapanlara yargılama yolu da açılıyor” deyince şunu söyledi:
“Ben ne diyeyim, aradan 30 sene geçmiş. Bana değil o günlerin gazetelerine baksınlar. O günlerde gazetelerde kim ne yazmış açıp okusunlar. Ben bunları kitabımda yayınladım. Takatım olsa bugünlerde o kitabı yeniden yayınlamak isterdim. Şimdi her şey geçmiş, herkes kahraman kesiliyor”.
Arkasından da ilginç bir şey daha söylüyor:
“İster misin halk, madem 12 Eylül’ü de pakete koydunuz diye hayır desin”.
Ya intihar meselesi?
Sordum ama o konuda konuşmak istemedi.
* * *
Dün bazı gazetelerin manşetlerine baktım.
Taraf şöyle diyor:
“Karar haksız, tarih mükemmel”.
Sabah Gazetesi:
“12 Eylül’ün rövanşı”.
Demek hepsi şimdiden referandumun sonucundan eminler.
Bu durumda 12 Eylül’ün muktedir komutanı Kenan Evren için de, sonu intihara gidebilecek bir süreç başlıyor demektir.
O takdirde bu referandum herkesten çok onu ilgilendiriyor.
Bunları düşünürken aklıma şöyle bir soru geldi:
“Ya Kenan Evren de referandum kampanyasına katılırsa?”
Evet katılırsa ne olur?
Diyeceksiniz ki, katılsa ne yazar?
Askeri darbe yapan birinin bugün söyleyecek ne sözü olabilir?
Doğru, olamaz.
Ama o gün için söylenecek birkaç söz bulamaz mı?
Mesela her gün ölen 20-25 insan.
Parsellenmiş sokaklar.
O semt sağcıların, bu semt Dev-Solcuların, öteki TİKKO’nun türünden şehir haritaları?
Abdi İpekçi, Doğan Öz, Gün Sazak, Cavit Orhan Tütengil, Bedrettin Cömert...
Ve daha adını hâlâ hatırladığımız, hatırlamadığımız, hiçbir zaman tanımadığımız binlerce insan.
Tabii bir de yüzde 92 ile kabul edilen Anayasa var.
* * *
Ama aradan geçmiş 30 yıl.
Bugün 30 yaşında olan insanlar, o gün neler yaşandı, unutmuş gitmiş.
Geriye sadece bir “askeri darbe” lafı kalmış.
Yani milyonlarca genç insan sadece bugünün tartışmaları ile bakıp oy verecek.
Ama ortada başka gerçekler de var.
Mesela “Hatırla Sevgili” dizisi.
Bu dizinin Adnan Menderes’i anlatan bölümü çok tuttu.
Deniz Gezmiş bölümünü anlatan kısmı da çok tuttu.
Ama iş 12 Eylül dönemine gelince, halkın ilgisi birden kesildi, o başarılı dizi yayından kalktı.
Acaba neden?
Yönetmen iyiydi de, AK Parti sempatizanı danışmanlar mı felaketti?
Yoksa insanlar 12 Eylül denince, askeri darbe kadar başka şeyleri de mi hatırlıyor veya hissediyor?
Yani bölünen sokakları, öldürülen öğretim üyelerini, sendikacıları, gençleri...
* * *
Kenan Evren bugün 92 yaşında.
Hâlâ halk arasına rahatlıkla çıkabiliyor.
Geçmişinde hırsızlık, yolsuzluk, dolandırıcılık yok.
Evet askeri darbeler çok kötüdür. Bir daha asla olmaması gerekir.
Ama bugün 12 Eylül’ü yargılamaya kalkanlar eğer samimilerse, bu toplumda sivillerin sorumluluklarını da en azından hatırlatmalıdırlar.



Bu yazı 1,084 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 10 Ocak 2011 İslam’ın samimi sesi bu mektupta
    • 23 Eylül 2010 Hayır Ahmet, babanı sen öldürttün!
    • 2 Temmuz 2010 Halk avukatları silkeliyor
    • 1 Haziran 2010 Size sesleniyorum İsrailli dostlarım
    • 15 Mayıs 2010 O kitabı yeniden yayınlamak isterdim
    • 11 Şubat 2010 Postmodern faili meçhuller
    • 7 Ocak 2010 Eyvah, yine dil zaptiyeliği mi
    • 5 Ocak 2010 Önümüzdeki dönem yükselecek yazarlar
    • 3 Ocak 2010 Genel yayın yönetmeni nasıl gider
    • 9 Aralık 2009 Herkesin iki oy hakkı olmalı
    • 25 Kasım 2009 Ergenekon sanığı ile ortak hisler
    • 12 Kasım 2009 Bu da benim ilerleme raporum
    • 14 Ekim 2009 Kimse bana şunu sormadı
    • 1 Ekim 2009 Jurnalci gazetecilere yazıyorum
    • 16 Eylül 2009 Provokatör veya yoldaş
    • 11 Eylül 2009 Gazetecinin felaketi
    • 27 Ağustos 2009 Ben, gazeteci Ertuğrul Özkök
    • 28 Temmuz 2009 Cesur Türkler, cesur Kürtler
    • 16 Temmuz 2009 Manşet yapmamak doğru muydu
    • 8 Temmuz 2009 Kavgayı bitirmek için plan

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,471 µs