0 0 0000

Terör kartını kim kullanıyor?

Bahar aylarıyla birlikte Güneydoğu Anadolu'dan 'o kahredici terör haberleri' gelmeye başladı. Hemen her gün 'şehit olan Mehmetçiklerimizi' sonsuzluğa uğurluyoruz...

Artan terörist saldırıların hiç kuşkusuz iç gündemimizle ilgisi var, Ortadoğu dengeleriyle de, küresel bazı oyun planlarıyla da.
İmralı-BDP hattındaki hesapları işin içine katınca, bu tehlikeli kartı 'bir diplomatik araç' olarak kullananlar net biçimde ortaya çıkıyor.
İstihbarat örgütlerine ve devletin güvenlik birimlerine göre, maalesef 'kanlı tuzaklardaki yükseliş eğilimi' sürecek.

Pazar sabahı PKK gerçeğini ve onun Ortadoğu sorunlarıyla ilgisini en iyi bilen liderlerden biriyle konuştuk: Suriye lideri Beşşar Esad'la...
İkisi yayın yönetmeni, biri Ankara temsilcisi üç arkadaşımla Çırağan'da Esad'la görüştük. Kısa süre önce Şam'da ziyaret ettiğimiz ekiple neredeyse aynı kadroyduk.

Arkadaşlarım Suriye-ABD ilişkilerini sordular, İran'ın nükleer teknolojiye sahip olma hevesiyle ilgili gerginliği de... Merak edenler haberlerde detaylarını bulabilir. Ben, bütün soru haklarımı bölücü PKK terörü, Suriye'nin bakışı, Irak'ın durumunun bu konuyla bağlantısını öğrenmek için kullandım. PKK terörünün tarihini hatırlayınca, Suriye'nin yorumları önemlidir.

'SORUNUN KÖKÜ: SEVR'
Esad, önce teröre karşı net duruşunu kayda geçirerek söze başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri ile sınırda sık sık tatbikat yaptıklarını ve işbirliği sergilediklerini söyledi. Okuyan, entelektüel merakı ve tarihe ilgisi olan bir devlet adamı olarak şu tespiti yapmasını ayrıca önemli saydım. Türkiye'deki bazı aklı evvellere örnek olmalı:
'PKK terörünü uzun uzun konuşabiliriz. İşe çok eskilerden başlamalı, bence bu terörün kökü Sevr'e kadar gider.'
Evet, bu yoruma lütfen dikkat ediniz...
Esad, kanlı-ayrılıkçı etnik terörü Türkiye'nin bölünmesi planlarına, Batı'nın bu konudaki o kadim yaklaşımlarına ve bu eksendeki Ortadoğu uygulamalarına dayandırıyor. Katılmamak mümkün değil.

'KUZEY IRAK DÜĞÜMÜ ÇÖZÜLMEDEN TERÖR BİTMEZ'
Esad, son derece analitik bir açıklamayla PKK sorununu, Irak ve özellikle Kuzey Irak konusuna dayandırdı. 'Kuzey Irak'tan ayrı değerlendiremeyiz' dedi. Sonra, 'Hepimiz biliyoruz ki Kuzey Irak'ta ve Erbil'de PKK'ya destek verenler var. Bunları Cumhurbaşkanı Gül'le de konuştuk' diye ekledi.

Kalıcı çözümün ve sürdürülebilir barışın sağlanması için Irak'ta hükümetin kurulmasını ve Irak'ın toprak bütünlüğünün garanti edilmesini zorunlu görüyor. Türkiye'nin tezini paylaşıyor. Bütün Ortadoğu sorunlarına, tıpkı PKK için olduğu gibi, reçetesi aynı: 'Türkiye-İran-Suriye ortak çalışmalı.'
Bakın neler söylüyor:

'Sadece Kuzey Irak'la çözüm bulunamaz. Adres Irak merkezi hükümetidir. Bağdat hükümetinin güçlü olması lazım. Türkiye'ye söz vermeliler. Kuzey Irak yönetimi bu çerçevede Türkiye'ye yardımcı olmalı.
Türkiye'nin pek çok alternatifi var. Bunlar masada. Önceliğimizi Irak'taki hükümet kurma çalışmalarına vermeliyiz. Biz, Türk kardeşlerimle Irak konusunu en ince detayına kadar konuşuyoruz.'

'KÜRT KARDEŞİM BAŞKALARI SENİ KULLANIYOR'
Esad sonra sözü Türkiye'ye getirdi. Çözümün bir parçasının bizim sınırlarımız içinde olduğunun altını çizdi. Oradaki yaklaşımı şöyle:
'Türkiye, kendi Kürt nüfusunu Türklerle beraber yaşamaya ikna etmeye çalışıyor, bu önemli. Eşit şartlar altında yaşamaya ikna etmek... Kardeşim, başkaları seni kullanıyor. 'Oyuna gelme' mesajını

Bu yazı 1,493 defa okundu.