Bu yakınlarda bir işkence filmi seyrettim. Konusu, 1970’lerde Arjantin’i inim inim inletmiş askeri dikta dönemindeki gerçek bir olaydı.
Buenos Aires’in varoşlarında, bahçe içinde köhnemiş bir köşk...
Gece vakti bazı solcular evlerinden toplanıyor, gözleri bağlı olarak bu ahşap köşke getirildikten sonra da, o korkunç işkence fasılları başlıyor.
Dayanılmazdı.
Bir çok sahnede televizyonun sesiyle birlikte gözlerimi de kapattım, seyredemedim.
Buenos Aires’teki o köşkten, o işkenceevinden bizde de vardı. Üstelik aynı tarihlerde, 1970’lerin başında.
12 Mart’ın Ziverbey Köşkü!
İstanbul’un Kadıköy semtinde, bahçe içindeki o köşkte de birçok solcuya, devrimciye günler boyu işkence yapılmıştı.
Tıpkı Arjantin filmindeki gibi, gece yarısı baskınlarıyla evlerinden toplanmışlar, gözleri bağlandıktan sonra arabanın zeminine yatırılarak Ziverbey Köşkü’ne getirilmişlerdi.
Sonra yıllar geçti.
Ziverbey Köşkü’nde o korkunç işkencelere direnmiş, direnişini kitaplaştırmış yakın bir tanıdığım, 2000’li yıllara gelince kendi ‘işkencecileri’ni affettiğini açıklamıştı.
Sonradan Ergenekon sanığı olan o eski dost, anlaşılan, Ak Parti’ye karşı birleşik cephe kurmak amacıyla yapmıştı bunu...
Geçelim.
Her darbenin olduğu gibi 12 Eylül’ün de bir Ziverbey’i vardı:
Diyarbakır askeri cezaevi!
1980’lerin ilk yarısında, 12 Mart’ın Ziverbey Köşkü’nde yaşanan kötülüklerin belki bin misli yaşandı Diyarbakır askeri cezaevinde...
Kürtler isimli kitabımın giriş bölümünde, rahmetli Felat Cemiloğlu kendisine nasıl bok, evet bok yedirildiğini anlatır, “Genç olsam dağa çıkardım!” başlığı altında...
12 Eylül darbecilerinden insanlığa karşı işledikleri bütün bu suçların hesabı bugüne kadar sorulamadı. Çünkü kendi yaptıkları 1982 Anayasasına bunu önleyen geçici bir madde koymuşlardı.
1982’den 2010’a...
Bunca yıl darbecileri koruyan bu maddeye kimsecikler, demokrasi taraftarı olduklarını her fırsatta cak cak çiğnemiş olan anlı şanlı siyasetçiler, başbakanlar el süremediler.
En nihayet, geçen hafta Ak Parti’nin anayasa değişikliği çerçevesinde bu madde Mecliste oylandı.
Darbecilerden, 12 Eylül’cülerden hesap sorulmasını yıllar yılı engellemiş bu maddenin kaldırılmasına kimler mi karşı çıktı?
Yanıt şaşırtıcı değil:
Baykal’ın CHP’si...
Bahçeli’nin MHP’si...
Ama bu cepheye bir parti daha katıldı:
Barış ve Demokrasi Partisi!
Kürtlerden o kadar oy almış, bütün Kürtleri temsil ettiği iddiasını taşıyan bir parti, BDP...
Bu parti, Kürtlere belki de tarihlerindeki en büyük zulmü yaşatmış bir askeri yönetimden hesap sorulmasını önleyen bir anayasa maddesinin iptaline karşı çıkabiliyor.
Ayıp, yazık!
12 Mart’taki işkencecisini affetmiş o Ergenekon sanığı gibi, sizler de 12 Eylül işkencecilerini mi affetmeye hazırlanıyorsunuz?
Olabilir.
Ama rahmetli Felat Bey sizi affetmez!
milliyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle