0 0 0000

“Uzaydan gelen kadın”la birlikteydim…

Dün akşam (03 Mayıs) Dr. Marsha S. Ivins’ın verdiği, sınırlı katılımlı bir konferansa katıldım…

Tabii, ‘kim bu kadın’ diyeceksiniz..

Dr. Ivins, “uzaydan geliyor”…

Şaka değil; tam 1308 saatlik uzayda kalma rekoru var. Uzayda en uzun kalan kadın astronot o.

Bu konulara meraklıysanız, “tam kadını”¹ bu.

Doğal olarak akla gelen ne varsa soruldu…

Hemen, “üçüncü tür” konusuna atlamayın, UFO’ları da sorduk, Ay’a gidip gitmediklerini de!

Ama izin verirseniz, size de ilginç geleceğini sandığım bir gözlemimi paylaşayım…

“Marsha hanım” gayet detaylı biçimde uzayda yaşadıklarını, bol görsel malzeme ile de destekleyerek aktardı...

Portakal suyunun nasıl içildiğinden, tuvalet meselesini nasıl hallettiklerine (sakın küçümsemeyin, çok önemli mesele imiş, hayal gücünüze bırakıyorum, ama ipucu şu: "Dünün kahvesi, bugünün kahvesi"!)kadar anlattı...

Uzay mekiğindeki ve uzay istasyonundaki görüntüler eşliğinde, “içerideki hayat”ı aktardı.

Söyleyeceğim şu: Eğer ABD ve Rusya (artı Çin), üzerinde yaşadığımız gezegenin “uzay teknolojileri” konusunda en ileri medeniyetleri ise…

Yandık.. Hâla çok ilkeliz!

Gelinen noktada; “uzayda yapılacak işler” konusunda; uzay yürüyüşü, tamiratlar, deneyler, “genel olarak roket fırlatma teknolojileri” konusunda bir “ilerleme” var, tamam…

Tamam ama “içerisi” dökülüyor…

Örneğin; hergün merakla izlediğimiz “uzay filmleri” geleceğe yönelik bakışları Jules Verne’den beri bize muştulayan öngörüler ise, açık söyleyeyim kapısında bile değiliz bu işin.

3 fotoğraf gösterdi Ivins: İlk resim ABD gemisinin içini gösteriyor, her yerden kablolar yüzünüze doğru çıkmış, hareket edecek yer yok, sanki bir yere çarparım da sonsuza kadar uzayda yuvarlanırız korkusu var, “ayakta duramıyorsunuz”, yere takılmış bezden kelepçeler parmaklarınızı sokarak iş yapıyorsunuz, iki saat spor yapmazsanız kemiklerinizin kırılma tehlikesi var, sair…

İkinci resim: Japonların çalışma odasıydı, daha da daraldım.. Bir japon koltukta sabitlenmiş, etrafında-bir sürü alet edavat yanında-kaç tane olduğunu sayamadığım “laptop”lar.

Yani "çok kapasiteli süper bilgisayarlar" falan değil, şimdi çıkalım ilk önümüze gelecek yerden sekiz taksitle alacağımız laptoplar.

Üçünçü resim: Ruslar’ın: O iyice içimi acıttı. Duvarlara bir sürü kalem sabitlemiş. Markerlar. Kırmızı, siyah, mavi vs.. Onlarla çalışıyorlar.

Şimdi sakın kimse “bu kadar küçümsenmez bu iş” demesin. Hepsi uzayda bu adamların. Yani küçümseyecek, söyleyecek bir şey zaten yok.

Kaldı ki; genç dinleyicilerden biri, "neden hep Amerikalılar gidiyor uzaya, başka ülkelerden de alın" minvalinde serzenişte bulununca, kadın kibarlık yapıp; "sen önce o teknolojiyi yap, ben seni içine oturturum" demedi..

Bunun "eğitimini veren yerler var, herkes katılabilir" diye geçiştirdi.

Benim hayıflanmam; hani uzaylılar gelecek, biz galaksiler arası seyahate çıkacağız, “kara deliğe düşmekten korkmayın”, ışık hızı türü günlük tartışmaların yanında, uzaya gönderdiğimiz roketlerin “hâla” yüzde 90’ının yakıta ayrılıyor olması.

Çok uzun yol var sizin anlayacağınız.

Şimdi gelelim eğlenceli konulara…

Marsha hanımın katıldığı bir seminerde, izleyicilerden biri, “uzaya giden gençleşiyor, yaşlanma yavaşlıyor orada, öyle mi, siz de çok gençsiniz” diye sormuş.

O da, “teşekkür ederim fakat uzayın böyle bir etkisi olduğunu düşünmüyoruz, bu tür bir bulgumuz da yok” demiş.

Fakat adam ikide bir gelip, “siz gençsiniz bakın, orada yaşlanma olmaz” diye tutturmuş.

Bu öyküyü bilim ve komplo teorileri minvalinde anlattı, biz de güldük..

Benim gülmem yaşını öğrenene kadar sürdü. Yakından gördüğüm için rahatlıkla söyleyebilirim, “şimdi uzaya gönderin, gitsin” durumunda.. Fakat..

60 yaşında!

Ben zaten yaş tahmininde berbatımdır ama bir Allah’ın kulu dün akşam “50” demedi. 45-48’i aşmadı tahminler.. Nihayet, ABD elçilinden bir tanıdık biyografisini gösterince-1951-fark ettik.. E, şimdi kime inanalım?

İki.. ABD Ay'a gitti mi gitmedi mi? Soruldu tabi.. Kadıncağız önce bir iç çekti, sonra gülümsedi, “Oradaydık, gittik, sözüme güvenebilirsiniz” dedi.

İnandırıcıydı ama dinleyenler arasında inanmayanlar olduğunu biliyorum.

Üç: Gariptir UFO konusu sorular bölümünde dile getirilmedi.. Oysa benim ilk aklıma gelen bu olur. Konu uzay olduğunda yabancı yaşam formlarından önemli ne olabilir?

Toplantı ertesinde ayak üstü soruldu, bu konulardan son derece sıkılmış bir halde; “ne ben ne de diğer astronotlar böyle bir şey görmedi” dedi.

Dört: "Mars'a ne zaman gidiyoruz?".. "Yeni bir teknoloji geliştirilmezse 20 yıl sonra!

^{1 Ivins, 1973`de Colarado Üniversitesi Uzay Mühendisliği Bölümü`nden mezun oldu. 1974`den itibaren Lyndon B. Johnson Uzay Merkezi`nde görev yaptı ve uygu göstergeleri ile kontrolleri, insan-makine sistemleri mühendisliği, Orbiter Ön Görüntü Skobu`nun geliştirilmesi konularında çalıştı.
Gulfstream 1 tipi lisansı ile MEL, ATPL, SEL, planör, ticari alet lisansları ve planör öğretmenliği lisansına sahip Ivins`in NASA`da ve diğer sivil toplum kuruluşlarındaki uçuş tecrübesi 7 bini saati aşıyor.
Ivins, ayrıca 1990, 1992, 1994, 1997 ve 2001 yıllarında katıldığı beş uzay yolculuğunda bin 318 saat uzayda kalarak 'uzayda en uzun süre kalan kadın astronot' unvanını aldı.
Ivins, Uzay Mekiği, Uzay İstasyonu ve Takımuydu birimlerine destek veren Astronot Dairesi`nde görevini sürdürüyor.}

Bu yazı 3,623 defa okundu.