En Sıcak Konular

Ismet Berkan


Ismet Berkan
0 0 0000

Eski defterleri açmak...



Türkiye’nin merkez sağ siyasi geleneğini Cumhuriyet öncesine kadar götürmek gerek aslında. Hürriyet ve İtilaf Partisi’ne kadar götürebileceğimiz bu gelenek, esasen reaksiyoner ve muhalif bir gelenek.
Önce İttihat ve Terakki’ye karşı tepki ve muhalefet, ardından da Cumhuriyet döneminde İttihat Terakki’nin devamı gibi gözüken Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı tepki ve muhalefet.
Beğenin beğenmeyin, bu geleneğin bugünkü temsilcisi ve taşıyıcısı da Adalet ve Kalkınma Partisi, o partinin lideri de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.
Son tahlilde bu gelenek son atmış yıldır sandıklarda müthiş bir egemenliğe sahip, o yüzden de bütün bu uzun dönem boyunca çok kısa kesintiler dışında Türkiye’yi onlar yönetti.
Yönetti ama geleneğin çekirdeği, bu uzun iktidar dönemine rağmen ne reaksiyoner olma ne de muhalif olma özelliklerini kaybetti.
Belki, ‘devlet iktidarı’nın her zaman İttihat Terakki geleneğinin bir çeşit modern versiyonu olması, seçilmiş siyasi iktidarları hep sınırladı, işte bu yüzden merkez sağ iktidarlar, iktidarda olmalarına rağmen hep muhalif ve tepkisel bir karakter de içerdiler.
***
Bu laflara, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Pazar günü CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a cevap verirken, İsmet İnönü’yü ‘Führer özentisi’ olarak nitelemesi yüzünden girdim.
Esasen bu söylemi ilk dile getiren Erdoğan değil; öteden beri merkez sağ kesimlerin vurguladığı üç beş temel tepki cümlesinden biri bu.
Aslında, Atatürk’e söylenmesi gereken sözler Atatürk’e söylenemediği için çoğunlukla İsmet Paşa’ya yükleniliyor. Buradan İsmet İnönü’nün sütten çıkmış ak kaşık olduğunu düşündüğüm sonucu çıkmasın, sonuçta o da kendisine ‘Milli Şef’ diye hitab ettirmiş biri.
Ancak Türk merkez sağı, gerek Atatürk’ün İstiklal Mahkemeleri ve Takrir-i Sükûn Kanunu döneminde ve gerekse İsmet Paşa’nın ‘Milli Şef’lik döneminde çok acı çektiği, çok telefat verdiği için olsa gerek, bazı konular bu ülkede durup durup yeniden gündeme gelir. Gerçi bu konuların başbakan düzeyinde gündeme getirilmesine pek alışkın değiliz ama sonuç değişmiyor...
Bakın Başbakan aslında dün de bu polemiği sürdürdü, meşhur ‘Camileri ahır yaptılar’ söylencesini bu kez gündeme getirdi. Başbakana göre Atatürk 1931’de bu ahırların boşaltılıp yeniden ibadethane haline gelmesini emretmişti ama Başbakan İnönü bunu uygulamamıştı.
İsmet Paşa’nın şeytanlaştırılması ve tek parti döneminin bütün faşist uygulamalarının onun suçu olarak takdim edilmesinde bir haksızlık olduğu muhakkak ama Türkiye’nin tek parti dönemi uygulamalarıyla hiçbir zaman adam gibi hesaplaşmadığını da unutmamak gerek.
Tek parti dönemini ve Türkiye’nin neden uzunca bir süre demokrasi yerine bir çeşit parti diktatörlüğü ile yönetildiğini belki de adam gibi konuşmalıyız.

radikal

 



Bu yazı 1,145 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Temmuz 2012 ‘Tanrı Parçacığı’ bize neler vaat ediyor?
    • 10 Mart 2012 Tartışmayı içerikten biçime kaydırmak
    • 25 Haziran 2011 PKK dağdan nasıl iner
    • 26 Şubat 2011 1968 neden 68’de olduysa, şimdi de isyanlar ondan oluyor
    • 26 Aralık 2010 Seçim soruları: AK Parti kaç alacak, ya CHP?
    • 2 Kasım 2010 PKK’nın içine girdiği açmazı görmek
    • 31 Ekim 2010 ‘Kırmızı Kitap’efsanesinin sırları
    • 27 Temmuz 2010 Askeri vesayetin hukuki altyapısı
    • 24 Temmuz 2010 Enerji stratejimiz var mı?
    • 21 Temmuz 2010 Sahiden 12 Eylül'ü mü oylayacağız?
    • 14 Temmuz 2010 İran çelişkileri ve iç politika yansımaları
    • 7 Temmuz 2010 Liderler neden görüşecek, neyi görüşecek?
    • 5 Temmuz 2010 Dindar solcular
    • 3 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu, bu kafayla hiçbir şeyi çözemez!
    • 26 Haziran 2010 Hep aynı denklemin içine sıkışmak
    • 24 Haziran 2010 Eşit yurttaşlığa dayalı demokratik cumhuriyet
    • 13 Haziran 2010 Karpuz gibi ortasından ikiye bölünmüş ülke...
    • 6 Haziran 2010 Mahkûmun açmazı: Hayattaki karşılığı
    • 24 Mayıs 2010 Maalesef bizde hattı muhalefet yoktur, sathı muhalefet vardır
    • 4 Mayıs 2010 Eski defterleri açmak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,111 µs