En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Bayram ve ağıt



TAKSİM meydanında bayram kutlayan Türkiye aynı anda şehitlerine ağladı. Taksim’de otuz iki yıllık yasağın ardından gerçek bir bayram vardı; başta işçiler, her renkten insanlar özgürce ve sevinçle bir araya geldiler.
Kanlı olayların yaşandığı 33 yıl öncesinin Taksim’i ile bu yılın Taksim’i arasındaki büyük fark, büyük değişimi gösteriyor. Otuz üç yıl önce meydana radikalizm hâkimdi, sloganlar sınıf savaşına çağırıyordu. Gerilla kitaplarıyla endoktrine edilmiş ‘goşist sol’ ile demokrasilerde tabii olarak mevcut olacak sol karmakarışık, iç içeydi.
Feci kan akmıştı; ister provokasyon deyin, ister ajitasyon...
Bu seneki Taksim’de ise ideoloji o kadar keskin değildi. Bu sayede hem Taksim, hem Türkiye bayram sevinci yaşadı.

Silah devreye girerse
Geçen zaman içinde sol, ‘goşizm’ denilen şiddet yanlısı aşırılıklardan hayli uzaklaşmıştı. Buna rağmen yasağın devam ediyor olması, kışkırtıcı etki yapıyordu. “Yasak” mı?! Ben de senin yasağını zorla da olsa aşacağım!
Bu sene gördük ki, yasak sadece saçma değil, aynı zamanda ‘provokatör’müş!
Yasağın kışkırttığı duyguları özgürlük önce coşkulu bir sevince dönüştürüyor, zamanla da sakinleştiriyor.
Gelecek 1 Mayıs’larda sanıyorum bunu göreceğiz.
Haksız yasakların ‘provokasyon’ işlevi görmesi, Kürt meselesi için de geçerlidir. İsmet Paşa’nın 1934 notları, Kürt meselesinin derinliğini, güçlenmekte olduğunu ve hayati derecede önem taşıdığını Cumhuriyet liderlerinin bildiğini gösterir. Ama o zamanki dünyanın zihniyetiyle, sorunu “kökten” çözeceğini sanarak oluşturdukları inkâr, baskı ve şiddet politikaları Kürt milliyetçiliğini besledi. Bunu, Atatürkçü kimliğiyle bilinen Org. Aytaç Yalman da söylemişti: Zamanında kültürel özgürlükle çözülebilecek bir sorun, 1970’lerin sonunda silahlı harekete dönüştü, 12 Eylül’ün işkenceleriyle beslendi, çeyrek asırdır kan akıyor, Türkiye’nin bir numaralı, hatta tek sorunu!

PKK ve seçimler
1960’larla 1970’lerde dünyada sol yükselirken Türkiye’deki sol hareketin ‘goşist’ eğilimlerle iç içe geçmiş olması büyük bir ‘aksi tesadüf’tü... Dünyada kimlikçi milliyetçiliklerin yükselişe geçtiği 1980’lerden itibaren de Kürt hareketinin PKK ile gelişmiş olması da öylesine, hatta daha vahim bir realitedir.
Dünyada da bir hareketin içinde örgütlü şiddet varsa demokrasi çözüm üretmede zorlanıyor.
PKK, çatışmanın azalıp huzur özleminin güçlendiği dönemlerde tabanının gevşediğini, partisinin oy kaybettiğini görüyor. Türk-Kürt geriliminin artmasının ise etnik ayrışmayı tahrik ederek Kürtlerde PKK partilerine oy verme eğilimini bir ölçüde de olsa güçlendiriyor.
2007 genel seçimlerinde AK Parti bölgede zafer kazanmıştı. 2009 mahalli seçimlerinde ise AKP’nin elindeki birçok belediye tekrar DTP’ye geçti; tamamen atmosferin siyasi niteliğine bağlı olarak...
Şimdi hem eylemin kolaylaştığı bahar ve yaz ayları geliyor, hem önümüzde bir referandum, bir genel seçim ve belki 2012’de bir de Cumhurbaşkanlığı seçimi var.
Terör örgütü “siyasi faktör” olarak kendini kabul ettirmek, hatta uluslararası platformlarda “halk hareketi” gibi görülmek amacıyla, daha çok oy almak istiyor; bunun için de Türk-Kürt etnik ayrışmasını silahlarla, bombalarla tahrik ediyor.
Türkiye’nin bu en ciddi, hatta tek ciddi sorununa yarın devam edeceğim.

milliyet



Bu yazı 999 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,265 µs