En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları ve Özkök Paşa!



Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök’den hiç hoşlanmadılar, hatta onu hiç sevmediler.
Neden mi?..
Çok fazla kafa yormaya gerek yok. Çünkü Özkök Paşa onlardan farklıydı.
Askerle siyaset, askerle demokrasi ilişkisine onlar gibi bakmıyordu.
Askerin anayasal konumu ile ilgili yaklaşımı da onlar gibi değildi.
Askerin sivil otorite, seçilmiş hükümet karşısında nerede durması gerektiğine de başka pencereden bakıyordu.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, Avrupa’nın birinci sınıf demokrasilerine uzaktı.
Özkök Paşa yakındı.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, ‘özel koşullar’a sahip Türkiye’de ikinci sınıf demokrasiden yanaydılar.
Özkök Paşa değildi.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, ‘son söz’ün seçilmiş siyasal otorite tarafından söyleneceğine inanmıyorlardı.
Özkök Paşa inanıyordu.
Bu açıdan en ilginç kavgalardan biri 2003-2004 yıllarında Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak yaşanmıştı. Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları muhtıra diye, müdahale diye, hatta darbe diye bastırmışlardı.
Ankara’da askeri arkasına alan Denktaş ve Denktaşgiller siyaset sahnesini Erdoğan-Gül ikilisine karşı darmaduman etmişlerdi.
Ama Genelkurmay Başkanı olarak Özkök Paşa, anayasal olarak askerin nerede durması gerektiğini herhangi bir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirtmiş, meşru olmayan yolları tıkamıştı.
Oysa Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, Kıbrıs’ı çözümsüzlüğe itip Türkiye’nin Avrupa Birliği yolunu torpillemenin sinsi tezgahlarını kendi kafalarındaki bazı sivillerle birlikte kurmanın peşindeydiler.
Çünkü bu paşalar, birinci sınıf demokrasi olduğu kafalarına dank edince AB’nin yeminli düşmanı haline gelmişlerdi.
Kısacası:
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları demokrasiden korkuyorlardı.
Özkök Paşa ise korkmuyordu. Onlardan farkı buydu.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları “Türkiye’nin özel koşulları” diyerek AB’ye sırtlarını dönüyorlardı.
Özkök Paşa, AB’ye sıcak bakıyordu.
Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları, demokrasi ve hukuk gibi değişim sözcüğünden de korkuyorlardı.
Özkök Paşa ‘değişim’den yanaydı.
Hem Türkiye’nin hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin değişmesi gerektiğini savunuyordu.
Emekli Orgeneral Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı’yken özellikle 2003-2004 döneminde Ergenekon ve Balyoz paşalarına karşı büyük mücadele verdi.
Bu paşalar darbe tertipleriyle, Sarıkız’la, Ayışığı’yla, Eldiven’le, Yakamoz’la, Balyoz’la bir yandan Türkiye’nin başına yeni çoraplar örerken, aynı zamanda Özkök Paşa’yı kuşatmaya, teslim almaya çalışmışlardı o yıllarda.
Kendilerinden ne kadar da emindiler.
Üstelik çok da kibirliydiler.
Özkök Paşa’yı küçümsemişlerdi.
Ayrıca kendisini haksız yere ‘Ak Parti yandaşı’ olarak damgalamışlardı.
Basındaki kalemşorlarıyla Özkök Paşa’yı o dönemde sürekli yıpratmaya çalışmışlardı. O kadar ileri gitmişlerdi ki, bir ara Özkök Paşa kendi yemeğini evinden sefertasıyla getirmişti karargahına...
Şunu yazın bir kenara:
Ergenekon ve Balyoz paşaları Türkiye’nin değiştiğini göremediler.  Borularının eskisi gibi ötmeye devam edeceğini sandılar.
Ama olmadı.
Sonunda da yakayı ele verdiler.
Türkiye’de ilk defa darbe tertipleri, cuntacılar, darbeciler yargı sahnesine çıkmaya başlayınca da ezberleri bozuldu, nerden geldiklerini şaşırdılar.
Ama daha hâlâ, bunca yaşanandan sonra bile Özkök Paşa’yı hedef tahtası yapacak kadar küçülüyorlar.
Ya da akılsızlaşıyorlar.
Özkök Paşa, ne kadar zamandır “Daha fazla üstüme gelmeyin!” diye uyarıyor ama bunu da galiba anlayamıyorlar. Ergenekon paşaları, Balyoz paşaları böyle...
Ama şunu iyi bilsinler:
Türkiye artık onların görmek istediği Türkiye değil ve olmayacak.

milliyet



Bu yazı 1,289 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,666 µs