Baykal Cumhurbaşkanı Gül'e ne diyor?-Sadece AKP'nin değil, AKP'nin dışındaki Türkiye'nin de Cumhurbaşkanı olduğunu göster.
Bu söz, Cumhurbaşkanı Gül'den, önce "AKP'nin Cumhurbaşkanı olduğunu" kabul etmesini, "Başkalarının Cumhurbaşkanı olmadığı" kanaatini paylaşmasını istiyor.
Bu, Baykal'ın Gül ile ilgili bir türlü sona ermeyen değerlendirmesi. O henüz Gül'ün cumhurbaşkanlığını, yani TBMM'nin kararını içine sindirmiş değil.
Şimdi bir manevra ile bunun Cumhurbaşkanı Gül tarafından da onaylanmasını istemiş oluyor.
Sonra ne olacak?
Sonra, Cumhurbaşkanı Gül, henüz komisyon safhasında olan anayasa değişiklik paketi hakkında, şimdiden taahhütte bulunacak. Bu taahhüt CHP'nin talepleri istikametinde olacak. Yani, değişiklik paketinin üç maddesi bir türlü CHP'nin içine sinmiyor. HSYK'nın statüsü, Anayasa Mahkemesi'nin statüsü ve parti kapatmanın zorlaştırılması... Baykal'ın talebine göre Gül, CHP'nin de destek vereceği 27 maddeyi onaylayacak, üç maddeyi de Meclis'ten kaç oyla geçerse geçsin referanduma gönderecek.
Hesap şu:
-Vatandaş, aslında üç maddeyi onaylamaz. Üç madde halkoyundan "evet" almaz. Onlar tek başına halkoyuna sunulursa reddedilir. Böylece AK Parti'nin, diğer maddeleri olta yemi olarak kullanmasının önüne geçilmiş olur.
Baykal'ın bu yaklaşımının, CHP yandaşı çevrelerde heyecan uyandırdığı gözleniyor.
Bu manevra ile hem anayasa değişikliğine kategorik olarak karşı çıkılmamış olacak hem de halk oylamasında reddedildiği takdirde, AK Parti'nin anayasa operasyonu önlenmiş olacak.
Bu manevranın birçok çürük yanı var.
Öncelikle, Cumhurbaşkanı Gül'ün, kendisi ile ilgili Baykal değerlendirmesini paylaşması söz konusu değil. O, Baykal'ın içine sinmese de, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ve bana göre toplumun büyük çoğunluğu açısından da yerini dolduran bir kişilik.
Ayrıca Baykal'ın bu mantığı, mesela Sezer'in cumhurbaşkanlığı sırasında neden kullanmadığını da sormak gerekiyor. Sezer, toplumun çok büyük kesimi tarafından CHP çizgisinde bir kişilik olarak görülmekteydi. Baykal o zaman çıkıp da, "Sadece CHP'lilerin değil, tüm Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olması" çağrısını yaptı mı Sezer'e? Sezer AYM'ye, "CHP'li" Baro Başkanı Özdemir Özok'u getirmek istediğinde Baykal'dan bir ses yükseldi mi? Bereket ki, Sayın Özok, bir erdem sergileyip, kendisi kabul etmedi AYM üyeliğini...
İkinci olarak, Cumhurbaşkanı'nın şu anda paketle ilgili bir taahhüt altına girmesi makul değil. Çünkü şu anda, paketin nasıl bir şekil alacağına dair bir şey söyleme imkânı yok. Hangi madde kalacak, hangisi gidecek, hangisi nasıl şekillenecek... Bunlar belli mi? Söz konusu üç maddenin bile, komisyonlarda ve genel kurulda çok daha farklı hale gelmesi ihtimali var. Yeter ki, CHP iyi niyetle maddelerin şekillenmesine katkıda bulunmaya yönelsin.
Soru şu:
CHP açısından o üç konu, Anayasa'nın tabuları arasında mı? Yani hiçbir biçimde dokunulamaz mı?
Bizzat yargı mensupları bile (Diyelim AYM'nin eski-yeni üyeleri), bu üç maddenin değişmesi yönünde görüş ifade ediyorlar.
Görüşler uyuşmuyor olabilir.
Birileri, yapılacak değişikliklerin, kendi statülerini bozduğunu düşünebilir.
CHP, bu üç maddeyi derinden derine CHP'ye çalışan "statüko"nun olmazsa olmazı gibi görebilir.
Bu çevrelerin bu tarz düşünceleri olabildiği gibi, toplumun başka kesimleri de, mevcut statükonun Türkiye'ye çok zarar verdiği kanaatinde olabilir.
Hangisi doğru?
Meclis bunu tartışacak ve bir karara varacak.
-Bize dokunmadığı sürece partiler kolay kapansın.
-AYM'nin yapısı, CHP'nin dünya görüşüne paralel olsun.
-HSYK'ya dokunulmasın.
Bu, CHP şablonudur.
CHP düşünüyor ki, halk oylamasında, halk bu şablondan yana tavır koyacak. Hükümet bundan çekindiği için, bu üç maddenin tek başına halk oylamasına götürülmesine taraftar olmayacak?
Benim düşüncem şu:
-CHP çok yanılıyor. Bu üç madde tek başına halk oylamasına sunulduğu takdirde bile halktan bu değişikliği onaylama kararı çıkacaktır. Çünkü halk, CHP oligarşisinin devam edip etmemesini oylayacaktır. Yüksek yargı kurumlarındaki CHP nüfuzu halkoyuna sunulacaktır.
Yargı sancısı, CHP'lilerin zannettiğinden çok daha derin bir tepki doğurmaktadır halk nezdinde...
Kimse boşuna ümitlenmesin.
Ben burada CHP'ye sormak isterim:
Halk oylamasında "evet" sonucu çıktığı takdirde CHP, Anayasa Mahkemesi'nin bu maddelerle ilgili değişikliği iptal etmeyeceği garantisini verir mi?
Bizim de AYM'den, "Sadece CHP'nin değil, tüm Türkiye'nin yüksek yargı kurumu olması"nı bekleme hakkımız var mı?
bugün
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle