En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Van'daki 'Uşak Olayı'



Hani zihninde efsaneye dönüştürdüğü cinsten, heybetli, Davudi sesli, 'kodu mu oturtan' imajına uygun birini beklerken, karşısında orta boylu, incemsi sesli, nazik ve kahvesini şekerli isteyen bir 'Paşa Hazretleri' bulunca, "Bunu bize yapmayaceğidin Paşam" diyen köylü gibiyim...

Van'a gidişi olaylara yol açan Deniz Baykal'ın, sonrasında yaptığı açıklamada, "1960 öncesi, Uşak'ta, İsmet Paşa'ya taş atılmasından bu yana ilk kez bir CHP genel başkanına iktidardaki partinin himayesinde böyle bir saldırı, sokak eylemi sergilenmektedir" dediğini okuyunca, ağzımdan "Keşke o benzetmeyi yapmasaydın Deniz Bey" sözcükleri döküldü.

"İsmet Paşa'ya DP'lilerin saldırısı" diye literatüre geçirilen Uşak'taki olayın bir 'kışkırtma' sonucu gerçekleştiği, Paşa'nın Uşak gezisini izleyen gazeteci kafilesinden Güngör Yerdeş tarafından yarım asır sonra fâş edildi çünkü...

Cumartesi günü Van'da ne yaşandığını çok geçmeden öğreniriz; bugünlerde yaşananların gerçek yüzünü öğrenmek için 50 yıl beklememiz bereket gerekmiyor.

Bir gece önce, Ali Kırca'nın 'Siyaset Meydanı' programında, CHP lideri Deniz Baykal'ın heyecanı herkesin dikkatini çekmiş. Heyecanın önemli sebeplerinden biri, muhalefet liderlerini Sivas'ın doğusuna 'gidememek' ile suçlayan Başbakan Tayyip Erdoğan'ı tekzip hazırlığıydı. Ertesi sabah partisinin il kongresine katılmak üzere Van'a uçacaktı Deniz Bey ve adrenalini bu sebeple de hayli yüksekti.

Van'da Deniz Baykal'ın içinde bulunduğu CHP otobüsüne birilerinin yumurta atması hiç hoş olmamış... Eşzamanlı atılan sloganların dil ve üslubuna bakılarak önce "PKK'lılar attı" yakıştırması yapılmışken, ne olduysa, akşama doğru protestocular "AKP'li" oluverdi... Gezide bulunan CHP milletvekilleri, yerel kaynaklardan aldıkları bazı isimleri açıklayıp "Olayı bunlar çıkardı; hepsi AKP'li, hatta bakan yakını" dediler...

Deniz Baykal'ın "Uşak'ta da İsmet Paşa'ya DP'liler böyle saldırmıştı" benzetmesini yapması bu yüzden...

Ancak benzetme siyasi tarihimize 'Uşak Olayı' olarak geçen 1 Mayıs 1959 tarihli olayın hiç de yansıtıldığı gibi olmayışı sebebiyle yanlış. Olay bir 'tahrik' sonucu çıkmış ve tahriki yapan da bir gazeteciymiş...

Aktaracağım tanıklıktan önce iki notum var; ilki şu: Anılarını 'Başkentte Önemli Olaylar ve Yazamadıklarım' (Umut Yayıncılık, 2006) adıyla kitaplaştıran rahmetli gazeteci Güngör Yerdeş CHP için 'yandaş basın' sayılan bir gazeteyi temsilen gezide bulunuyordu. CHP kendisine 'yandaş' olmayan basın mensuplarının parti faaliyetlerini izlemesini yasaklamış. "Bunu Anayasa Hukuku profesörü Turhan Feyzioğlu yapmıştı" diyor (s. 30) Güngör Yerdeş...

İkinci notum da şu: 27 Mayıs (1960) darbesi sonrası DP kadrosu 'yaptıkları yüzünden' hesaba çekilirken dava konusu yapılmayan nadir olaylardan biri de Uşak'ta cereyan edenlerdi. Olaydan kısa süre sonra CHP'li Nihat Erim'le Kıbrıs'ta karşılaşmış Güngör Yerdeş ve Uşak'ta İsmet Paşa'nın halkı tahrik ettiğini ondan bizzat dinlemiş. 27 Mayıs sonrasında eski dönemin yaptıklarını Yassıada'ya taşımak amacıyla oluşturulmuş Yüksek Soruşturma Kurulu'nun başkanı Hayrettin Şakir Perk Uşak'ta olanları ve Nihat Erim'in anlattıklarını davet ettiği Güngör Yerdeş'ten öğrenmiş (s. 10)... Sonuçta Yassıada'da 'Uşak Olayları' diye bir dava görülmedi.

Şimdi olayın kendisine ve 'tahrik' biçimine yakından bakalım.

2 Mayıs 1959 tarihli Hürriyet'in manşeti şuydu: "Gezinin 2. günü: Uşak'ta İnönü'nün başına taş atıldı." Akşam'da haber aynı gün şu girişle yer aldı: "CHP heyetinin Uşak'tan ayrılışı sırasında milletvekili Fevzioğlu ve Alişiroğlu'yla gazeteciler DP'liler tarafından dövüldü ve taşlandılar."

Başlık ve girişin altında da, okuyanları "DP'lilerin yaptığına bak!" diye heyecanlandıran, İsmet İnönü'nün tarihi kişiliğini de hesaba katarsanız kimbilir hangi hislere sürükleyen ayrıntılar yer alıyor: İsmet İnönü Uşak'a gitmiş, bindiği trene DP'liler taş yağdırmış, atılan taşlardan biri Paşa'nın kafasını yarmış...

Gerçek çok farklıymış oysa...

O gün Uşak'ta yaşananların doğrusunu Güngör Yerdeş (s. 24, 25, 31) yarım asır sonra şöyle anlattı: "İçimizden biri sağını solunu dirsekleyip bir pencereyi âniden kaplıyor ve sol elinin avucunu açıp uzatarak, sağ elinin işaret parmağının arasından geçirip tokmak şeklinde uzattığı sağ bileğini o sol avucunun içine yerleştirip sıkarak seyretmekte olan Demokratlara 'Naaa!' diye bağırıp başlıyor sallamaya... (..) Ve işte bundan sonra başlıyor taşlama... (..) Şurası bir hakikat: Bizim meslektaşımız, o 'Naaa!' işaretini yapmasaydı, trenimiz yavaş yavaş hızlanıp Uşak'tan ayrılıp gidecekti. Provokasyon böylece bizim meslektaşın üzerinde kalmıştır."

Keşke 'Uşak Olayı' benzetmesini yapmasaydı Deniz Bey...

yenişafak



Bu yazı 1,132 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,645 µs