En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

Fısıltıyı 'şu sıralar' MOSSAD duymayabilir...



Ankara ile Tel Aviv ne denli “küs” olsa da, ‘küslük paylaşıldıkça çoğalır’ türünden espriye imkan veren ortak bir noktaları var…

Her iki ülke ABD ile de küs! Ortak “küs”lerin başka bir paylaşımı yok ABD’ye yönelik.

“Küs” kelimesi de lafın gelişi elbette.. Diplomaside küslüğün de aşkın da ebedi olmadığını herkes biliyor.

İsrail’in Obama’dan memnuniyetsizliğini, Obama daha seçilmeden yazmış biri olarak, Tel Aviv’in Beyaz Saray’a yönelik ‘bugünkü’ hislerini nasıl anlatayım bilemiyorum.

Çünkü dediğim gibi, diplomaside “memnuniyetsiz”likten yüksek ifadeler kullanıldığında yakışıksız duruyor.

İsrail’in ABD politikası yerine Obama politikası var bugün.

Bir sonraki, yani Obama’nın ikinci kez ve “korkusuzca iktidar” olabileceği Başkanlık seçimine odaklanıyor.

Obama’nın iç politik uygulamaları ‘zamanla kremalanan’ adımlardan oluşuyor. Diğer deyişle zaman Obama’nın lehine.

Bu yüzden İsrail ağırlığını önce bu yılın sonundaki ara seçimlere, ardından da Başkanlık seçimlerine vermek niyetinde.

Bu da sayısız olasılığı bulunan, çetrefilli iç politik hesaplar ve manevralar anlamına geliyor.

Beyaz Saray’ın yavaşlığının ve yumuşaklığın ardında ise başarısı ve iradesi kanıtlanmamış bir Başkanlık bulunuyor. Özellikle de Yahudi lobisine karşı.

Kongre’den geçen, iç siyasette “stratejik” değerdeki sağlık reformunun hemen ardından Netanyahu’nun Obama’nın karşına çıkarılıp, “elini-kameralar önünde-bile sıkmadan” ters-yüz edilmesi bu mânadadır!

Yine de Obama iktidarının İsrail karşısındaki kırılganlığı henüz bitmiş değil.

Test edildi ama onaylanmadı.

Şimdi; yeni bir süreç zamanlaması için uygun. Washington’dan yeni ve güçlü bir Ortadoğu planı bekleniyor. (Obama’nın ilgisi hızla Ortadoğu’ya ve 'kendi savaşı'na; Afganistan’a döndü zaten.)

Bu önemli. Planın içeriği Ortadoğu’nun temel sorunu sayılan İsrail-Filistin denklemini baştan nasıl kuracak?

Kulaklara fısıldanan bir bilgiyi sizinle paylaşayım..

ABD, İsrail iktidarını biraz daha sıkıştırırsa-bu hareket şimdiye değin Netanyahu’nun diğer koalisyon ortaklarından farklı olabileceği ihtimali yüzünden ellenmiyordu-hükümet dağılır.

Yeni hükümete yeni ortak, "Kadima" uygun görülebilir. Bu da süreci tazeler. (Cumhurbaşkanı Peres'in dün (28 Mart) Netanyahu'ya yüklenmesini de ekleyebilirsiniz.)

Yani bakılması gereken açı, sadece ABD dış politikası ile ilgili değil. İç politika ile ilgili. Seçimlerde İsrail iktidarında kimin olduğu, ABD iktidarında kimin olduğunu da etkiler!

Türkiye’ye gelince... ABD ile gerginlik, durduğunuz yere göre, şöyle de okunabilir; ABD’nin bölgedeki en güçlü iki müttefiki ile arası bozuk!

Washington için kabul edilebilir bir durum değil bu…

Yukarıdaki çözüm yolu tercih edilse.. Türkiye-ABD ilişkisine katkısı ne olur? Türkiye-İsrail ilişkileri nasıl olur?
 
Birisi hem Başbakan Erdoğan’a hem de Obama’ya bu düşünceyi fısıldayabilir.

Periskop yukarı-3

Yunanistan ile Türkiye arasında Ege’de yaşanan ‘it dalaşı bitsin’ (!) kampanyası var ya…

Hani Fatih Çekirge tarafından başlatılan, daha doğrusu başlamadan akamete uğrayacağı anlaşılan..

Hah, işte o kampanya Çekirge önerdikten sonra iki gelişme oldu.

1) Yunanistan (kendi halkının gözünden ekonomik kriz rezaletini saklamak için) Türkiye’ye saldırmaya başladı…

2) Almanya Başbakanı Merkel ‘cebinde güvercin resmi’yle geldiği Ankara’da Yunanistan’la karşılıklı olarak silahların azaltılmasını isteyecek, “böylece hem barış olur hem de Yunanistan krizden çıkar” önerisi yapacak imiş.

Çekirge kardeşin kampanyası, Atina tarafından terslenirken, Berlin tarafından destekleniyor mu ne?

Ama işin eğlenceli tarafı bu değil. Gerçekten komik bir durum var 3'üncü olarak...

Çekirge ilk yazısından sonra, bizden işittiği itirazla beraber okurlarından da hafif destek görmüş olmalı ki, yöneticisi olduğu Hürriyet internet sitesinde anket başlattı.

Lütfen şu sorulara bakar mısınız?

“Ege’de it dalaşı olsun mu istersiniz, olmasın mı?”

Çok hoş değil mi?

Yanıtlar da şöyle: “Ege’de it dalaşı bitsin”, “Ege’de it dalaşı devam etsin”.

Bu denli objektif bu kadar “yönlendirme”den özenle kaçınılmış (!) bir anketin sonucu ne olur dersiniz?

Çekirge bey, sonuçları görünce şok geçirmiş olmalı ki, (% 48 devam etsin) “yorum sizin” diye yazmış bugünkü köşesinde. (Belli ki moral bozulmuş biraz.)

Bu türden, “yapılandırılmış” bir soru ve yanıtlarıyla okurun karşına çıkarsanız sonuç bu olur.

Aslında benim kanaatim şu: kimsenin dalaş-malaş istediği yok. Kimsenin bir ton silah alalım, sağa-sola saldıralım dediği yok. Türkiye bunu ne zaman yaptı ki?

Sadece.. Türk insanı bu durumu “adil” bulmuyor.

Düne kadar ve bugün de Ege’de Türkiye’ye sataşan, keyfi yerindeyken hergün Türk uçaklarını rahatsız eden-geçmiş öykülere hiç girmiyorum kitaplar doldurur-Yunanistan, böyle bir şey talep de etmediği halde neden silahlarımızı bırakacak mışız?

Efendim, “bize silah satıyorlar, parayı kazanıyorlar, kriz oluyor”!

Bak sen. Bizim niye haberimiz olmadı bundan?

NATO kurulduğundan bu yana sistem böyle işliyor, yeni mi uyandınız.

Bunun barış arzusu ile falan ilgisi yok… Kimse de çıkıp, “Atina şimdi zor durumda, iyice paralayalım” demiyor.

Soru şu: Aynı durum olsa idi-ki oldu 2001 krizinde-Yunanistan ne yapardı?



Bu yazı 5,695 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,071 µs