En Sıcak Konular

Ergun Babahan


Ergun Babahan
0 0 0000

Değişimde asıl sorun



Hükümetin dün gündeme getirdiği anayasa değişiklik paketi, ağırlıklı olarak sivil toplum kuruluşlarının geçmişte hazırladığı taslaklara benziyor.

Türkiye Barolar Birliği ve TÜSİAD’ın taslağında da Anayasa Mahkemesi için benzer bir yapılanma öneriliyor mesela.

Ayrıca kadınlara pozitif ayrımcılık, çocuklar, yaşlılar ve engellilerin özel surette korunması, özel hayatın gizliliği, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, ailenin korunması, memura toplu sözleşme hakkı ve ombudsmanlık gibi konular aslında CHP’nin de evet diyeceği hükümler.

Sorun iki noktada çıkıyor:

1) Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Anayasa Mahkemesi’nin yapısında önerilen değişiklik.

2) Bu değişiklik teklifinin AK Parti tarafından yapılıyor olması.

Burada çok keskin ideolojik bir kavga yaşanıyor.

AK Parti, 1960 Darbesi ile başlayan 12 Eylül’de doruğa çıkan bürokratk vesayeti sona erdirme girişimine bayraktarlık yapıyor.

CHP ve MHP ise vesayet sistemini koruma çabası güdüyor.

CHP açısından durum biraz trajik.

Çünkü bir yandan 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına imkan sağlayacak olan geçici 15. maddenin değişmesine destek olduğunu açıklıyor...

Diğer yandan darbenin ve darbecilerin eseri olan bu anayasaya dokundurtmam diyor.

Darbe kötü, darbeciler suçluysa, onların hazırladığı hukuki metinler de sakat, çarpık ve kısıtlayıcıdır.

O nedenle Türkiye’nin bu anayasa ile yoluna devam etmesi mümkün görülmüyor.

Böylesi geniş kapsamlı paket aslında anayasanın yeniden yazılması anlamına geliyor.

Çünkü 5-10 yıl önce akla bile getirilemeyecek olan Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimine açılması, asker kişilerin askerlikle ilgili olmayan suçlarının sivil mahkeme önünde yargılanmasını öngörüyor.

Bunun hükümetin hazırladığı bir pakette yeralması aslında devrim niteliğinde.

İktidar tek başına anayasayı değiştiremez diyenler dönüp Amerika’nın pazar günü gerçekleştirdiği geniş kapsamlı sağlık reformuna baksın.

Obama yönetimi, Cumhuriyetçiler’den bir tek kişinin evet oyu vermediği paketi Temsilciler Meclisi’nden geçirmeyi başardı.

Çünkü iktidar koltuğu icraat makamıdır, muhalefete teslimiyet koltuğu değil.

Uzlaşma da hareketsiz kalma anlamına gelmez.

Bastır Oğuz

Oğuz Karamuk, temiz medya kavgasını başlatıp yepyeni boyutlar kazandıran bir isim oldu.

Onun sayesinde 10-15 milyon dolar portföyü olan insanların ekonomi yorumları yaptığını,    borsayı yönlendirdiğini öğrendik.

İlk başta bu olayı küçümseyen Sermaye Kurulu Başkanı da sonunda kişisel çıkar bağlantılı yorumcuların üzerine gitmeye karar vermiş.

Ancak burada sorun, değerlendirmelerin isimsiz yapılıyor olması.

Burada başta ekonomi gazetecileri olmak üzere tüm meslek mensuplarının gazeteciliğe gölge

düşüren kişileri deşifre etme çabası içine  girmeleri gereği.

Cemiyet bu işlere giremeyecek kadar yaşlı ve yorgun.

Herkes sessiz kalıyor, medya da, ajanı ile spekülatörüyle itibar kaybetmeyi sürdürüyor.

Türkiye ne harcadı?

Hürriyet Gazetesi dün birinci sayfasından yayınladı.

Yunanistan’ın Ege’de ‘’İt Dalaşı’’na harcadığı para yarım milyar Euro’yu bulmuş.

Yunanistan, Avrupa Birliği standartında bir ülke olduğu için askeri harcamalar şeffaf.

Türkiye’de vergi veren halk ise bu paraların nereye harcandığından habersiz.

Belki Milli Savunma Bakanı devreye girer ve bu anlamsız iş için Türkiye’nin kaç milyar lirayı sokağa attığını açıklar.

star



Bu yazı 996 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 6 Mayıs 2012 Adalet talebinden tahrik olan bir ordu! Astsubaylar direnin
    • 4 Nisan 2012 Benim darbecim insanlık suçu işlemez
    • 24 Mart 2012 Ergenekon ve psikolojik savaş
    • 14 Mart 2012 Kürt meselesinde tarihi uyarı
    • 7 Mart 2012 Türkiye, AB için neden önemli!
    • 4 Mart 2012 Medya nasıl kurtulur?
    • 3 Mart 2012 Medya eliyle hükümet devirmek de darbedir!
    • 19 Şubat 2012 Sayın Başbakan 3’üncü dönemler hep zor geçer!
    • 15 Şubat 2012 Washington’ın Türkiye’ye bakışı
    • 14 Şubat 2012 Gazetecinin suç işleme özgürlüğü
    • 7 Şubat 2012 Tencere dibin kara
    • 5 Şubat 2012 Sadece ordu yetmez devleti sıfırdan kurmalı
    • 22 Ocak 2012 Barlas, Özkök’ü neden uyarmıştı!
    • 3 Ocak 2012 Bu facia AK Parti için çok ciddi alarm
    • 13 Aralık 2011 Siyaset ve sadakat
    • 11 Aralık 2011 Bu iddianamede ciddi şike var!
    • 6 Aralık 2011 İşte kahramanınız Kozinoğlu!
    • 22 Kasım 2011 CHP, Dersim ve Ermeni kırımı!
    • 19 Kasım 2011 Atatürk milliyetçiliği ‘Ne Mutlu Türküm’ demektir
    • 15 Kasım 2011 Ulusalcılara bir iyi bir de kötü haber

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,033 µs