En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Kolesterolü çok fazla düşürmek bir işe yaramıyor



Sonuçları bu hafta açıklanan önemli bir araştırma her kolesterolü yüksek kişiye, her şeker hastasına kolesterol düşürücü ilaç yazmayı görev bilen tıp dünyası için büyük bir hayâl kırıklığı yarattı.

ABD hükümeti tarafından finanse edilen ve yaşları 40 ile 79 yaş arasında olan 10 binden fazla şeker hastası üzerinde yapılan "Action to Control Cardiovascular Risk in Diabetes" (ACCORD) adlı araştırmanın neticeleri Amerikan Kardiyoloji Derneğinin senelik kongresinde bildirildi.

Bu araştırmada hastaların bir kısmı 5 yıl boyunca sadece statinlerle ve bir kısmı da statinlere ek olarak fibrat sınıfı ilaçlarla tedavi edildiler. Statinler, "kötü kolesterol" (LDL) düzeyini düşüren, fibratlar ise trigiliseritleri düşüren ve "iyi kolesterol" (HDL) seviyelerini artıran ilaçlar.

Araştırma sonucunda, beklenildiği gibi, her iki ilacı alan grupta trigliseritlerin azaldığı, iyi kolesterolün arttığı belirlendi ancak bu hastalarda kalp krizi ve felç riskinde ve bunlara ilgili ölümlerde bir azalma olmadığı ortaya çıktı.

Bu araştırmanın bir başka kolunda ise şeker hastalarında kan basıncını daha çok ilaçla 140 yerine 120’in altına düşürmenin de kalp-damar hastalıkları riskini azaltmadığı belirlendi. Üstelik daha fazla ilaç alan grupta tansiyonda aşırı düşme ve potasyum yüksekliği gibi çok ciddi yan etkiler de görüldü.

Bu bulgulardan çıkarılması gereken sonuç şu: Şeker hastalarında tansiyonu, kan yağlarını daha fazla azaltmak kalp-damar hastalıkları riskini azaltmıyor.

Bu araştırma sadece şeker hastaları ile yapılmış olmakla beraber aynı durumun şeker hastası olmayanlar için de geçerli olacağını söylemek yanlış olmaz.

LDL-kolesterolün daha çok ve/veya daha yüksek dozda ilaçla daha çok düşürülmesinin şeker hastası olmayanlarda da kalp-damar hastalıklarının komplikasyonlarını azaltmakta önemli olmaması aklın ve mantığın gereğidir.

Çünkü bu hastalıkların temelinde yatan ateroskleroz yani damar sertliği doğrudan kan kolesterol düzeyleri ile ilgili bir durum değildir. Ateroskleroz esasında düşük yoğunluklu bir inflamasyondur; başka bir deyişle herhangi bir mikrobun etken olmadığı bir çeşit kronik bir iltihaptır.

Aterosklerozun sebebi LDL-kolesterolün yüksekliği ve/veya HDL-kolesterolün düşüklüğü değildir. Çünkü LDL-kolesterol seviyeleri normal, hatta düşük olan kişilerde de yüksek olanlar kadar ağır ateroskleroz gelişebilir. LDL-kolesterolü çok yüksek olanlarda belirgin bir ateroskleroz olmayabilir.

Kan kolesterol düzeylerinin giderek daha aşağı çekilmesinin sebebi daha fazla insanın kolesterol düşürücü ilaç kullanmasını sağlamaktır. Amerikan Kalp Derneği (AHA) kalp hastalıklarının önlenmesi için LDL-kolesterolün 100’ ün, yüksek risk grubundakilerde ise 70’ in altında olması gerektiğini bildiriyor. Bu kriterlere göre, mesela dünyanın en sağlıklı insanlarının yaşadığı Norveç’ de 40 yaşın üzerindeki erkeklerin yüzde 85’ i ve kadınların yüzde 20’ si ‘yüksek risk’ grubuna giriyor ve kolesterol düşürücü ilaç kullanmaları gerekiyor. 

Oysa kolesterol düşürücü ilaçların kalp hastalığı olmayan her yaştaki kadında ve 69 yaşın üzerindeki erkeklerde yararlı olduğunu gösteren güvenilir bir kanıt yoktur.

Üstelik de sağlıklı insanlarda gereksiz yere kullanılan bu ilaçların önemli ekonomik kayıplar yaratması yanında, çok ciddi yan etkileri olabilecekleri unutulmamalıdır.

Gelelim neticeye

Kolesterol yüksekliği, sigara, hareketsizlik, dengesiz beslenme, şişmanlık, yüksek tansiyon, diyabet, stres gibi kalp krizi ihtimalini artırabilen risk faktörlerinden sadece biridir. Kolesterol yüksekliği tek başına asla bir hastalık değildir ve kalp hastalığı riski olmayan insanların tedavi edilmesi de kesinlikle gerekmiyor.

Kolesterolü çok fazla düşürmenin faydalı değil aksine zararlı olması ihtimali de bence çok yüksek, çünkü genel olarak 70 yaşın üzerinde kolesterolü yüksek olan kişilerin yaşama süreleri kolesterolü düşük olanlara göre daha fazladır.



Bu yazı 1,404 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,941 µs