En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Davutoğlu'nun ajandası



Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan 'Kurtuba' daveti alınca tereddütsüz 'evet' dedim ve çok heyecanlandım. Davutoğlu bugünlerin en kritik ismi. Başta Ermeni tasarısı olmak üzere çok önemli dış politika gelişmelerinin içindeyiz.
Ayrıca Endülüs'e kim hayır diyebilir ki... Kurtuba, İslam tarihinin hafızasına kazınmış bir şehir. Endülüs medeniyetinin başkenti. 8. yüzyılda Müslümanlar bu bölgede tarihin en büyük medeniyetini kurdu. İbni Rüşd buralı. Bazı eserleri hâlâ ayakta...

Ulucami bunlardan biri. Bugün minaresinin yerinde çan kulesi var. Endülüs, Kurtuba, Gırnata bizim için hüzün demek. Akıbeti trajik oldu çünkü. Endülüs'e, Endülüs'ün bahtsız Müslümanlarına nice ağıtlar yakıldı.

Sezai Karakoç'un çevirisini yaptığı bir şiirde 'Endülüs'ün başına gelen felaket tarihin bütün felaketlerini unutturdu. Ama dünya durdukça unutulmayacak, yad edilecek bir felakettir bu' dizeleri dikkat çeker.

5 saat yolculuktan sonra geldik Kurtuba'ya. Uçakta Bakan Davutoğlu ile ufuk turu yaptık. Ajandasındaki önceliklerini anlattı, ince taktiklerinden söz etti. 'Biz havadayken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden çok önemli karar çıkacak.' dedi. Çıktı da. KKTC'nin konumunu güçlendiren tarihi karar. Davutoğlu, 'Son yılların en önemli başarısı.' dedi.

Gündemin ilk konusu... Ermeni tasarısı. Ekranlardan canlı yayınlanan oylamanın usulü gayri ciddiliğini ortaya koydu. Tasarıya 22 'hayır' oyu küçümsenmemeli... Komiteden daha ileri aşamalara taşınmasına engel. Temsilciler Meclisi ve Senato'dan geçme şansı yok.

Türkiye derin 'hayal kırıklığı' içinde. Ermenistan protokollerini imzaladı. Sonrasında Ermenistan gibi yan çizmedi. ABD yönetiminin daha fazla ağırlığını koymasını bekliyordu. Obama son dakikada devreye girdi ancak yeterli olmadı.

Türkiye kırgınlığını ABD politikasına yansıtacağının işaretlerini verdi. Jet hızla Büyükelçi Namık Tan'ı istişare için Ankara'ya çağırması ilk adım. Washington'a kırgınlığın bir nedeni de Afganistan ve İran gibi bölgesel sorunlarda sürekli işbirliği için Türkiye'nin kapısını çalarken böylesine hassas bir konuya duyarsız kalmasına.

Davutoğlu, Büyükelçi Tan'ın geri dönüşünün uzayabileceğini söyledi. Bu, işin ciddiyetini gösteren önemli bir mesaj. Başka adımlar gelir mi? Washington yönetiminin dikkatini daha fazla çekecek başka uyarıcı hamleler sürpriz olmaz.

ABD bölgesel sorunlarda istekli bir Türkiye bulamayabilir. Bakan Davutoğlu bundan sonraki süreç için açık konuşmuyor ve çok dikkatli dil kullanıyor. Söylediklerinden kırgınlığın ilişkilere yansıyacağı sonucunu çıkarmak mümkün.

Davutoğlu'nun seyahat güzergahı çok yönlü dış politikanın yansıması. İspanya ile başlayan bu gezi bile başlı başına dış politikanın özeti gibi. Gayri resmi AB Dışişleri Bakanları toplantısı için İspanya'ya uçmadan önce Mısır'daydı.

Cordoba'da gayri resmi zirvede AB bakanları ile bir araya geldi. İkili görüşmeler yaptı. Ajandasında sadece AB yok. Balkanlar da var sözgelimi. Türkiye, bölge gücü olarak dünyanın sorunlu coğrafyası Balkanlar'a ağırlığını koymak istiyor.

Davutoğlu'nu dinlerken anlıyoruz ki Bosna-Hersek, Sırbistan, Hırvatistan hattı sürpriz gelişmelere gebe. Henüz tam gün ışığına çıkmamış Türkiye'nin inisiyatifiyle yürüyen bir süreç var. Davutoğlu bir müze açılışı için İspanya'dan Almanya'ya oradan da Şam'a geçti. Bugün Beşşar Esed'le görüşecek.

Hangi ülkenin dışişleri bakanı İspanya-Almanya ve Suriye hattını üç günlük seyahatin güzergahı yapabilir? Ortadoğu da Davutoğlu'nun ajandasında öncelikli konulardan... En ağır sorunların yaşandığı Ortadoğu'da artık çözüm yolunun Türkiye'den geçtiğini söylemek abartılı olmaz herhalde.

zaman



Bu yazı 1,182 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,364 µs