En Sıcak Konular

Hasan Celal Güzel


Hasan Celal Güzel
0 0 0000

Ermeni iftiraları konusunda bayatlamış Amerikan politikası



Türk Milleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde, başkalarına karşı yöneltilmiş en ufak bir ayrımcılık uygulaması yoktur. İstiklâl Mahkemeleri’nden Yassıada’ya kadar uzanan çizgide, biz sadece kendi insanımıza tahakküm ettik ve mağduriyetine sebep olduk.
1970’li yıllardan itibaren, Ermenistan’ın da teşvikiyle, ABD’de ve Avrupa’daki Ermeni diyasporası, günden güne eriyen ve asimile olan varlıklarını devam ettirebilmek için, ‘Türk ve Türkiye düşmanlığı’nı kine dayanan millî bir ideoloji olarak benimsemişlerdir.
Ermeni diyasporası ve Ermenistan, bu ‘ulusal kin’ doktrininin arkasında başka emellere sahip olmuştur: Önce Türkiye’nin özür dilemesini sağlamak; sonra tazminat almaya çalışmak ve şahıs emlâkinin miras yoluyla elde edilmesini temin etmek ve nihayet Türkiye’den toprak talep etmeyi tasarlamak.
Lâkin aradan geçen uzun yıllar boyunca, bütün bunların gerçekleştirilemeyecek hayâller olduğunu da görmeye başlamışlardır. 2009 yılında başlatılan ‘Ermeni Açılımı’nın ilk safhasındaki başarıda bu gerçeğin özellikle Ermenistan tarafından fark edilmesinin rolü büyüktür.
***
Ermenistan, özellikle kendisi için önemli bir finans kaynağı olan diyasporanın etkisiyle çeşitli ülke parlamentolarında, 1915’te Ermeni Soykırımı yapıldığı iftirasıyla tezviratta bulunmaya ve Türkiye aleyhine kararlar aldırmaya devam etmektedir.
Yıllardır diyasporanın asıl hedefi, ABD parlamentosunda soykırım iftirasını kabul ettirebilmektir. Bu takdirde, ABD’nin uluslararası platformdaki etkinliğinden faydalanarak soykırım iddialarını BM’nin ve uluslararası hukuk mercilerinin gündemine aldırmayı tasarlamaktadır.
Diğer taraftan Türkiye, son yıllarda Ermeni iddiaları konusundaki ataletinden kurtulmaya, mukabil tezler ve teklifler geliştirmeye başlamıştır. Türkiye’nin yaklaşımı, ‘Tarihi tarihçilere bırakalım; tarihçiler belgeleri incelesinler; bunu siyasete alet etmeyelim’ şeklindedir. Ayrıca, Türk Tarih Kurumu daha da ileri giderek, Türkiye’nin BM’e müracaat etmesini ve bilim adamlarından müteşekkil bir komisyonun belgeleri ortaya koyarak ciddî şekilde incelemesini istemiştir. Görüldüğü gibi Türkiye , artık Ermeni meselesinin milletlerarası siyasî platformda görüşülmesine hazır hâle gelmiştir.
Nihayet, Cumhurbaşkanı Gül’ün başlattığı ‘Ermeni Açılımı’, Başbakan Erdoğan’ın ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun başarılı politikalarıyla semeresini vermeye başlamış ve Türkiye-Ermenistan arasındaki protokoller imzalanmıştır.
***
Hâlen bazı ciddî tıkanıklıkların yaşanmasına rağmen, yüz yılda ele geçen bu fırsatı değerlendirmek yerine, Ermenistan’ın ABD’deki Ermeni diyasporasının kuyruğuna takılıp ABD Kongresi’nde Türkiye aleyhine karar aldırmaya çalışması hiç de akıllıca bir politika değildir.
2007’deki bir yazımızda da belirtmiştik; aslında, bu gerçek dışı iddialarla dolu gülünç tasarının ABD Kongresi’nden geçmesi umurumuzda bile değildir.
Binlerce yıllık tarihe ve medeniyete sahip Türk Milleti, 150 yıl önce koskoca Amerika kıtasında bir ırkın soyunu kurutan dünün ‘cowboy’larından insanlık dersi alacak değildir.
Türkiye, artık aleyhindeki bu şantajlara aldırmayacak kadar büyük bir devlet olduğunun farkına varmaya başlamıştır.
Daha önce de yazdığımız gibi, bu uydurma tasarının kabulü bazı bakımlardan hayırlı
bile olacaktır. Şöyle ki;

1. Tasarının yaptırım gücü yoktur. ABD Kongresi’nde kabul edilmesi, ABD’nin ‘ırkçı’ tutumunu göstermekten öteye bir mâna ifade etmez ve Türkiye’yi bağlamaz. Zaten, benzeri karar tasarıları ABD’deki eyalet parlamentolarının çoğunda kabul edilmiştir.

2. ABD yönetimi, son yirmi yıllık dönemde bu tasarıyı Türkiye için ‘siyasî şantaj’
vasıtası olarak kullanmış ve pazarlık konusu hâline getirmiştir.

3. İsrail ve ‘yahudi lobisi’ de aynı şekilde Türkiye’den tâvizler koparabilmiştir.

4. Tasarının kabul edilmesi hâlinde, ABD’nin ‘Ermeni kozu’ bitmiş olacak ve Türkiye’ye karşı mahcup duruma düşecek; İsrail’in Türkiye üzerindeki tesiri azalacak ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki normalleşme üzerinde şantaj süreci nihayete erecektir.
***
Artık Türkiye’nin Ermeni soykırım iftiralarına bakış tarzı konusunda politikasını değiştirmenin zamanı gelmiştir. Buna göre, aleyhimizdeki faaliyetler dikkatle takip edilerek cevapları verilirken, Türkiye artık bu diyaspora taktiklerini ciddîye almadan vakur bir tutumla, bir büyük devlet edasıyla müstağnî kalmayı bilecektir.
Haa, bu arada, bu defa da karar tasarısının kabul edilmeyeceğini tahmin ettiğimizi de kaydedelim.

radikal



Bu yazı 1,281 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Mayıs 2012 27 Mayıs'ın hesabı sorulmalıdır
    • 5 Mayıs 2012 Darbeciler! Ordu artık hizmetinizde değil...
    • 29 Ekim 2011 Dikkat! PKK'nın tuzağına düşmeyelim
    • 3 Aralık 2010 Hedefteki ülke: Türkiye
    • 26 Ağustos 2010 Kardeş Pakistan'ın yardımına koşmalıyız
    • 27 Haziran 2010 Oyunun hedefinde iktidar ve Başbakan var (2)
    • 17 Haziran 2010 Terör ve politika
    • 27 Mayıs 2010 50 yıllık utanç: 27 Mayıs
    • 13 Mayıs 2010 Rusya ile tarihî anlaşma
    • 6 Mayıs 2010 CHP-MHP-BDP koalisyonu
    • 20 Nisan 2010 Kıbrıs'ta beklenen sonuç
    • 16 Nisan 2010 'Nerede muhabbet, orada Muhammed'
    • 11 Nisan 2010 CHP ve MHP'ye son Anayasa çağrısı
    • 8 Nisan 2010 Baykal'ın uzlaşma teklifi üzerine
    • 25 Mart 2010 Anayasa reformuna neden karşı çıkıyorlar? (1)
    • 12 Mart 2010 12 Mart Muhtırası
    • 4 Mart 2010 Ermeni iftiraları konusunda bayatlamış Amerikan politikası
    • 21 Şubat 2010 AK Parti'yi kapatma hazırlıkları
    • 31 Ocak 2010 Fişleme üzerine...
    • 21 Ocak 2010 Bu iddialar cevapsız bırakılamaz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,735 µs