En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Yargı reformu geçer mi?



Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargıda yaşanan son gerginlikten sonra yargı reformunun aciliyet kazandığını açıkladı. Adalet Bakanlığı’nın hazırlığının en önemli ayaklarından birini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesi oluşturuyor.
HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ise Bakan Ergin’in açıklamalarını, “HSYK’yı ortadan kaldırmak için zemin oluşturma gayreti” olarak yorumladı.
Hükümet ile yüksek yargının arası çok gerilmiş durumda. Adalet Bakanı Ergin, HSYK’yı ve yüksek yargı organlarını sert biçimde eleştirdi. HSYK Başkan Vekili Özbek ve Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Adalet Bakanı Ergin’in sözlerine aynı sertlikte karşılık verdiler. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, hem HSYK’yı hem de Yargıtay Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nı ağır biçimde eleştirdi.
Tartışma siyasi alana da yansıdı. CHP lideri Deniz Baykal da hükümeti yargıyı siyasallaştırmakla suçladı. Yaşanan gelişmeleri, “cemaat hesaplaşması” olarak değerlendirdi. Türkiye’de yargıyı ve güvenlik güçlerini cemaat örgütlenmesinin yer yer himayesi altına aldığını öne sürdü.

Gül’ün uzlaşma çağrısı
Bu tabloyu gören Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise yargı reformuna ihtiyaç olduğunu belirtti. Ancak bu çalışmanın çatışmaları derinleştirmemesi gerektiğine işaret etti. Yargı reformu için siyasi partilere işbirliği çağrısında bulundu. Gül, bu kısır döngünün, ancak Avrupa Birliği değerlerine ve işbirliğine dayalı bir yargı reformuyla kırılabileceği mesajını verdi. AB’nin bu konuda üzerinde en çok durduğu husus ise Adalet Bakanı ve Müsteşarı’nın yargı bağımsızlığı için kuruldan çıkarılması gerektiği. Bakanlığın hazırladığı taslakta ise böyle bir değişiklik öngörülmüyor.

Uzlaşma olur mu?
Bugünkü koşullarda TBMM’de bir uzlaşma sağlanabilir mi? Bu soruya “evet” demek mümkün değil.
CHP, anayasa değişiklikleri konusunda iktidar partisiyle uzlaşmasının mümkün olmadığını açıklamış durumda. CHP, Anayasa Mahkemesi’nin AKP’yi laiklik karşıtı odak olarak mahkûm ettiğini, bu nedenle iktidarın anayasa değişikliğine yönelmemesi gerektiği görüşünde.
TBMM’de yaşanan gerginlikler ve Habur olayından sonra MHP’nin de iktidar partisiyle ortak davranması olasılığı kalmadı. MHP sözcüleri, hükümete destek olmayacaklarını açıkladılar.

Referandum olasılığı
Bu koşullar altında hükümetin yargı reformunu referandumu göze alarak TBMM’ye getirmesi daha yüksek bir olasılık. HSYK’nın ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısı, yetki ve görevlerinin değiştirilmesi için Anayasa’nın değiştirilmesi gerekiyor. AKP’nin Meclis’teki sandalye sayısı referanduma gitmeden anayasa değişikliği yapmaya yetmiyor. BDP’nin desteğini alsa bile 367’yi bulamıyor. Bu durumda 330 ile 367 arasında bir oyla geçecek anayasa değişikliği için referanduma gidilmesi zorunlu. Eğer BDP destek vermezse bu kez AKP’nin 337 olan oyundan fire vermemesi de gerekli.
Hükümet, “Yargı reformu aciliyet kazandı” açıklamasını yaptı ama bu koşulları da dikkate almak zorunda. Anayasa değişikliği gerektiren yargı düzenlemelerinin TBMM’den referanduma gerek olmadan geçmesi olanaksız. Referandumun ise Cumhurbaşkanı Gül‘ün dün işaret ettiği gibi kutuplaştırıcı bir etkisinin olacağı açık.
Bu nedenle hükümetin önce referandumu göze alması gerekiyor.

milliyet



Bu yazı 1,349 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,212 µs