Yeni bir kavga başlıyor.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu, dün, Erzurum özel yetkili Başsavcı vekili Tarık Gür ile Cumhuriyet savcıları Rasim Karakullukçu, Mehmet Yazıcı ve Osman Şanal'ın yetkilerinin kaldırılmasına karar verdi.
Karar, yukarıda anılan savcıların girişimi sonucu Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in gözaltına alınması üzerine dün sabah yapılan olağanüstü toplantıda alındı.
İlk akla gelen şudur:
2. Şemdinli Vakası...
HSYK'nın yürümekte olan bir soruşturma yüzünden görevine son verdiği savcı örneği Şemdinli'den sonra ikincisi Erzurum'da çıktı.
Bu karar başka bir özellik daha taşıyor. Karar sadece İlhan Cihaner'in tutuklamasını talep eden savcılara değil, tutuklama kararını veren mahkemeye de doğrudan müdahale anlamını taşıyor.
Erzincan-Erzurum hattında ne oluyor?
İki taraf ve iki iddia var.
Birinci iddia şu:
Erzincan Savcısı Cihaner'in iki dini cemaatin yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma engelleniyor ve savcı Ergenekon zanlısı haline getirilmeye çalışılıyor.
İkinci iddia ise şu:
Erzincan Savcısı Cihaner, 3. Ordu Komutanı Ergenekoncu grubun giriştiği son karşı hamleyi yürütüyor, bu çerçevede asker-kimi MİT mensupları ve yargı üyeleri bir araya gelmiş bulunuyor.
Her iki iddia da sıkça duymaya alışık olduğumuz türden...
Ve sıkça bu iddialardan Ergenekon suç örgütünün faaliyetlerine ilişkin olanları doğrulanıyor.
HSYK sıkça bu tür durumlarda devreye giriyor.
Nitekim HSYK'nın Ergenekon savcılarını görevden alma girişimi de aynı çerçeveye oturtulmuştu.
Yargıtay aynı noktalarda ses yükseltiyor.
Erzincan-Erzurum hattında ortaya çıkan görüntü de benzer...
Erzincan son dönemlerde 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in tutumuyla ve direnç eylemleriyle öne çıkıyor. Bu çerçevede 3. Ordu, askeri bünye içinde, bir direnç merkezi görüntüsü taşıyor.
Orgeneral Saldıray'ın şehirde yürüttüğü cemseler, gözaltına alınacak subaylarını teslim etmeme eğilimi, ifadeye çağrıldığı savcılığa yanıt vermemesi bilinen gelişmeler...
HSYK tarafından görevinden alınan savcılar da aslında bu izin peşindeydiler.
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturmada, 27 Ekim 2009 günü Erzincan'da Çatalarmut Barajında çok sayıda el bombası ve mühimmat ele geçirilmişti.
Soruşturma kapsamında alınan tanık ifadelerinde, 3. Ordu Komutanı Saldıray BERK, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, İl Jandarma Komutanı Ali Tapan, Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Nedim Ersan hakkında bir hazırlık içinde oldukları iddiaları yer aldı.
Özetle bu soruşturma, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in dini cemaatlere yönelik yürüttüğü diğer soruşturmanın bu planın bir parçası olduğunu iddia ediyordu.
Bulgular basına yansıdı...
Cihaner'in yürüttüğü soruşturmada, soruşturma şüphelileri, haklarında MİT, emniyet ve jandarma kayıtlarına göre dini cemaatlerle tespit edilmiş bir bağlantı olmamasına rağmen, jandarma tarafından dinlenmişti.
Jandarma bu çerçevede 2-3 ay süreyle sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıf yöneticileri ile gazete sahipleri ve ünlü siyasetçilerin de aralarında yer aldığı kişileri teknik takibe almıştı.
Bu takip sırasında Başbakan Erdoğan, Enerji Bakanı Hilmi Güler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da aralarında bulunduğu isimler dinlenmişti.
Bu tür deliller ve yalancı tanıkların varlığının tespiti üzerine soruşturma savcısı (usul hataları ve uygunsuz muamele iddiaları içinde) tutuklandı.
Görüntü net...
HSYK'nın devreye girmesinin mantığı da ortada...
Kalkışmanın önünü almak isteyen sürece set çekmek...
Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanan AKP ve Fethullah Gülen'i Bitirme Planı belgesinin "Faaliyet" bölümünde yer alan şu cümlelere dikkat çekelim:
"Askeri suç kapsamında yapılacak Işık Evleri baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silah, mühimmat, plan vb materyal bulunması sağlanarak, FG Grubu "Silahlı Terör Örgütü" Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü (FSTÖ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmaları askeri yargı kapsamında yürütülecektir..."
yenişafak
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle