En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

5 yıl mı, 7 yıl mı?



Bugünün değil yarının tartışması aslında. Gül, Çankaya'ya çıkalı henüz 2,5 yıl oldu.
Önünde bir o kadar daha süre var. Hiç yeri değilken gündeme taşınıverdi. Cumhurbaşkanı, Hindistan'da bir başka konudan söz ederken 'Henüz kaç yıl olduğu ortaya çıkmamışken...' diye bir cümle kullandı.

Ayrıca dediği doğru... Gül'ün görev süresi konusunda bir mutabakat yok. Aksine ihtilaf var. Hem hukukçular hem de siyasiler ikiye bölünmüş durumda. '5 yıl' diyen de var, ısrarla '7 yıl' olduğunu savunan da... Hukukçular arasında ağırlıklı bir görüş oluşmuş değil.

Kastettiğim '367 hukukçuları' değil, akademik kariyer sahibi, sahalarında uzman isimler. 367'ciler sırf Abdullah Gül'ü seçtirmemek için göz göre göre hukuku siyasete alet ettiler. En olmazı oldurmaya kalktılar. Ve sonunda gülünç duruma düştüler.

İhtilaf sadece hukukçular arasında değil. Benzer tabloya AK Parti içinde rastlamak da mümkün. Köksal Toptan Meclis Başkanlığı sırasında '5 yıl' dedi. Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ'ın düşüncesi ise kesinlikle '7 yıl' şeklinde. AK Parti'de genel eğilimin '5 yıl' yönünde olduğunu söyleyebilirim.

Bu sorunu kim çözecek, hukuk mu siyaset mi? Son sözü hukuk söylemeli. Siyaset gerekli düzenlemeleri yaptı. Onu yorumlamak ve bir karara ulaşmak hukukçuların işi. Adres de belli; Yüksek Seçim Kurulu. Başbakan Erdoğan da topu oraya attı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi bugünün konusu olmamasına rağmen siyasetin bilinçaltında özellikle de muhalefet cephesinde bir Çankaya stratejisi olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Bazı küçük siyasi oluşumların nihai hedefi de genel seçimler değil, Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Yine muhalefet cephesinde Başbakan Erdoğan'ın 2012'de cumhurbaşkanı olmak istediği ve bu yüzden Abdullah Gül'le arasının açılacağı beklentisi üzerine ciddi strateji ve planlar geliştirildiğini gözlemlemek mümkün. Oysa ne Erdoğan ne de Gül de 2012 için şu ana kadar bir renk vermiş değil.

CHP lideri Deniz Baykal, görev süresiyle ilgili tartışmaya çok sert girdi, '7 yıl olursa rejim krizi çıkar' dedi. Ne rejimi ne krizi... Daha ortada ciddi bir tartışma yok. Sadece görüşler seslendiriliyor. CHP pozisyonunu erken aldı. Tıpkı 2007'de olduğu gibi Çankaya seçimini bir siyaset savaşına dönüştüreceğini şimdiden belli etti.

CHP gibi merkez partisi, 'rejim krizi' kavramını bu kadar basit kullanmamalı. Cumhurbaşkanının görev süresi olağan bir hukuki tartışma. Baykal'ın Çankaya üzerine ince hesaplar yaptığını başka haberlerden de biliyoruz.

CHP liderine göre 2012'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti'nin oyları 30'lara düşecekmiş, karşısında da yüzde 65'lik bir blok oluşacakmış. O gün geldiğinde bu çoğunluk bir aday üzerinde uzlaşacakmış. Bir partinin karşısındaki oyları saymak...

Siyasette çok dillendirilen ve asla karşılığı olmayan bir hesap bu... Bırakın, bu geniş siyasi cephenin bir aday etrafında toplanmasını, sol partilerin ortak bir aday çıkarabileceğini bile sanmıyorum. Hem cumhurbaşkanını halk seçecek. Masa başı mühendislik hesaplarının halka dikte ettirilmesi mümkün değil. Artık eski stratejiler, 367 gibi manevralar işe yaramayacak.

Son tartışmaya MHP de katıldı. Bahçeli, Baykal gibi düşünüyor. MHP lideri dün 'Cumhurbaşkanımızın görev süresi 5 yıldır' dedi. Bu konuda bir ihtilaf olduğuna da inanmıyor. 'Okuryazar olan herkes bunu bilir' diyor.

Cumhurbaşkanı seçiminin çok çetin geçeceği bugünden belli oldu. Baksanıza görev süresi gibi olağan bir hukuki ihtilaf sert ifadelerle tartışılıyor. Aynı çevreler yarın rejimin selameti deyip 'halk seçmesin' tartışması başlatırsa şaşırmayın...

zaman



Bu yazı 1,038 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,246 µs