En Sıcak Konular

Mahir Kaynak


Mahir Kaynak
0 0 0000

Dış düşman



Tüm düşmanlıkların sona erdiği bir dönemi yaşıyoruz. Komşularımızla sıfır sorun, büyük güçlerle dostluk, AB üyeliği yolunda çabalar, dünyanın en ücra köşelerindeki ülkelerle sıcak ilişkiler dış dünyamızı yansıtıyor. Bu dinginlik sadece bize özgü değil. Dünyada birbiriyle ciddi bir çatışma içinde olan güç yok gibi. 
Bu durum sürecek mi yoksa yeni bir aşamaya geçişin ara duraklarından birini mi yaşıyoruz sorusuna verilecek cevap ve alınacak tedbirler geleceğimizi belirleyecek.

Yaşanan ekonomik kriz domuz gribi gibi algılanıyor. Kimsenin yönetmediği, irade dışı oluşmuş bir hastalık sayılıyor. Her ülke bu sorunu çözmek için çareler arıyor ama kimseyi sorumlu saymıyor ve ulaşılacak sonucun yeni bir bloklaşmaya sebep olacağı düşünülmüyor. Bunun dışındaki sorun herkesi tehdit eden ama bir odağa bağlanamayan terör. Bir avuç insanın yaptığı eylemler karşısında tüm dünya çaresiz. ABD’nin barışı temsil eden ve bu nedenle Nobel ödülüne layık görülen başkanı Obama rekor bir savunma bütçesiyle donatılıyor ama karşısında sadece terör ve İran’ın nükleer silah edinme çabaları var. Yani bu tehditler geçmişte büyük bir askeri güce sahip Doğu bloğundan daha tehlikeli görülüyor.

Dünyada yeni bloklar oluşacak mı, Türkiye nerede yer alacak sorusu gündemde bile değil. Oysa ABD’nin askeri hazırlıkları bugün için değil yarının sorunlarına çözüm arayışıdır. Yani gelecekte askeri dengelerin belirleyici olacağı ve bu nedenle askeri endüstrinin ayakta kalması, hatta büyümesi hedefleniyor.

Gelecek için bir senaryom var ve bugünümüzün şartları üzerine inşa edilmedi. Bir süreden beri gözlediğim olaylara bakarak geleceği şöyle tasavvur ediyorum. ABD kendisiyle rekabet edecek iki güç görüyor ve bunları frenlemek istiyor. Bunlar bir yanda AB diğer yanda Çin önderliğindeki Uzakdoğu. Politikası, önce bunları ekonomik açıdan sınırlandırmak ve bunu yaparken askeri gücünü güvence olarak tutmak.

Ekonomik kriz ABD’de başlamış olmasına rağmen en büyük etkiyi AB ve Uzakdoğu’da yapacak. ABD bu ülkelerden yaptığı ithalatı, ithal ikameci politikalarla sınırlayacak ve ihracata dayalı bu ekonomilerin ekonomik gerilemesine sebep olacak.

Büyük Ortadoğu politikası bu ülkelerin alternatif pazarlarını kontrol altına almayı planlıyordu. Yani, mesela Çin, ihracatını BOP ülkelerine yöneltip karşılığında enerji hammaddesi alamayacak.

Rusya’nın rakip ya da tehdit olarak gördüğü güçler ABD ile aynı. Avrupa ekonomik ve kültürel olarak, Çin ise Orta Asya’da olası yaklaşımı nedeniyle tehdit olarak algılanıyor.

Bu tablo küresel sermayenin siyasi bir aktör olmaktan çıkmasıyla oluştu. Eğer küresel sermayenin etkinliği sürseydi Rusya’nın tasfiye edildiğini, AB’nin yükselen güç olduğunu görecektik. Uzakdoğu küresel sermayenin havuzunu dolduran kaynak olacaktı.

Türkiye bu kampların birinde yer alacaktır. Eğer ABD ve Rusya’nın kazanacağını düşünüyorsa onlarla, diğerlerinin kazanacağını düşünüyorsa bu güçlerle birlikte olacaktır ve hatanın bedeli büyüktür.

star



Bu yazı 1,271 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 5 Ağustos 2012 Yeni değil
    • 1 Temmuz 2012 Dünden bugüne
    • 13 Mayıs 2012 Yönlendirme
    • 14 Nisan 2012 28 Şubat
    • 8 Nisan 2012 Dış güçlerin rolü
    • 25 Mart 2012 Kürt sorunu
    • 11 Mart 2012 İstihbarat operasyonu
    • 4 Mart 2012 Zayıf yanımız
    • 19 Şubat 2012 Ekonomik kriz
    • 12 Şubat 2012 Suriye’de neler oluyor?
    • 29 Ocak 2012 Görüntü ve gerçek
    • 1 Ocak 2012 Siyaset ne işe yarar?
    • 25 Aralık 2011 Kim seçilecek?
    • 23 Ekim 2011 Ekonominin geleceği
    • 16 Ekim 2011 Ülkenin gücü
    • 17 Temmuz 2011 Karşı tarafın rolü
    • 10 Temmuz 2011 Yeni Osmanlıcılık
    • 25 Haziran 2011 Bakış açısı
    • 19 Haziran 2011 Değişen muhalefet
    • 11 Haziran 2011 Darbeyle hesaplaşmak

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,482 µs