0 0 0000

Bestekarı kim?

Bir gazetede “Asker sınırdan çekiliyor” başlığıyla bir haber okudum. Buna göre sınır güvenliği görevini İçişleri Bakanlığı’na bağlı sivil bir muhafız gücü sağlayacak. Bu haberin doğruluğu hakkında bir iddiada bulunamam ama bunu fırsat sayıp bir değerlendirme yapabilirim.
Günümüzde çoğulculuk moda olduğu için böyle bir uygulama genel eğilime ters düşmez. Ancak çoğulculuğun ne getirip ne götüreceği hesaplanmalıdır.

Bir orkestrada çok sayıda enstrüman bulunur ve her biri farklı ses çıkarır ama bunlar rastgele sesler değildir ve bir beste icra edilir. Eğer bir beste yoksa ve her enstrüman kendi başına sesler çıkarıyorsa duyduğumuz şey sadece bir gürültüdür.

Şu sorunun cevabı son derece önemlidir ve belirleyicidir: Seçilmiş hükümetler bestekar mı, orkestra şefi mi yoksa her ikisi mi? Hükümetlerin mutlak iradeyi temsil etmesi istikrar mı sağlar yoksa bir çatışma ortamı mı yaratır? Günümüzde bu sorunun cevabı bellidir ve halkın iradesini temsil eden seçilmişlerin üstünde bir güç olmadığına ya da olmaması gerektiğine inanılır. Amacımın bu iradeye ortak koymak, hele bunun asker olmasını istediğim şeklinde algılanmamalıdır ama hükümetleri bir orkestra şefi olarak gördüğüm ve bestekarı aradığım anlaşılmalıdır.

Bir ülkenin yönetiminin birbiriyle rekabet eden, ortak hedefleri bulunmayan siyasi partilerden halkın seçtikleri tarafından yönetileceği günümüzün demokrasi tanımıdır ve bunun dışındaki her yolun yanlış olacağı düşünülür. Çünkü halk en doğru olanı görür ve seçer. Beni hemen demokrasi ve halk iradesi karşıtı olarak görmeyin. Başka bir şey kastediyorum.

Bir ülkenin çatışan güçler tarafından değil tek bir akıl tarafından yönetilmesi gerektiğini, böyle bir ortak akıl yoksa bunu başka bir ülkenin aklının dolduracağını ve hükümetlerin onların bestelerini çalan orkestra şefine dönüşeceğini yazdım ve bu ortak akla “Derin Devlet” dedim. Farklı düşünceler bu ortak aklın kullanacağı alternatifler olmalı ve şartlara göre bunlardan birini yönetime getirmelidir. Bu ortak akıl bunu temsil eden kişilerin ne düşündüğüne değil ülkeye bağlılık ve düşünme yeteneğinin gücüne göre belirlenmiş insanların oluşturduğu fiili bir yapı olmalıdır.

Sınır güvenliğini sağlamak için yeni bir güç oluşturulması zamanlama açısından yanlıştır. Silahlı Kuvvetler hakkında birçok spekülasyonların yapıldığı bir zamanda bu bir ihtiyacı karşılamak için yapılan bir düzenleme olarak değil silahlı güce ortak koşmak olarak algılanır.

Güzel birini tanımlamak için diğerlerine çirkin demek gerekmez ve bir gücün önemini anlatırken diğerlerinin önemsizliğinden söz etmek anlamsızdır. Seçilmişlerin gücü ve üstünlüğü ancak devletin kurumlarının üstün vasıflara sahip olmasıyla mümkündür. Ordunun gücü, yargının adaleti, emniyetin becerisi, eğitimin etkinliği olmadan güçlü iktidar olunamaz. Bunlar yerlerde sürünürse orkestra başka bir bestecinin eserini çalmaya başlar. Bizden olan ve bizden esinlenen usta bir bestekar arıyorum.

star
 

Bu yazı 1,781 defa okundu.