En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

Suriye’nin İran’dan kurtulması için, önce İsrail’den kurtulması gerekiyordu!



Bazı tanımlar, tüm denklemlerin çözümü için tılsımlı bir anahtar sunabilir…

Bu yüzden tekrarlayalım…

Garip gelebilir ama..

“Suriye’nin İran ekseninden kurtarılması için, önce İsrail ekseninden kurtarılması gerekiyordu…”

Bir yıl önce, 2009 Şubat-Mart aylarında İsrail, seçim ertesi hükümet kurma kaygıları yaşıyordu.

Diğer partiler Netanyahu ile koalisyon yapmaya yanaşmayınca Tel Aviv’deki ‘derin devlet’in sinirleri gerilmeye başladı.

Tüm taraflara ‘koalisyon kurun’ baskısı yapılmaya başlandı.

Bu işin ‘iç’ yakan tarafı.. Bir de ‘dış’ yakan baskılar oldu.

'Genel' olarak söyleyeyim, İsrail istihbarat servisleri içinden ülkeyi yönetenlere ‘Suriye ile yakınlaşın’ mesajları gitmeye başladı.

Meşhur ‘one minute’ günleridir hani…

Çok detaya girmiyorum.. Ama İsrail askeri istihbaratı da, ‘Suriye ile masaya otur, İran ekseninden de kurtarırsın’ diye nasihat ediyordu Netanyahu’ya.

Bir yandan seçimler olmuş, Netanhayu 'ikinci çıktığı' seçim ertesi hükümet kurmaya didiniyor, AB 'bölgede gerilim istemiyoruz' diyor, Ocak 29’da ‘one minute’ krizi yaşanmış, diğer partiler koalisyona ayak sürüyor, hem Livni hem Ehud Barak ‘istemezük’ yapıyor...

Derin devlet de Netanyahu’nın gırtlağına basıyor.

İsrail cephesinde durum böyleydi.

Suriye, bugün itibariyle İran ekseninde midir?

Değil ise hangi eksendedir?

Bu eksen değişikliği kim veya kimlerin eseridir?

Türkiye’nin Davos kızgınlığının bir nedeni Gazze’de yaşananlar ise, diğeri elbette Suriye-İsrail görüşmelerinde-arabulucuk yaptığımız günlerde-Tel Aviv’in ‘kimseyi saymayan’ tutumudur.

Bu durumda, İsrail’in masaya oturarak-Netanyahu öncesi ve sonrası-İran ekseninden Şam’ı çıkardığını söyleyebilir miyiz?

Ama İsrail “müesses nizamı” bunu istiyordu!

Peki kim çıkardı?

Şam-Ankara ilişkilerinin bugünkü haline bakıldığında, “Türkiye çıkardı” demek dil ucuna kadar geliyor.

Fakat bunun için Ankara’nın konuyu öyle görüp görmediğine bakmak lazım.

Yani Ankara tıpkı İsrail gibi, Suriye’nin İran ekseninden kopartılması gerektiğini mi düşünüyordu?

Veya… Suriye’nin İsrail’den koparılması gerektiğini mi düşünüyordu.*

Yoksa.. İkisinin aslında 'aynı' şey olduğunu mu?

Şöyle bir mantık geliştirebilir miyiz?..

“Türkiye ile İsrail ilişkisi iyiyken, Suriye de Yunanistan ile ile iyiydi.” (Terör örgütüne bakışları da denkleme katarak.)

Bugün Türkiye ile İsrail’in arası soğuk ama Suriye ile aramızda sorun kalmadı, hatta hiçbir şey kalmadı, yapıştık neredeyse.

Türkiye ile Suriye arasındaki “su problemini Ortadoğu barış sürecinin faktörleri arasına yerleştiren” de İsrail’di.

İsrail ile Suriye arasındaki ‘kanlı-bıçaklı’ ilişki de aslında bir ilişkiydi ve bunların kritik önemdeki sonuçları Türkiye’yi rahatsız ediyordu.

Türkiye İsrail’den uzaklaştığında Suriye’yi de beraberinde götürdü!

Hani demiştik ya, Türkiye de mi öyle düşünüyordu diye..

İşte o günler Türk Dışişleri Bakanlığı’na yeni bir bakanın oturduğu günlerdi ve “aynen” böyle düşünüyordu!

Aynı vektördeki bu gelişmeler karşısında, her bir Batı ve Arap ülkesinin aldığı pozisyon, küresel dengenin taraflarını fotoğraflar. Gördüğünüz yerde tanırsınız.

Tılsımlı anahtar budur.

* Buradaki kopmaları ilişki kesme veya aranın bozulması olarak almayın. Her zaman, iyi veya kötü giden bir ikili ilişkiye üçüncü güç girdiğinde, dengeler zaten değişir. Suriye özelinde cümle şöyle de kurulabilir, Türkiye'ye yaklaşan hatta arkalayan bir Suriye'nin İsrail'den korkusu kalmaz, kalmazsa İran'ı da aramaz, vb.



Bu yazı 3,073 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,536 µs