İsrail’in yalnızlaştırılmasının sebepleri üzerine yapılan çeşitlemeler kadar, bunu kimin yaptığı veya başrolde olduğu da önemli.
Delillerden faile gitmek mümkün.. Tersi de öyle.
Eylemin ana arterinde bulunduğu düşünülen ABD’nin, İsrail’in Ortadoğu problematiğine çözüm sunmaya zorlanması adına preslenmesi fikri; Bush döneminin sona erip, Barack Obama’nın seçilmesi ile ‘hızlandı’.
Bu gerçeğin en farkında olan İsrail’di ve bunu 2008 yılının son aylarında hayli tartıştı.
Gelinen nokta, Tel Aviv’in memnuniyet duyebileceği bir konum değil.
Peki..
ABD'nin bunu yaptığından, yapmaya devam ettiğinden emin miyiz?
Amerika’nın gerçekten böyle bir adım atmış olabileceğine inanmayanların, gayet haklı bir kabulü var.
'ABD, İsrail’i asla terk etmez'. Doğru.
Fakat “inandırabilir”.
Hayli hararetli ve tüm coğrafyayı ilgilendiren bu tartışmaya argüman sunan tezlerden biri de-ki genel olarak mutabıkım, ilk şüphelenenlerden sayarım kendimi-gerçekte ABD’nin değil, bir başka ülkenin süreci götürdüğü fikridir.
Hatta ABD ve İsrail’i birlikte sürüklediği fikridir!
Meseleyi, “soğuk savaş sırasında ABD ile SSCB arasındaki rekabetin sebebi de o ülke” diyerek ballandırabiliriz.
Ancak şurası gerçek ki, İngiltere için Körfez Bölgesi ve Ortadoğu her zaman tartışıl(a)maz önemde oldu ve Londra da oyunu buna göre kurdu.
İsrail’in kurulduğu 1948-49’den itibaren, İngiltere ile İsrail politik vektörlerinin sıkı bir paralellik gösterdiği açık.
Ta ki 1970’li yılların başına kadar.
O tarihte İsrail’in Araplarla ekonomik ve petrol üzerine kurulan, kimine göre yeni bir sömürü kimine göre de işbirliği planı geliştirdiği görülüyor.
Bunun anlamı şu.. İsrail’i İngiltere’nin kurdurduğunu varsayarsak (!), bir tür boynuz-kulak kıssası gerçek olacak, İngiltere İsrail’e bağımlı hale gelecektir.
İşte o dönem Ortadoğu’da Arap milliyetçiliğinin parladığı, Irak’ın da bu mânada öne çıkarıldığı dönemdir.
İsrail bu yoldan geniş baskı altında tutuldu.
Ne zamana kadar?. ABD araya girene kadar.
Hani, Amerika’nın Irak büyükelçiliğinin Saddam’ı kandırıp, Kuveyt’te savaşa sürüklediği tarihe kadar.
Bush dönemi bu açıdan İsrail’in palazlandığı o döneme benziyordu.
Ama bitti.
Hayli zamandır İngiltere konuşuyor.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle