En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Herkes kör âlem sersem değil ki



Domuz gribi aşılarına başta Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere tüm dünyada büyük bir ilgisizlik var. Dünya çapında bir salgın söz konusu olmasına, domuz gribinden ölümlerin her geçen gün hızla arttığı bildirilmesine ve üstelik aşılar ücretsiz olmasına rağmen aşılanma oranları tüm ülkelerde beklenin çok altında.

Almanya Sağlık Bakanı Rösler’ in açıklamasına göre Alman halkının sadece yüzde 5’ i aşı olmuş durumda. Bu oran sağlık personeli arasında ise yüzde 15 civarında.

Durum İtalya’ da da farklı değil. Hürriyet gazetesinin haberinde bu ülkedeki aşılanma oranının yüzde 5’ de kaldığı bildiriliyor.

Anadolu Ajansı’ nın geçtiği haberde de Almanya ve İspanya’ nın elinde kalan aşıları iade etmek için üretici firmalarla ve başka ülkelerle görüşmelere başladıkları ama henüz bir sonuç alamadıkları bilgisi yer alıyor.

İBRET ALINMASI GEREKEN BİR OLAY

Domuz gribi aşılarına dünyanın gösterdiği bu ilgisizlik bence mutlaka sosyolojik olarak incelenmesi gereken bir durum; bundan çıkarılacak çok önemli dersler olmalı.

Bu olayın temelinde yatan sebeplerin başında dünyanın ‘ilaç ve aşı endüstrisine karşı duyduğu güvensizliğin’ geldiği kanaatinde olduğumu defalarca söyledim; duymayanlar için tekrarlıyorum.

Bir başka üzerinde durulması gereken şey de ‘reyting ve tiraj peşindeki medyanın’ ve Sağlık Bakanlığı’ nın sorumsuz haber ve açıklamaları. Bu iki kurumun da artık insanları korkutarak ve tehdit ederek bir yere varamayacaklarını öğrenmeleri gerekiyor.

16 aralık tarihli Habertürk gazetesinin manşeti aynen şöyle: HAMİLE AŞISINDA ETKİ SORUNU ÇIKTI. TÜRKİYE’ NİN DE HAMİLELER İÇİN FRANSIZ FİRMASINDAN SATIN ALDIĞI 100 BİN DOZ DOMUZ GRİBİ AŞISI, ABD’ DE YAPILAN TESTLERDE ‘ETKİSİZ’ ÇIKTI.

Bu satırlardan her ‘normal insan’ Türkiye’ de hâmilelere uygulanan aşının etkisiz olduğunun ortaya çıktığını anlar ama

haberin devamında etkisiz olduğu bildirilen aşıların Türkiye’ de hâmilelere uygulanan aşılar değil, Sanofi firmasının Amerika’ da çocuklar için hazırladığı aşılar olduğu ortaya çıkıyor.

Fatih Altaylı bugünkü yazısında ‘’Haberimizde sorunun ABD'deki aşılarda olduğunu söyledik. Bizimki Türkiye'ye yönelik bir uyarı. Dikkat çekme haberi" diyerek aklınca işin içinden sıyrıldığını ve kendini temize çıkardığını sanıyor olmalı.

Bu, en azından ‘ciddi’ bir gazeteye yakışmayacak bir yöntem.

Ama durun, olay burada bitmiyor. Bu haber üzerine Sağlık Bakanı Fatih Bey’ i arıyor ve şunları söylüyor: ‘… Haberi okuyunca o gayet net anlaşılıyor ama Türkiye'de kaç kişi haberin detayına bakar. O başlığı gören, içini okumayacak. Zaten zorlandığımız aşı işinde daha da zorlanacağız…  ABD'deki aşıların bir bölümünde yüzde 6'lık bir antijen eksikliği görülmüş. Ancak aşılananların yeniden aşılanması gerekmediği açıklandı. Şakaya gelir tarafı yoktur. Hamile kadınlarımız eğer aşı olmamışlarsa mikrobu kaptıkları zaman ölürler.’’ diyor.

Sağlık Bakanı anlayana ‘gazetecilik dersi veriyor’ ama Fatih Altaylı bu fırsattan da ‘müthiş bir manşet’ çıkarmayı bilmiş. 17 aralık tarihli Habertürk’ ün manşeti: ‘’BAKAN: AŞI OLMAYAN HAMİLE ÖLÜR. SAĞLIK BAKANI AKDAĞ KONUŞTU: DOMUZ GRİBİ HAMİLELERE CİDDİ TEHLİKE. AŞI OLMAYAN HAMİLELER, DOMUZ GRİBİ OLURSA ÖLÜR.’’

Sağlık Bakanı’ ımızın bu korkutma ve tehdide dayalı taktiğin işe yaramadığını hatta geri teptiğini artık nihayet görmesi lâzım. ‘Aşı olmayan hamileler, domuz gribi olursa ölür.’ sözü bırakın Sağlık Bakanı’ nı, aklı başında kimsenin ağzına yakışmayacak üstelik de hiçbir bilimsel değeri olmayan bir söz.  

Sayın Bakan, çeşitli sebeplerle (meselâ, eşi istemediği için, alerjisi olduğu için, doktoru tavsiye etmediği için, yeni gebe kaldığı için veya başka sebeplerle) aşı yaptırmayan hâmilelerin bu sözlerden domuz gribinden daha çok zarar görebileceklerini, bu tür korkuların düşük sebebi olduğunu biliyor mu acaba?

Bakanın verdiği bir yanlış bilgi de aşıdaki antijen eksikliğinin yüzde 6 değil; Sanofi sözcüsü Lavenda’ nın pek çok ajansta yer alan beyanatına göre yüzde 12 olması. Bunu olduğundan az söylemenin kime ne faydası var onu da bilemiyorum.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Medya tiraj uğruna yanıltıcı manşetler atmadığı, insanlar korkutma ve tehdit yerine tam ve doğru olarak bilgilendirilmeye başlandığı zaman!



Bu yazı 1,749 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,043 µs