En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand


Mehmet Ali Birand
0 0 0000

Beyaz Saray'dan kimse eliboş çıkmaz



WASHİNGTON
2002 yılının ocak ayındaydık ve Washington’da Irak’tan başka birşey konuşulmuyordu. Yönetimin tüm dikkati Saddam Hüseyin’e dönmüş ve Amerikanın savaş çarkları Bağdat’a dönmüştü. Kimsenin başka bir konuya ayıracak vakti yoktu.
İşte o soğuk ocak günü, Başbakan Ecevit, Beyaz Saray’a girdi. Bizler de, Beyaz  Saray’ın bahçesinde ve toplantının bitmesini bekliyorduk .İçerde, Başkan Bush son derece net şekilde “Amerikanın hedefinde Irak’ın bulunduğunu” söylüyor ve Türkiye’den önemli, katkılar beklediğini anlatıyordu.
Ecevit, duyduklarına inanamıyordu. İnanmak istemediğinden dolayı da, dışarı çıktığında, bölge sorunlarının tartışıldığını açıklamakla yetindi.Oysa Başkan Bush’a anlatması gereken çok şey vardı. Örneğin Kıbrıs, PKK’ya karşı mücadele ve İMF konusunda destek istiyordu.
Bush oralı bile değildi. Varsa yoksa Irak...
Başbakan, o tarihte Washington’a geldiğine binbir defa pişman olduğunu sonradan bana anlatmıştı. “Yüreğim daraldı. Başkan Bush açıkça Irak’ı istila planlarından söz ediyordu ve beni dinlemek dahi istemiyordu” derken, yaşadığı şoku ayrıntılı şekilde ortaya koymuştu.
2002’nin Aralık ayında bu defa, Başkan Bush’un karşısındaki koltukta, AKP’ nin lideri Recep Tayyip Erdoğan oturuyordu. Henüz Başbakan filan değildi, ancak kısa bir süre sonra Türkiye’nin kaptan köşküne oturacağı besbelliydi.
Tarih tekerrür ediyordu.
Başkan Bush, çok daha açık şekilde Irak istilasının yakınlaştığını anlatıyor ve yine Türkiye’den beklentilerini sıralıyordu.
Erdoğan’ın ise kafasında başka sorunlar vardı.
Ancak, Bush onu da doğru dürüst dinlemedi.
Açıkça, “sırtımı kaşı ben de senin sırtını kaşıyayım” demek istiyordu.

Obama'nın da, aynı şekilde Türkiye'den beklentileri var...                                                              
Aradan bunca zaman geçti ve ben yine Beyaz Saray’ın bahçesindeyim.
Yine kapılar kapandı ve içerde, bu defa Başkan Obama, karşısında oturan Türk Başbakanına yine beklentilerinden söz ediyor.
Henüz toplantı bitmediğinden dolayı, sonucu bilemiyorum. Daha fazla bekleyemeyeceğimden dolayı bu yazıyı hemen gazeteye yolluyorum.
Ancak içerde neler yaşanmakta olduğunu tahmin edebiliyorum.
Tarih tekerrür ediyor.
Obama yönetiminin gözü Afganistan’a daha fazla asker bulmaktan başka birşey görmüyor. Zira Afganistandaki durum son derece kritik. ABD liderliğindeki NATO savaşı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Tek çıkış yolu, yeni asker göndermek ve bir süre sonra Afganistan batağından kurtulup çekilmek olarak görülüyor.
Ancak bu işi temizlemeyi sadece Amerikan askerlerinin yapması kabul edilmiyor. NATO üyelerinin de ek asker göndermeleri şart. Washington bu yükün altında tek başına kalmak istemiyor.
Konu, savaş  ve askere gelince de, akla ilk önce Türkiye geliyor.
NATO ülkelerinin arasında da en değerli müttefik olarak Türkiye ön plana çıkıyor.
Başbakan PKK’dan söz etmek istiyor.
Kıbrıs’ta destek bekliyor.
İran konusunda anlayışlı davranılması gerektiğini anlatıyor.
Filistin sorunu, Ermeni ve Kürt açılımları ortaya atıyor.
Obama’nın aklı fikri ise, Afganistanda...
Öylesine riskli bir kumar oynuyor ki, mutlaka yanına müttefiklerini de alması ve hep birlikte adım atması gerektiğini biliyor.
Erdoğan kabul etse, Obama’yı kurtaracak.
O zaman da “Dile benden ne dilersin...”
Hangi konuda olursa olsun, Erdoğan’ı başının üstünde taşıyabilir.
Türkiye şu sıralarda böylesine anahtar bir konumda.
Ancak ortada da bir gerçek vardır. O da, Beyaz Saray'a giren hiç kimse eli tümüyle boş çıkmaz. Oval ofiste hiçbir zaman  anlaşmazlık veya kavga olmaz. Herkes mutlaka birşey alır ve görüşmeler daima "Happy end" ile sonuçlanır.
Büyük olasılıkla bu defada böyle olacaktır.
Başbakan Obama'ya ne yanıt vereceğini bilerek gidiyor. Tam bir görüş birliğine varılmasa da, büyük olasılıkla bu konu ilerde daha geniş şekilde ele alınmak üzere sürdürülecektir.
Belki siz şu sıralarda sonucu biliyor olabilirsiniz. Yoksa ben size yarın daha ayrıntılı bilgi verebileceğimi sanıyorum.

posta



Bu yazı 1,044 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Türkiye, Suriye'de frene basıyor...
    • 25 Temmuz 2012 Türkiye'siz İsrail'in eski etkinliği kalmadı...
    • 20 Temmuz 2012 Esad için yer aranmaya başlandı, ancak henüz kabul eden ülke bulunamadı...
    • 13 Temmuz 2012 Washington Ankara'yı yavaşlatmaya çabalıyor
    • 27 Haziran 2012 Türkiye karizmasını çizdirmedi...
    • 21 Haziran 2012 PKK, vurdukça devre dışı kalıyor...
    • 25 Nisan 2012 23 Nisan müsamelerinden kurtulamayacak mıyız?
    • 19 Nisan 2012 Böyle subay yetiştirirseniz, Darbe'ye hayret etmeyin
    • 2 Mart 2012 ABD raporu: Ermenistan ile ilişkiler açılmalı...
    • 21 Şubat 2012 Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...
    • 9 Şubat 2012 Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...
    • 23 Aralık 2011 Biz neden kızıyoruz, asıl Sarkozy utansın...
    • 15 Aralık 2011 Gül 2014'e kadar Çankaya'da...
    • 10 Aralık 2011 Erdoğan çekildi, partinin haline bakın...
    • 30 Kasım 2011 Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...
    • 27 Ekim 2011 Devlet ne yapsa, bir türlü yaranamıyor...
    • 20 Ekim 2011 Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
    • 29 Eylül 2011 PKK vuruyor, ancak kışkırtamıyor...
    • 21 Haziran 2011 Erdoğan'ı tarihe asıl Kürt sorunu geçirir...
    • 22 Nisan 2011 Türkiye, BDP'ye sahip çıktı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,646 µs