0 0 0000

Başbakan ‘hayır’ dediğinde Obama, ‘hayır mı dedin bana mı öyle geldi’ derse?

ABD Büyükelçisi James Jeffrey’in bizden muharip güç istediklerini açıklamasının Türk Dışişleri’nde yarattığı şaşkınlık hâla sürüyor.

Çarşamba’dan bu yana kimi diplomatların “garip bir iş bu” diye hayıflandıkları biliniyor.

Şaşkınlığın sebebi şu.. ABD Başkanı Obama ile Başbakan Erdoğan 7 Aralık’ta zaten bir araya gelecekler.

Bu konu orada konuşulabilirdi.

İki, bu türden önemli temaslar öncesinde bürokratlar “konuşulacakları konuşur”!

Üç, hadi diyelim Jeffrey böyle bir talepte bulundu. Bir de bunu basına açıklamasının anlamı ne?

Madem böyle bir istek var: söyle, bekle, yanıtını al, hükümetine bildir.

Sanırım garipliğin ipucu burada saklı.

Çünkü, ABD Türkiye’den böyle bir talebe ne yanıt geleceğini zaten biliyor olmalı.. Ki o da geldi zaten.

Peki büyükelçinin Washington’dan bağımsız bunu yapmış olması düşünülebilir mi?

           *   *   *

Şaşkınlığın sürmediği tek alan kalıyor geriye…

Afganistan konusu hem Türkiye gündeminin hem de Erdoğan-Obama görüşmesinin ilk sırasına oturdu!

Şimdi içeride ne konuşulursa konuşulsun herkes önce Afganistan’ı merak edecek.

Oysa talep belli cevap da belli.

Konvansiyonel görünen bu hamlenin stratejik boyutu neresi?

Tek akla gelen, herhangi bir konuyu gündemin ilk sırasına oturtmaksa, benim gazeteci şüpheciliğim titizlenir.

O zaman da hokkabazın gösterdiği eline bakmam!

   *   *   *

Ancak bu konu: 1) Türkiye’nin şu anki diplomasisi gereği Ortadoğu’ya vermek istemediği bir fotoğrafı çekmeye çalışıyor.. Batı ile birlikte, doğuya karşı görünmek.

Buna bakarsanız Türkiye’nin muharip birlik göndermesi hayal!

2) Şimdi size farklı bir boyutu anlatayım.. Biliyorsunuz Türkiye bu yıl BM Güvenlik Konseyi üyesi oldu.

2010'dan itibaren ise “Terörle Mücadele Komitesi”nin ve “Afganistan Komitesi”nin başkanlığını üstlenmesi bekleniyor!

İkisinde birden. 

Buna bakarsanız da, bu misyonları üstlenecek ülkenin Afganistan’a katkıda bulunmaması garip olur.

Peki ne olacak?

Eğer Afganistan meselesi aynı süreç içinde gelişecek başka bir konunun üzerine sünger ise gözlerimizi dört açacağız.

Değil, ABD Türkiye’den gerçekten “katkı” istiyorsa, teklifimiz şu olabilir..

“Ne kadar?”

Bu yazı 3,359 defa okundu.