0 0 0000

Davutoğlu fikrini niye değiştirdi: 'Evet, yeni Osmanlıyız'!?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik ‘neo-Osmanlıcı’ söylemi yeni değil..

Özellikle ‘Stratejik Derinlik’ kitabını-Türkçe bilmeyen yabancılar için bu kitabın İngilizcesi altın değerinde! Yayıncısına duyurulur-okuyanlar içinde bu bakışı görenler var..

Davutoğlu Bakan olduğunda, Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesi “Türkler’in Kissinger’i” başlığını kullanmıştı onun için. (Kai Strittmatter, 4 Mayıs 2009)

Başbakanlık Basın-Yayın Genel Müdürlüğü’nün çevirisine göre gazete, Davutoğlu için şunları yazıyor...

“Ahmet Davutoğlu, ‘Stratejik Derinlik’ adlı eseri nedeniyle ‘neo-Osmanlıcı’ olarak nitelendirilmiştir. ‘Türkiye güçlü kaslara, zayıf bir mideye, hasta bir kalbe ve orta derecede bir beyine sahiptir’ şeklinde bir ifadede bulunan Davutoğlu, ilk olarak bölgedeki ülkeler ile ekonomik ilişkileri güçlendirme yoluna gitmiştir.”

Bakan Davutoğlu görevi süresince, yerli-yabancı bir çok kesimin “yeni Osmanlı politikası mı yürütüyorsunuz” sorularına muhatap oldu.

Bakan bunların hepsine “mealen”, “bizim etrafımızdaki ülkelerle tarihi, kültürel dokularımız var, bölgesel ilişkilerimiz var, elbette buranın sorunları ile ilgileneceğiz, ama hükmedici ağabey üslubu ile, yeni bir Osmanlı üsbulu ile değil” minvalinde, “kapsayıcı ve hassasiyetleri gözeten” açıklamalarda bulunmuştu.

Ta ki "AKP'nin Kızılcahamam Kampı”na kadar.

           *   *   *

"Osmanlı'dan kalan bir mirasımız var. 'Yeni Osmanlı' diyorlar. Evet, Yeni Osmanlı'yız. Bölgemizdeki ülkelerle ilgilenmek zorundayız. Hatta, Kuzey Afrika'ya açılıyoruz. Büyük devletler şaşkınlıkla takip ediyorlar. Özellikle Fransa, Kuzey Afrika'ya niçin açıldığımızı araştırıyor. Ben de talimat verdim. Sarkozy hangi Afrika ülkesine giderse kafasını kaldırdığı yerde Türk büyükelçiliği binasını, bayrağını görecek. 'Binaları en güzel yerlerden tutun' diye talimat verdim" diye konuştu.

Muhteşem (!)

De..

“Yeni Osmanlıyız” tarifinin değişmesinin, sanki bir tür “meydan okuma” üslubunun gelmesinin nedeni?

           *   *   *

Beni hayrete düşüren başka açıklaması daha oldu Davutoğlu’nun...

“Clinton bana, 'Türkiye bölge sorunları ile neden bu kadar çok ilgileniyor?' diye sordu. Ben de 'Türkiye'nin etrafından bin kilometrelik bir daire çizerseniz 20, 3 bin kilometrelik daire çizerseniz 70 küsur ülke giriyor. ABD'nin etrafına bin kilometre değil 3 bin kilometrelik daire çizerseniz kaç ülke girer? Tabii ki sorunlarla ilgileneceğiz' dedim."

“Pergel dairesi”, Davutoğlu’nun kullanmayı pek sevdiği bir kıssa..

Beni şaşırtan ise, ABD Dışişleri Bakanı’nın böyle bir merakının olması.

Çünkü Türkiye’nin bölgesel etkinlikleri muhtemelen en iyi ABD tarafından biliniyor.

Acaba bu konuşma ne zaman oldu?..

Davutoğlu’nun ertesinde İran’a geçtiği Afganistan ziyaretinde Clinton ile birlikteydiler.

Öyleyse çok yeni.

Ve sanki bir rahatsızlık havası var!

ABD’nin böyle bir kaygısı olabilir mi?. Başka batılı dostlarından etkilenmiş olabilir mi?

Öyle ise, hadi latife yollu söyleyelim, Davutoğlu'nun “Etrafımıza daire çiz” misalini ciddiye alabilir Hillary Clinton. 

           *   *   * 

Biz yine aynı soruya dönelim…

Neden Davutoğlu’nun “yeni Osmanlı” söylemi açılıma uğradı?

Vatan Gazetesi, Kızılcaham konuşmasını haberleştirirken, ara başlık olarak “Hamas'ı ben ikna ettim” cümlesini kullanmış.

Şöyle diyor: “Davutoğlu, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkese ilişkin Türkiye'nin rolünü de anlattı: Ben gizli olarak Şam'a gittim. Hamas'ı ateşkes için ikna ettim. Ateşkesin açıklanacağı saati bile kendilerine söyledim.”

   *   *   *

AKP’nin gelecekteki Başbakan adayı olarak ismi geçen, parti içinde “en beğenilen Bakan” görülen Davutoğlu’nun “bencileyin” açıklamaları, "bölgesel dengeleri yerine oturtan" bir siyasiyi, parti içi politikaları okuyamayan konumuna oturtabilir mi?

Bu yazı 3,399 defa okundu.