En Sıcak Konular

Şamil Tayyar


Şamil Tayyar
0 0 0000

Müftü babanın darbesever oğlu olur mu?



Demokrasye Müdahale Planı’nı hazırlamakla suçlanan Albay Dursun Çiçek’in tutuklandığı gece Kanal 24’de Ahu Tanrıkulu’ya bağlandığımda, “deja vu” ihtimalinden sözettim.
Dedim ki: “4-5 ay önce hakim değişti tutklandıktan kısa süre sonra serbest bırakıldı. Şimdi yeni hakimler gelir, serbest bırakır mı, deja vu olur muyuz bilemem. Ama sıkıntılı bir süreç...”

Çok geçmeden albayımız serbest bırakıldı. Gerekçe, delil yetersizliği...

Toplum halinde deja vu hali...

Bu kararla, Çiçek sadece tahliye olmadı, Ergenekon soruşturmasına tehlikeli bir çentik atıldı. Çünkü tutuklamaya ilişkin ilk kararın esastan bozulması, şüpheli sıfatıyla hakkında yürütülen soruşturmayı yaraladı.

Toplumdaki yaygın kanaat, Genelkurmay’ın daha önce olduğu gibi şimdi de Albay’ı Ergenekon davasından tereyağdan kıl çeker gibi çekip aldığı yönündedir.

Yani, Genelkurmay, Çiçek’ini kopartmadı...

Ergenekon medyası da üzerine düşeni yaptı, çimleri ezdi ama çiçeğine sahip çıktı.

Ergenekon taifesinin yeni yol arkadaşı Ahmet Hakan bile genç sivil oğlu üzerinden Dursun Çiçek’in kerametine sığındı. Diyor ki: “Böyle bir evlat yetiştiren baba darbeci olur mu?”

Bu zavallı mantıkla hareket edecek olursak, evlatlarına bakıp suçlu babaları affetmek gerekirdi herhalde.

Kaldı ki, bu tazeciğe sormak gerekir: “Müftü bir babadan senin gibi evlat peydah oluyorsa Albay Dursun Çiçek ile oğlu arasında kurduğun korelasyonun ne gibi mantıki açıklaması var?”

Neyse...

Mevzumuza devam edelim. Ayrıca bu algının iki ayrı yansıması olacaktır. Birincisi, cezaevindeki Ergenekon sanıklarının uzun süredir cevap aradıkları “neden biz” sorusudur.

Emin Gürses ve Zekeriya Öztürk başta olmak üzere kimi sanıkların Genelkurmay’a yönelik güvensizlik belirten açıklamalarını hatırlıyor olmalısınız.

Yine Cumhuriyet Yazarı Hikmet Çetinkaya’nın CNN Türk’te katıldığı Medya Mahallesi Programı’nda söyledikleri hala hafızalarda: “Faraza Mustafa Balbay suçlu, kendisi içeride, örgüt yöneticisi olmakla suçlananlar Kadıköy’de cafede oturuyorlar.”

İma ettiği isim, emekli Orgeneral Şener Eruygur...

Sadece o mu? Hurşit Tolon, Mehmet Haberal, Yalçın Küçük... Örgüt yöneticisi olmakla suçlananlar dışarıda, iddianamede örgüt üyesi olduğu iddia edilen isimler cezaevinde...

Başka bir ifadeyle, Ergenekon davasının zencileri, haklarındaki daha hafif suçlamalara rağmen çile dolduruyor.

Umarım, bu yaşananlar ders çıkarırlar.

Sorunun diğer boyutu, artık herkesin kartlarını açması ve oyuna müdahale olmasıdır. Siyasi iktidar, yeni duruma göre hamle yapmazsa, hem çetelerle mücadelede pozisyon kaybedebilir hem hakkında ikinci kez dava açılması riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Uzlaşarak değil çatışarak ayakta kalacaklarını iyi hesaplayamazlarsa, felaket senaryosuna hazır olsunlar.

Artık, hesaba Genelkurmay’ı da dahil etsinler.

star



Bu yazı 1,093 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Ağustos 2012 Hüseyin Aygün vakası
    • 8 Ağustos 2012 Atatürk yaşasa ismini değiştirir miydi?
    • 1 Ağustos 2012 Hatay’da neler oluyor?
    • 30 Temmuz 2012 Suriye’ye PKK operasyonu
    • 25 Haziran 2012 Vurulan jet değil çünkü...
    • 18 Haziran 2012 Başbakan’ın başka seçeneği yok
    • 14 Mayıs 2012 Kim bu üst komutanlar?
    • 7 Mayıs 2012 CHP’de derin çatışma
    • 28 Mart 2011 Kalemim size emanet
    • 16 Mart 2011 Arşiv bir açılsa görürsünüz
    • 9 Mart 2011 Sen de yoğunlaş, koçum benim
    • 7 Mart 2011 Ergenekon’da neler oluyor?
    • 4 Mart 2011 1 Mart operasyonu
    • 23 Şubat 2011 Olmadı sayın Bakan
    • 22 Şubat 2011 O mektubu kim verdi?
    • 18 Şubat 2011 Kılıçdaroğlu-Yalçın pazarlığı
    • 16 Şubat 2011 Yeni Türkiye nasıl kurulacak?
    • 7 Şubat 2011 CHP’yi yıkmaya mı geldi yoksa?
    • 4 Şubat 2011 Böyle terbiyesizlik olmaz
    • 28 Ocak 2011 Asılacakların listesi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,220 µs