En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Kin gütmeden Diyarbakır'ı unutmamak



Temsil ettiği kitlelere mesaj vermek ve onların duygularını seslendirmek siyasetçinin hakkı. Bahçeli'nin ve Baykal'ın cuma günkü konuşmalarını öncelikli olarak bir temsil görevi olarak anlamak lâzım.
MHP'liler ve CHP'liler, bu liderlerin sözleriyle kendilerini ifade ediyorlardı. Erdoğan'ın konuşması ise fazladan iktidar sorumluluğunu, tartışılan açılımın mimarı olmanın getirdiği ağırlığı taşıyordu. Farklı olan, Ahmet Türk'ün konuşmasıydı. Hakkını teslim etmek lâzım: Açılımın geleceği konusunda en fazla umut veren konuşma buydu. Sadece bir temsil görevi yerine getirmiyordu, düşüncesine tercüman olduğu kitleleri Türkiye'nin geri kalanıyla bütünleşmeye çağırıyordu.

"Nedir bu açılım?" diye hinliğine soranlar, cevabı cuma günü Meclis'te konuşulanlarda arasın. Açılım, beyaz kâğıda geçirilmiş planlar, projeler veya yasalar değil; açılım işte bu konuşulanlar. "Kürt" ve "Kürtçe" lafzını bir türlü ağzına alamayan MHP lideri; Meclis'i miting alanına çevirdikten sonra Başbakan'ın konuşmasına bile tahammül edemeyen Baykal. Ve tabii Kürtlerde biriken öfkeyi bastıran; yaşananları unutanlara ise hatırlatan Ahmet Türk.

AK Parti adına konuşan Ömer Çelik'in "Bu Kalp Seni Unutur mu?"ya yaptığı gönderme tam yerinde ve zamanında hatırlanması gerekenler için. Dizi son iki bölümde çarpıcı biçimde aktardığı sahnelerle Diyarbakır 5 No'lu Askeri Cezaevi'nde 12 Eylül'ün hemen akabinde yaşanan vahşeti hatırlatmıştı. Bu hatırlatmaya gelen karşılıklardan biri, demokratik açılımın arkasına bu fonu yerleştiren Ömer Çelik'in söyledikleri. Diğeri ise geçen hafta Genelkurmay Başkanlığı İletişim Dairesi Başkanı'nın haftalık bilgilendirme toplantısında söyledikleri. Tümgeneral, doğrudan "Bu Kalp Seni Unutur mu?"yu hedef göstererek, "Şehit düşen TSK mensupları aleyhine yapılan yayınlara" dikkat çekiyor. Hatırlatayım: O sahnelerde karşımıza çıkan cezaevi komutanı yüzbaşı, 1988 yılında Üsküdar'da bir belediye otobüsü içinde öldürülmüştü.

Diyarbakır Cezaevi'nde ise 30'dan fazla insan işkence sonucu öldü. Dizide yer alan yaşanmış-gerçek bir sahne vardı: Tutuklular kendi aralarında konuşuyor ve biri "biz galiba öldük, farkında değiliz" diyor. Cehennemin böyle bir yer olduğunu anlıyorsunuz. Sadece biri: Ramazan günü oruçlu iken yediği postal darbeleri ile iç organları parçalanarak ölen Bedii Tan. Ne diyeceksiniz? İnsan olan, insana böyle bir şey yapar mı?

"Mamak'ta bize yapılanları bir işgal ordusu bile yapmazdı." diyen kişi, MHP'nin o zamanlar önde gelen isimlerinden "Doğu'nun Başbuğu" diye bilinen Yılma Durak. Demek ki bir yerde, bir yerlerde bir hata var ve bu hatanın tekrarlanmayacak şekilde düzelmesi lâzım.

Kürt sorunu dediğimiz, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlar demek. Geri, ilkel bir kafa Türkiye'yi Diyarbakır Cezaevi'ne dönüştürerek yönetmeye kalktı. Etrafınız duvarlarla, tel örgülerle çevrilince birileri de eline balyozu alıp işe girişiyor. Sonra balyoz başkalarına dönüyor.

Albay Dursun Çiçek'in tahliye gerekçesi "kaçma ihtimali"nin bulunmaması. Bu gerekçe uzaktan uzağa kurduğum empatiyi doğruluyor. 2000 yılında Foça Amfibi Tugayı'nda, emrinde görev yapan bir asteğmen olan okuyucum Dursun Çiçek'in üstün niteliklerini naklediyor. Mukaddesata saygısını ve insanî vasıflarını. Naklettiği bir başka ayrıntı, dönemin tugay komutanının verdiği konferansta "halk neyi seçeceğini öğrenene kadar müdahaleye devam edeceğiz" sözü. Sorunumuz insanlarla değil, işgal ordularına özgü düzeni bu halkın sırtına yükleyenleride.

Ağaçlar yüzünden ormanı göremeyenlerin "demokratik açılım"ın işgal düzeninin tam karşıtı olduğunu anlamaları gerekiyor. Evet terör bitecek, Kürtler kendilerini eşit ve onurlu vatandaşlar olarak görecek. Ama hepsinden önemlisi Ahmet Türk, Meclis'te konuşacak ve söylediklerini herkes saygı ile dinleyecek. Diyarbakır Cezaevi'nde, Ahmet Türk'ün söyledikleri için kaç kişinin hayatını kaybettiğini hatırlayalım. Yazık değil mi?
 
zaman



Bu yazı 861 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,669 µs