Kerim Balcı
0 0 0000
İsrail, ufuktaki umutları da tüketiyor
Bazen suçun işleniş keyfiyetinin şiddet-i zuhuru işlenenin suç olduğu gerçeğini gölgede bırakır.
Katil maktulü kıyma makinesinde parçalamış olsa, cinayetin kendisi haber olmaktan çıkar, nazar cinnete kayar. Bazen suçun asli olmayan unsurlarındaki şiddet asıl olan suçu bahse değmez hale getirir. Arabanın beş kuruşluk radyosunu çalmak için elli liralık ön camını kıran hırsıza kimse hırsızlığı için kızmaz... Rahmet ve şefkat suçun mağdurda bıraktığı emarelerle meşguliyeti ister: Vah vah nasıl da vurmuş! Ağrıyor mu? Doktor çağıralım. gibi... Hikmet ve adalet ister ki bu meşguliyet suçun suç olma keyfiyetine ve suçlunun kimliğine perde olmasın. İste bu sebeplerle İsrailin bir askerin arkasından giriştiği zulmün Filistin mağdurlarında bıraktığı yaralarla meşgul olmayacağım. İsrail işgalcidir vesselam. İşgal suçun kendisidir. Ne kadar insanlık dışı, ne kadar iç burkucu olurlarsa olsunlar, Gazze sokaklarında olanlar işgalin tali unsurlarıdır. Bunlarla kalp meşgul olur; ama köşe doldurulmaz. Çünkü o herkesin gördüğünü ilamdır. Bakınız, perde arkasında görülmeyen şeyler de var.
İsrailli askerin kaçırıldığı günden bu yana olanlar göstermiştir ki: Gazzeden çekilmek denilen şey koca bir yalanmış. İsrailin istediği an geri dönebileceği bir çekilme çekilme değildir.
Hamas tek yumruk bir örgüt değilmiş. Başbakan Haniyenin çaresizliği İsraile karşı değil, askeri kaçıran hücreye karşı çaresizliktir.
İsrail ordusu ya kendi askerlerini kontrol edememekte, ya da işlediği cürmü kabullenmeyecek kadar yaptığından utanmaktadır. Gazzede ikidir İsrailli askerlerin öldürdüğü sivillerle alakalı biz değildik açıklaması yapılıyor.
Kaçırılan asker karşılığında Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını istemek, literatüre Mahkumlar Belgesi diye geçen belgenin meşruiyet zeminini zedelemiştir. Artık esirlerin serbestiyetini isteyen her girişim asker kaçırma olayıyla irtibatlandırılacaktır.
İsrailin Gazze operasyonunda kullandığı demir yumruk, çatışmanın devamından yana olanlara esaslı bir koz vermiştir: İsrail kolektif cezalandırmada gösterdiği kararlılıkla her Filistinli bireyi bölgenin kaderini değiştirebilecek kadar güçlü hale getirmiştir. Hamas tamamen barışçıl bir çizgiye kaysa dahi İşgal Edilmiş Topraklarda gezinen bir askeri kaçırmak isteyecek birkaç Filistinli her zaman bulunacaktır.
Filistinde barış için anlık bir çözümü kimse beklemiyor, bugün ve yarın için kimse ümit beslemiyordu. Ancak İsrail operasyonu uzun vadeli umutları da söndürmüştür. Hamasın operasyon öncesi çizgiye geri dönmesi uzun zaman alacak. İsrail de Şaron döneminde belirlemiş olduğu tek taraflı çekilme politikasını sorgulamaya başlayacak. Dayatılmış barış gerçek bir barış değildir; ama işgalin ve savaşın getirdiği acıları da getirmez. İsrail uzun bir müddet daha Filistine kendi barışını dayatmayı dahi düşünmeyecektir...
Bu şartlar altında tarafları akl-ı selime davet etmek yetmez. Akl-ı selim sahibi olmak da gerekir. Filistin halkı nicedir İsrail işgaliyle mücadelede yalnız bırakılmış bir halktır. Yalnız bırakılmışların yanlışlarına da anlayışla bakılmalı. Yanlış yapanlar yalnızlığa itilerek daha fazla yanlışa davetiye çıkarılmamalı.
Bu yazı 1,098 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
26 Şubat 2007
Hocalı Katliamı'nı hatırlıyorsanız arada unutuyorsunuz demektir
-
25 Eylül 2006
Filistin'de koalisyon oyunları
-
18 Eylül 2006
Papa, diyalog ve aklın putlaştırılması
-
11 Eylül 2006
Zülfikar Darbesi
-
10 Temmuz 2006
İsrail, ufuktaki umutları da tüketiyor
-
19 Haziran 2006
Şanghay Zirvesi yeni oluşumlara gebe
-
19 Haziran 2006
Şanghay Zirvesi yeni oluşumlara gebe
-
8 Mayıs 2006
Soğuk Savaş hiç bitmedi ki!
Yorumlar
+ Yorum Ekle