En Sıcak Konular

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta



Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta
0 0 0000

Sesinizi kesin... Kolunuzu açın



Hatırlarsanız Sağlık Bakanı domuz gribi aşısının yan etki ve riskleri ile ilgili endişelerini dile getiren bilim adamlarını "Yarın bir vatandaşım bana gelsin desin ki 'Ben televizyondan falanca kişiyi dinledim, etkilendim, onun için astımlı çocuğuma aşı yaptırmadım ve öldü', ben Sağlık Bakanı olarak suç duyurusunda bulunacağım. Zaten bana lüzum yok. Vatandaşım kendisi suç duyurusunda bulunur.’ sözleriyle tehdit etmişti.

Milliyet gazetesinde Günel Cantak’ ın ‘Korkutan Yan Etkiler’ başlıklı haberini okuyunca ‘Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’ demeden kendimi alamadım.
Haberin son bölümü aynen şöyle:

‘’Aşıdan sonra ortaya çıkabilecek çok nadir durumlar başlıklı bölümde ise solunum yetmezliği, sinir iltihabı gibi çok ciddi yan etkilere işaret edilerek, bu tür yan etkiler görüldüğü takdirde hemen sağlık merkezine bildirilmesi isteniliyor. 14 yan etki şöyle sıralanıyor:
-  Ciddi alerjik reaksiyon.
-  Bir ya da birkaç sinirde ağrı, sinir iltihabı.
-  Trombositopeni (Beyin ve sindirim sistemi dahil olmak üzere yaygın veya ciddi kanama).
-  Nefrit (Böbreklerin çalışmasında görülen bir bozukluktan kaynaklanır ve idrara protein karışır).
-  Vaskulit (Damarların lokal olarak tıkanmasına neden olarak ilgili organın fonksiyon kaybına yol açar).
-  Konvülsiyon (Genellikle bilinç kaybı ve istemli kasların tümü ya da bazılarında şiddetli ritmik kasılmalarla karakterize ani bir atak).
-  Ensefalit (Beyin iltihabı).
-  Guillain-Barre Sendromu (Çevresel sinir sisteminin edinilmiş bir bağışıklık kökenli yangısal bozukluğu).
-  Bell Paralizi (Yüz siniri felci).
-  Demiyelinizasyon (Sinir liflerinin etrafını saran özel tabakanın kaybı).
-  Okulorespiratuvar Sendromu (Solunum yetmezliği).’’
Sağlı Bakanı, bu yan etkileri okuyup korkan ve aşı yaptırmaktan vazgeçecek olanların sorumluluğunu üzerine mi alacak yoksa sağlık ocaklarına gönderdiği bilgi notu dolayısıyla kendi elemanları için de ‘suç duyurusunda’ mı bulunacak bilemiyorum.

TAM VE DOĞRU BİLGİLENDİRME ŞART
Bir hekimin, tıbbi girişim veya tedavi uygulanmadan önce hastalarına bunun ne için yapıldığını, ne gibi sonuçlar beklendiğini ve ne gibi yan etki, risk veya komplikasyonların ortaya çıkabileceğini ‘tüm ayrıntılarıyla’ ve ‘anlayabilecekleri bir dille’ anlatması kanuni bir zorunluluk. Hatta bu bile yeterli değil; hastalardan doğru bilgilendirildiklerini ispat eden yazılı bir belge de almak gerekiyor.
Buna göre Bakanlığın bu bilgi notu tabii ki ‘Sen sakın bu aşıyı olma’ manasına gelmiyor. Burada amacın korkutmak değil, aşı olacakları bilgilendirmek olduğuna hiç şüphe yok.

GELELİM NETİCEYE
Sağlık Bakanlığı domuz gribi ‘krizini’ en iyimser deyimle ‘iyi idare edemedi’.  Bakan gereksiz yere sinirlendi, telaşlandı.
Hangi devirde yaşıyoruz? Toplumu tam ve doğru bilgilendirmek dururken insanları ‘Kitlesel ölümler olacak’ diye korkutarak ve ‘Sesinizi kesin, kolunuzu açın, aşınızı olun’ mantığıyla bir aşı kampanyası yürütmek olacak şey mi?
O kadar ki Başbakan Erdoğan bile sonunda dayanamadı: ‘Sağlık Bakanımla aynı şekilde düşünmüyorum. Ben aşı olmuyorum. Kimseyi de zorlamayın’ çıkışını yapmak zorunda kaldı.
Sağlık Bakanlığı daha Başbakanına bile neyin ne için yapıldığını anlatamamışsa gerisini siz düşünün.



Bu yazı 1,902 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 31 Ekim 2014 Günde 3 bardak süt kemik kırığı ve ölüm riskini artırıyor
    • 14 Mayıs 2013 Akademik sahtekârlık geleneğinin kime ne zararı var
    • 11 Aralık 2012 Yakında ruh hastası olmayan kalmayacak
    • 9 Ekim 2012 Bir Türk tıp alanında Nobel alabilir mi?
    • 3 Ekim 2012 Burun damlaları ile aldatılıyor muyuz?
    • 2 Ekim 2012 Kimi kime şikâyet edelim?
    • 1 Ekim 2012 Türkiye'de mamografi taramaları rezaleti
    • 16 Eylül 2012 Mamografi taramalarına karşıyım
    • 10 Eylül 2012 Modern tıbbın son numarası: Aşırı teşhis
    • 8 Eylül 2012 Mamografi kanser riskini arttırıyor
    • 7 Eylül 2012 Benzer ilaç nedir?
    • 28 Ağustos 2012 Meme taraması saç taramaya benzemez
    • 14 Ağustos 2012 Antibakteriyel ürünlerdeki büyük tehlike
    • 6 Ağustos 2012 Sağlıklı suda hiçbir mikrop olmamalıdır
    • 30 Temmuz 2012 Enerji içecekleri yasaklanmalıdır
    • 23 Temmuz 2012 Damacana mı musluk suyu mu?
    • 10 Temmuz 2012 İlaç tanıtımında bundan iyisi Şam'da kayısı
    • 23 Haziran 2012 Bir sağlık haberi skandalı
    • 13 Haziran 2012 Ot-Çöp tüccarlarından alacağımız dersler de var
    • 17 Nisan 2012 Sönmez gene döndü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,389 µs