En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Cuntacılık hastalıktır... Tedavi lazım!



Haksızlık olmasın... Memleketimizin “şanlı cunta geçmişi”nin tek mağduru Başbakan Erdoğan değildir.

Evet, Yakamoz’uyla, Ayışığı’yla, Sarıkız’ıyla, Eldiven’iyle dört şahane darbe girişimine muhatap olmuş, direkten döne döne bugünlere gelmiştir ama, adına “cunta” dediğimiz “araz” hangi siyasetçiye, hangi sivil yönetime musallat olmamıştır ki?

Bu yüzden haksızlık olmasın.

Mustafa Kemal Atatürk bile, “sistem”in kurucusu” Mustafa Kemal Atatürk bile, hasta yatağındayken, cihet-i askeriyeden gelebilecek bir “oldu-bitti”den çekiniyor, uykuları kaçıyordu.

Bu nedenle mi, kendisinden sonra Cumhurbaşkanı olarak Mareşal Fevzi Çakmak’ı işaret etmiş, hükümetin Bayar ve anglosakson terbiyeden geçmiş Fethi Okyar’a emanet edilmesi gerektiğini söylemiştir?

Bence bu nedenle...

Nitekim, cunta, harekete geçmek için Atatürk’ün vefatını beklemiş ve kansız bir darbeyle İsmet Paşa’yı Çankaya’ya çıkarmıştır.

Kaderin garip cilvesine bakın ki, cunta kalkışmasıyla Çankaya’ya çıkan İsmet Paşa, 40’ların sonuna doğru, ordu içindeki bir “yapılanma”nın ciddi itirazlarıyla karşılaşmıştır.

İkinci itirazı ise, “yaramaz laik çocuk” muamelesi yapılan Talat Aydemir’den görmüştür.

İlk Aydemir kalkışmasına göz yummuştur.

Hatta, suçüstü yakalanan “girişim” sahiplerini affetmiştir.

İkincisinde, ister istemez sertleşmiş, Aydemir’i ipe göndermek zorunda kalmıştır.

Bayar da çok çekti bunlardan.

Menderes de çok çekti.

Demirel de çok çekti.

Rahmetli Turgut Özal da çok çekti.

Hatta, Bülent Ecevit ve Mesut Yılmaz da çok çekti.

Erbakan ve Çiller’e yapılanları hatırlatmaya gerek bile yok. Her şey gözümüzün önünde cereyan ediyordu...

Kebapçı ve lahmacuncu fişlemek, okul önlerinde başörtülü joplatmak, hayali irtica senaryoları üretmek, andıçlar ve lahikalar hazırlamak, parti kapatma davaları açtırmak, gazeteci kovdurtmak, insan hakları savunucularını kurşunlatmak, savcıları brifingleyip tütsülemek, muhalif yayınlara ağır hapis cezası verdirtmek, “çakma sivil toplum örgütü” kurup meşru hükümete karşı nümayiş pozisyonuna sokmak, güpegündüz sokaklarda tank yürütmek, irticaya karşı olduğunu söyleyen banka hortumcularına manevra alanı açmak...

Neler neler...

Bayar ve Menderes konsorsiyumu, ilk cunta kalkışmasını halletmişti.

Kalkışmada adı geçen üst rütbeli subayların tümünü emekliye sevketmişti.

İkincisini ciddiye almamıştı.

Üçüncüsüne ise boyun eğmişti.

Binbaşı Samet Kuşçu’nun ihbarı ciddiye alınsaydı, Milli Savunma Bakanı Şem’i Ergin’in ihaneti karşılıksız bırakılmasaydı, Emre Kongar gibilerin  “devrim” dediği 27 Mayıs kalkışmasını yaşamayacaktık.

Dolayısıyla, 12 Mart da olmayacaktı, 12 Eylül de olmayacaktı, 28 Şubat da olmayacaktı... Bugün cürümleri bir bir ortaya saçılan “belgeciler” de bu kadar küstah ve pervasız davranamayacaklardı.

Demek ki, “cuntacılık” sari bir hastalık bazılarında.

Kim gelirse gelsin, iktidarın mahiyeti ne olursa olsun, bu hastalıktan kurtulamayacaklar...

O zaman biz kurtulalım onlardan...

Bu defa sahiden kurtulalım...

star



Bu yazı 1,094 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,991 µs