0 0 0000

‘Doğu’ya kayış’: Batılı ülkelerin ‘iyi, kötü ve çirkin’ olarak tasnifi

Cumhurbaşkanı, ‘Türkiye’nin eksen kayması yaşadığı ve Doğu’ya eğildiği’ iddialarını yanıtlarken, Batı’da bu yönde yayınlanan haberleri okuduğunu söyledi..

Hatta ‘tasnif’ de etmiş..

Buna göre, ‘Batı kaynaklı bu haberler’ üç başlıkta incelenebilir...

I. Samimi ve uyarı amaçlı olanlar
II. Kıskananlar
III. Bilgisiz olanlar, konuyu henüz anlamayanlar.

Hoş tasnif.

Ama bu sınıflandırmayı ‘ilgili ülkeleri’ işaretlemeden yapmak haritanın ölçeğini küçültür.

Onu da biz yapalım…

Samimiler: Amerika Birleşik Devletleri. (Evet, bu kadar!)

Kıskananlar: Almanya, Fransa, daha az ses çıkarmakla beraber İngiltere, İsrail, kimi İskandinav ülkeleri, genelde-bir iki eksikle-AB, Suudi Arabistan, Mısır.

Bilgisizler: Kimi Arap ülkeleri.

İşte 'doğu'ya kayış' haberlerini bu dağılıma göre okumak lazım biraz...

Bu arada...Sanki..

‘Destekleyenler’ listesi de olması lazımmış gibi geliyor değil mi insana?

Sadece Ülsever nefes alıyor.. Önce onu kurtaralım!

Fatih Çekirge ve Sedat Ergin’den sonra, nihayet Ertuğrul Özkök’te ‘eksen kayması’ konusunda hidayete erdi…

Tabii hayli geriden geliyorlar…

Özkök, belki-kendi deyişiyle artık-‘emekli’ olmak istediğinden, konuyla ilgili ancak, “Son günlerde Batı’da bir tartışma başladı. ‘Türkiye Batı’dan kopup, Doğu’ya mı dönüyor’ sorusu birçok gazetede ele alınıyor” bilgisine ulaşabilmiş dün…

‘Son günler’ dediği en az 2 yıl öncesi!

Bu yüzden ben daha çok Cüneyt Ülsever’e yardım eli uzatabilirim...

Çünkü konu hakkında en az can çekişen o.

Ülsever edinimini, “…..  kanımca Obama’nın ABD Başkanı, Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye’nin Dışişleri Bakanı olmasının ardından ‘Türkiye-ABD ilişkileri’ yeni bir eksene oturmaya başladı” noktasına kadar getirmiş.. (Yazısını buradan okuyabilirsiniz. N.E.)

Bu keşif de hayli eski ama olsun..

Ama o aşamadan sonra yine yolu kaybetmiş…

Ülsever, Türkiye’nin Obama politikasına uygun olarak ABD’nin ‘Ortadoğu temsilcisi’ rolüne soyunduğunu söylüyor.

Buradan ‘maksadını’ anlıyorum ama..

ABD’nin şu sıralar Ortadoğu’ya temsilci atayacak gücü yok.

Keza, Türkiye’nin İsrail’e tavrı ve İran’a sıcak bakmasına ABD’nin hayıflandığı da pek doğru değil.

Bunu bizzat Amerikalılar söylüyor ki; a) İsrail Türkiye’ye, Türkiye’nin ona ihtiyacından daha muhtaç. b) Amerika’da buna kızanlar kimler?

Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri, Mısır’ın Türkiye’nin yeni adımlarına nasıl baktığına gelince…

Bunun üzerinde tartışmalıyız.. Mesela; Körfez ülkelerinin, küresel ekonomik krizden Türkiye’nin daha hızlıca sıyrılmasındaki katkısı nedir?

Suudi Arabistan ve bazı Arap ülkeleri halklarının Davos krizinden sonra kendi yönetimlerine bakışı nedir?

Mısır ABD’ye gerçekten göbekten bağlı bir ülke ve işe özellikle Fransa karıştığında Ankara kıskançlığı nüksediyor ama..

Bunu artık biraz İsrail ve ABD denklemi üzerinden okumak gerekiyor.

Keza, Mısır’ın önümüzdeki süreçte hangi iç politik dengesizliklere savrulacağı da konuşulmalı.

Sonra şu nokta da var.. Ortadoğu temsilcisi ise tam Doğu'da durum ne, enerji de durumu ne?

Peki Ülsever’in Türkiye’nin bölgedeki dominant rolüne ABD’nin destek verdiği önermesi külliyen yanlış mı?

Hayır.. Haklılık payı var..

Benim söylediğim, Ortadoğu ve Hazar bölgesinin artık "tek miğfer" olduğu, buradaki her dengenin ayrı terazi istediği!

ABD'nin bölgedeki her hamleyi yönlendirdiği ve/veya gücünün yettiğini söylemek imkansız.

Ama şu söyleniyorsa, örneğin yarın Barack Obama görevinden ayrılsa bu süreç devam eder mi?

İşte haklılık payı da orada.

Fikri takip: Obama'ya mesaj çıktı mı?

Dün yazdığımız gibi oldu ve Barack Obama, bir tür ilk yıl karnesi sayılan mini seçimleri kaybetti...

Cumhuriyetçiler sekiz yıldır giremedikleri Virginia'yı, Demokratların kalesi sayılan New Jersey'i kazandılar..

Kazanmaları imkansız olan New York'u da kaybetmediler! (Ne demek istediğimizi önceki yazımızda bulabilirsiniz.)

Şimdi ABD bu sonuçların "mâna" taşıyıp taşımadığını tartışacak.. Bazıları "yerel kriterlere göre oy verildi", bazıları "Obama çuvalladı" diyecek.

Siyaset orada da aynı yani.. Ama bir mesaj çıktı ortaya.. Olgunlaşmış bir mesaj değil. Ama Beyaz Saray anladı.

Bir de "eşcinsel evliliklere onay veriyor musunuz" referandumu vardı Maine eyaletinde.

Maine demokratlar için; biz de "tulum çıkarmak" veya "ceket koysalar seçilir" denilen iller gibidir.

Bu nedenle "evlensinler" sonucu sürpriz sayılmazdı..

Ama reddedildi.

Bu yazı 2,245 defa okundu.