0 0 0000

İktidarı zor günler bekliyor

ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, hemşehrimdir; ayrıca saygı duyduğum bir yargıçtır. Oğlu Ahmet’le Kayserili gelini Hande’nin Ankara’da düğün törenine katıldım. Bu vesileyle birçok kimseyle görüştüm.
Tabii haklı olarak medyada öne çıkan, Başbakan Erdoğan’la ana muhalefet lideri Baykal’ın nikâh şahidi olmaları ve yemek masasında samimi sohbet yapmalarıydı.
Bunun siyasi bir anlamı yoktu ama iktidar muhalefet ilişkilerinde eskiden beri ‘bahar havası’nı özleyen bir millet olduğumuz için hepimizin hoşuna gitti bu manzara.
Haşim Kılıç iyi düşünmüş, Erdoğan ve Baykal’ı nikâh şahidi olarak davet edip aynı masada yan yana ağırlamayı...
Ama önümüzdeki dönemde siyaset daha da gerilecek gibi gözüküyor.

‘Ne olacak bu iş?!’
Düğün sırasında birçok kimseyle görüştüm; bakan, milletvekili, bürokrat, hukukçu... Herkes ‘açılım’dan bahsediyor, kaygıyla “Ne olacak bu iş?!” diye soruyordu. PKK ve DTP’nin şovlarına haklı olarak kızıyorlardı ama bir şey daha söylüyorlardı:
- Bu iş Ak Parti’yi çok yıpratıyor!
İsim vermeyeceğim, çünkü bunu söyleyenler milletvekili ve yüksek bürokratlardır; yani Başbakan’ın bir bakıma çalışma arkadaşları...
“Açılım doğruydu ama süreç doğru yönetilemedi” diyorlardı; haklı olarak...
Baykal ise çok neşeliydi!
Yıllardan beri tanıdığım Baykal’ı sıkıntılı dönemlerindeki gergin halleriyle de bilirim. Bu defa hayli neşeliydi, “Çoktandır görüşmedik, görüşelim” dedi. Bir gün ziyaretine gideceğim.
Bu gözlemler elbette kamuoyu hakkında bilimsel veriler değildir ama “havadaki koku” iktidarı zor günlerin beklediğini gösteriyor.
Kamuoyu araştırmacısı Adil Gür’e sordum o da bu “havadaki koku”yu doğruladı.

Öcalan fenomeni
Önümüzdeki seçimlerde muhalefetin yürüteceği kampanyayı görüyor gibiyim; “Terörist başının yol haritasını uyguluyorlar!” diyecekler...
Öcalan’ın önceki gün basında çıkan sözlerini hatırlatacaklar:
“AKP benim yol haritamdan, ellerinde olduğu için yararlanıyor. Deniz Baykal ‘AKP, İmralı’nın yol haritasını uyguluyor’ diyor. Baykal’ın bu tespiti doğrudur. Ancak AKP, benim yol haritamı uygulayamaz. Fakat yol haritamdan yararlanıyorlar. Davutoğlu dışarıda, Erdoğan içeride bundan yararlanıyorlar.”
Oktay Ekşi dünkü yazısında Öcalan’ın bu sözlerini kamuoyunun dikkatine sunuyordu.
Öcalan’a bakılırsa, Suriye, Irak ve Kuzey Irak’la ilişkileri geliştiren Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Öcalan’ın “demokratik konfederalizm” teorisinden esinlenmiş imiş!
Halbuki Davutoğlu tam on yıl önce yazmıştı “komşularla sıfır problem” stratejisini!
Amerikalı gazeteci Eliza Marcus, Öcalan’ı yakından tanır, Kürt hareketine sempatisi de vardır üstelik; İletişim’den çıkan Kan ve İnanç adlı kitabında şunları yazıyor:
“ÖCALAN kendisini dünyada olup bitenlerin merkezinde görüyordu. TV’de bir bakan varsa, hangi ülkeden olduğu fark etmez, ABD, Almanya; Öcalan konuşan kişinin kendisinden etkilenmiş olduğunu söylerdi. O her şeyin kendisi tarafından ya da kendisi sayesinde yapıldığını varsayıyordu. Yalnızca Kürtler için değil, bütün dünya için devrim yapıyormuş gibi”. (Sf. 356)
Her liderde bir ölçüde megalomani vardır ama Öcalan’ınki marazi boyutlardadır. Ama akılcılıkla ilgisi olmayan bu tür sözleri seçim meydanlarında “AKP Öcalan’ın yol haritasını uyguluyor” diye sunulacak!
‘Kürt açılımı’ ve bir de ‘ekonomi’ önümüzdeki dönemde iktidarı hayli zorlayacaktır. İktidar ‘açılım’dan geri dönemez, geri dönmemeli de... Ama nasıl devam edebilir?!
Bu sorunun cevabındaki müthiş zorluk, iktidarın da Türkiye’nin de önündeki sıkıntıyı işaret ediyor.

milliyet

Bu yazı 935 defa okundu.