En Sıcak Konular

Murat Yetkin


Murat Yetkin
0 0 0000

Ankara yarınki MGK'ya kilitlendi



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yarın Çankaya’da toplayacağı Milli Güvenlik Kurulu (MGK) son yılların en kritik toplantılarından biri olmaya aday.
Yarınki MGK, zaten içerik, zamanlama ve ele alınacak önemli konuların sayısı bakımından kritik olarak değerlendiriliyordu. Kürt açılımı sürecinde ilk PKK’lı grupların bugün Türkiye’ye gelip teslim olmaya başlaması ardından yapılacak olması bakımından dikkatlerin üzerine çevrilmesine neden oldu.
Cumhurbaşkanı Gül’ün dün TRT’deki canlı yayında, MGK toplantısı üzerine hem Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin, hem de ana muhalefet CHP lideri Deniz Baykal ile toplantı yapmayı düşündüğünü söylemesi, yarınki toplantıya verilen önemin bir başka göstergesi. (Bu arada Gül’ün ana muhalefet liderinin MGK üyesi olması önerisi, yapıcı ve olumlu. Üzerinde durulmalı.)
MGK’ya verilen bu önemin iki temel nedeni var:

Köprüden önce son çıkış
1- İlk olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ tarafından telaffuz edilen, sonra Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından Kürt sorununda, daha da özelinde PKK sorununda çözüm fırsatı için öngörülen 2009 yılının sonu gelip çattı.
Tabii ki yılsonu derken 31 Aralık 2009 gece yarısı kastedilmiyor. Ama yılın son aylarında İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın söylediği ve ‘eve dönüşlerin’ başlamasının gösterdiği gibi ‘Somut adımlar atma’ aşamasına girilecekse, ‘Köprüden önceki son çıkış’ 20 Ekim MGK toplantısı olacak.

Ağustos MGK’sındaki tartışma
2- Kürt açılımı konusunda tam iki ay önce, 20 Ağustos’ta yapılan MGK toplantısı bir dönüm noktası olmuştu. Toplantı sonrası bildiride, o zamana dek muhalefetin hükümete yönelik en sert iki eleştirisine yanıt bulunmuştu. Bunlardan birincisi, Anayasa‘nın temel ilkelerini değiştirme çabasının bulunmadığıydı. İkincisi de, aslında bu sürecin salt AK Parti girişimi olmadığı, MGK’da tartışıldığını akla getiren ‘Çalışmaların devamı tavsiyesi’ idi.
Yeni edindiğimiz bilgiler, sadece bu ifade üzerinde taraflarının Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı olduğu bir tartışmanın yaşandığını gösteriyor.
Hükümetin çok daha açık vurgularla bir destek ifadesinin bildiride yer almasını istediği, ancak askerin itirazı sonucu ‘Çalışmaların devamı tavsiyesi’ ile yetinildiği anlaşılıyor. İtiraz nedenlerinin daha çok Irak’taki PKK varlığı ve yeni atılacak adımların somut sonuçlarına ilişkin belirsizlikten kaynaklanan nedenlerden kaynaklandığı yolunda bilgiler var.
Nitekim, 20 Ağustos bildirisinin bir sonraki bildirisinde hem Türkiye-Irak-ABD arasında oluşturulan üçlü mekanizma sürecindeki gelişmelere, hem de Türkiye-Irak Yüksek
Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısına atıf yapılmıştı.

Irak, ABD ve dağdan indirme
Sözü edilen Konsey toplantısı geçtiğimiz günlerde, 15 Ekim’de Bağdat’ta Tayyip Erdoğan ve Nuri Maliki hükümetlerinin neredeyse ortak bakanlar kurulu şeklinde yapıldı. İmzalanan 42 protokol arasında bir güvenlik işbirliği anlaşması da vardı.
Benzer şekilde Suriye ile yürütülen temaslar sonucu Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Irak’tan dönecek Suriyeli PKK’lılara af ve vatandaşlık vaat etmiş, ardından vizenin kaldırılması gerçekleşmişti.
Ayrıca, Irak’taki imzalardan bir gün önce ABD, PKK’nın birisi Irak’taki Kandil dağlarındaki kamplarda, diğer ikisi Fransa ve Belçika’da yaşayan üç liderini uluslararası uyuşturucu kaçakçısı ilan ederek adata ‘Geri sayım başladı’ mesajı verdi.
Başbakan Erdoğan Bağdat’tan dönerken mücadelenin en önemli unsurları olarak PKK’lıların dağdan inmeye ikna edilmesi ve yeni çıkışların önlenmesini saydı. Bunlar, aylar önce Orgeneral Başbuğ’un da saydığı unsurlardı.
Erdoğan yarın MGK’ya, yürüttüğü diplomatik ve istihbari çalışmalar sonucunda PKK’lıları, herhangi bir yasa değişikliği olmadan ‘eve döndürmeye’ başlamış bir Başbakan olarak bilgi verecek.

Ermenistan, İran, Afganistan, Kıbrıs
* Erdoğan’ın MGK toplantısı ardından İran-Pakistan seyahatine sonra da ABD’ye gidecek olması önümüzdeki günlere ilişkin beklentiyi artırıyor. Türkiye’nin son günlerde İsrail’in Gazze’deki uygulamasına karşı geliştirdiği tepki, bunun ABD ile ilişkilerde İran boyutuyla yansıması da Erdoğan’ın Barack Obama ile görüşmesinde yer tutabilir; bu da MGK’nın ilgi alanında.
* Ermenistan ile imzalanan protokol ve sonrasının ilk kez 20 Ekim MGK’sında ayrı bir gündem maddesi olarak ele alınması bekleniyor. Ardından 21 Ekim’de Dışişleri Bakanı Davutoğlu Meclis’e Ermenistan süreci konusunda bilgi verecek. Türk dış politikası
üzerinde yük kaldırma kuvvetindeki bu adımın, Azerbaycan’la ilişkileri ve enerji-güvenlik dengelerini bozmadan sürdürülmesi gereği var.
* Türkiye 1 Kasım’da Afganistan’ın başkenti Kabil’deki ISAF görev gücü komutasını bir kez daha devralacak. ABD’nin, sembolik de olsa, Kabil dışına, dağlarda görev yapacak Türk askeri verilmesi talebi şu ana dek Ankara’da kabul görmedi.
Öte yandan hem ISAF’taki Türk asker sayısının artırılması, hem de Balkanlardaki ağırlığı artıracak şekilde Türk birliği komutasına Arnavutluk’un yanı sıra, Makedonya ve Kosova’da askeri birlik alınması konusu gündemde.
* Avrupa Birliği İlerleme Raporu ve aralık ayındaki AB zirvesinde çıkması muhtemel Kıbrıs kararının da kurulun gündeminde olması bekleniyor. Türkiye, KKTC gemilerine AB limanları açılmadıkça, limanlarını Kıbrıs Rum gemilerine açmama kararından dönmek istemiyor. Kıbrıs, önümüzdeki aylarda Türkiye’nin iç ve dış gündeminde yükselmeye aday.
Bu tablo, 20 Ekim MGK’sını, Türkiye’nin önündeki pek çok iç ve dış güvenlik sorununun kavşağına yerleştirmeye yetiyor. Ama yine de bütün dikkatler Kürt açılımında olacak.

radikal



Bu yazı 998 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 22 Mart 2012 İki önemli mesele
    • 15 Mart 2012 Türkiye'nin yeni deniz stratejisi üzerine
    • 23 Aralık 2010 Şahin'den çağrı: Siyasi partiler yasası değişmeli
    • 11 Aralık 2010 Üniversitelerde ikinci 68 mi?
    • 5 Aralık 2010 Ankara'dan Tel Aviv'e: Özür insani-siyasi diye ayrılamaz
    • 21 Kasım 2010 'Diyarbakır'da 3. bir yol açabiliriz'
    • 19 Kasım 2010 'Füze kalkanında mutabakata yakınız'
    • 15 Kasım 2010 2010 model Ecevit çıkışı
    • 7 Kasım 2010 Hem AK Parti hem de CHP'de merkeze açılım
    • 23 Ekim 2010 Bedelli görüşülmedi ama söz siyasetin
    • 18 Ekim 2010 Gül ve Demirel'le dinleme üzerine
    • 3 Ekim 2010 Siyaset sahnesinde bu kez çok güzel hareketler var
    • 30 Eylül 2010 ABD, Irak sınırında güvenlik şeridine destek verdi
    • 26 Eylül 2010 Bilim dünyasına biraz daha ilgi
    • 16 Eylül 2010 CHP'nin hatası ve faturası
    • 11 Eylül 2010 Öcalan 'boykot' dedi, tansiyon yükseldi
    • 30 Temmuz 2010 Kılıçdaroğlu: Geçmişteki yanlışları telafi ediyoruz
    • 25 Temmuz 2010 Orduda değişim
    • 22 Temmuz 2010 Başbakan hesaplaşacaksa madde 35 ve YÖK'ü kaldırsın
    • 20 Temmuz 2010 AB elçisi: Yeni bir İran istemiyoruz

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,230 µs