En Sıcak Konular

Ali Bayramoğlu


Ali Bayramoğlu
0 0 0000

Yeniden doğum…



Fransa'da Türkiye sezonu alabildiğine devam ediyor, kimi Fransızları şaşırtan bir ilgi görerek devam ediyor.

Türkiye'ye ilişkin açık oturumlar, Türk sanatçılarının açtığı sergiler, sinema haftaları sadece Paris'te değil, Fransa'nın taşrasında kendi başına bir hadise oluşturuyor.

Fransa hükümeti ve birçok Fransız açısından Avrupa Birliği'nde görülmek istenmeyen Türkiye'ye

İlişkin bu tutum Türkiye'nin bir anlamda merak merkezi olmasına da yol açmış durumda, Fransızların dünyasında isteseler de istemeseler de Türkiye diye bir mesele var artık…

Paris'te bir üniversite, Descartes üniversitesi büyük amfisinin bir haftasını Türkiye ayırmış, çeşitli Türk konuşmacılar kendi uzmanlık konularında ülkelerinden söz ediyorlar.

Bunlardan birisi de bendim bu hafta.

Açıkçası halka açık bu toplantıda 1000 kişilik salonun her türden, her yaştan Fransız tarafından hınca hınç doldurulması, bir saatlik konferansın soluksuz dinlenmesi ve olumlu bir tepkiyle bitmesi beni sadece konuşmacı olarak memnun etmedi.

Ülkem adına sevindim…

Türkiye kamuoyu kendisini adım adım, kâh çatışarak kâh uzlaşarak büyük Avrupa kamuoyunun parçası hissederken, Avrupalılar açısından kendi kamuoylarının doğal bir parçası olarak görülmeye başladığını hissetmek önemli…

Alınan yol açısından önemli…

Avrupa'dan gelen rüzgârla değişen sadece Türkiye değil.

Bizden esen rüzgârla Avrupalı, örneğin Fransız da istemese de, reddetse de farklı düşünmeye zorlanıyor, farklı sorular sormak zorunda kalıyor…

Türkiye gerek ağırlık, gerek önem, gerek imaj açısından hızlı yol alırken bilmek gerekir ki bu yol alışı mümkün kılan, tercih edilen “demokratik pist”tir.

Çok değil bundan 4-5 yıl önce Türkiye'yle ilgili sorularda, “asker”, “terör”, “otoriter uygulamalar” gibi sorunlar, velhasıl tıkanıklıklar önde gelir, temelde yaklaşım eleştiri merkezli olurdu.

Bugün ise kulak verilen yaşadığımız değişim, bu değişimin öyküsü, dinamikleri oluyor.

Bunda elbet global dalgaların da etkisi var, farklı değer sistemlerinin hemen her yerde görünür olup, iç içe geçmesinin payı var.

Ancak demokratikleşen Türkiye, dahası toplum eliyle değişen, kendisini sorgulayan Türkiye farklı bir anlam içeriyor.

Fark edilen şu aslında:

Siyasi irade ideolojik kökünü, eğimlerini devreye sokmaksızın temel evrensel prensipler etrafında yol alabiliyor. Dahası toplum siyaseti olanca ağırlığıyla kuşatıp ona yol alması için meşru zemin hazırlayabiliyor ve yönlendiriyor.

Fark edilen demokrasinin kalitesiyle ilgili bu gelişmedir.

Ve bunu Türkiye tüm aktörleriyle, tüm sektörleriyle üretebiliyor olmasıdır.

Nitekim Türkiye-Ermenistan yakınlaşması, imzalanan protokoller özellikle Fransız gazetecilerin dikkat kesildiği bir durum.

“Neden, nasıl, Türkiye'nin hedefi ne” gibi kuşku dolu sorular yerini adım adım anlama çabasına bırakıyor.

Malum konferans öncesi ve sonrası kâh meslektaş olarak kâh röportaj veren biri olarak Fransız gazetecileriyle yaptığım sohbetler, Fransa'ya sık gelmeme, bu ülkeyi yakından tanımama rağmen beni bu kez farklı biçimde etkiledi.

Tanımı tek cümleyle yapalım: Demokratik ve barışçıl istikamette hamle üstünlüğü…

Türkiye'nin Ermenistan'a doğru attığı, devamının geleceğini umduğumuz adımın, sadece bizim açımızdan değil, yaşadığımız bölge ve dönem açısından sembolik bir anlamının olduğu görmek gerekir…

Bu tür dev adımlar, toplumun ürettiği, mümkün kıldığı çözümler, Kürt sorununda aydınların, sivil toplum örgütlerinin attığı adımlar, basının aldığı sivil ve sorgulayıcı tavırlar, oluşan barış beklentisi, askercil seslerin kulak tırmalar hale gelmesi, Ermeni sempozyumları, imza kampanyaları, demokrasi açısından ne tür işlev görüyor, bunu bir süre sonra biz de, yanı başımızdakiler de daha iyi anlayacak…

Toplum yürüyor, siyasetçi bunu yönetiyor.

Bu, bir devrin başlaması, bir toplumun adım adım yeniden doğmaya çalışmasıdır…

Parazitlere kulak asmayın…

yenişafak



Bu yazı 1,061 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Eylül 2012 Sorgulama vakti...
    • 28 Ağustos 2012 Kürt sorununda yeni safha...
    • 25 Ağustos 2012 Kürtlerin şiddeti...
    • 30 Haziran 2012 Anter'in katili yaşlanmış mı?
    • 12 Mayıs 2012 Solun şiddetle hesaplaşması
    • 3 Mayıs 2012 Yeni Türkiye'nin doğum belgesi...
    • 21 Şubat 2012 Dink davası ''sil baştan''...
    • 18 Ocak 2012 İkinci cinayet zamanı
    • 17 Ocak 2012 Hrant'a sözüm var...
    • 21 Aralık 2011 Soykırım ve yasa
    • 3 Aralık 2011 Dönme dolap...
    • 30 Eylül 2011 Yazıcıoğlu ve jandarma...
    • 8 Eylül 2011 Aydının şiddetle sınavı...
    • 1 Ağustos 2011 İstifaların anlamı ve yarını: Pek iyi...
    • 28 Temmuz 2011 Parlamentoda bir terörist...
    • 5 Temmuz 2011 Futbolda temizlik, ülkede temizliktir
    • 10 Haziran 2011 Yeni CHP ha! Hadi oradan...
    • 24 Mayıs 2011 MHP'de yaşananlar ve perde arkası
    • 19 Mayıs 2011 Askere ''leş'' toplatmayan generaller iş başında
    • 19 Nisan 2011 Militarist-ulusalcı batak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,753 µs