En Sıcak Konular

Ferai Tınç


Ferai Tınç
0 0 0000

Stratejik vizyon



GERÇEK adı çok uzun. "Türk Amerikan Strtaejik Ortaklığının İlerletilmesi için Ortak Vizyon ve Planlı Diyalog Belgesi."

ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın nisan ayında Ankara’ya yaptığı ziyaretten önce gündeme gelen ve o sırada somutlaşan ortak vizyon belgesi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Washington temaslarında sonuçlandırıldı.

Bu belge bir anlaşma değil. Ama tezkere kriziyle gerginleşen ilişkilerin yeniden rayına oturtulmasını amaçlayan önemli bir adım.

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler ve işbirliğinin soğuk savaş döneminde aşikar olan çerçevesi, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ortaya çıkan yeni koşullara kendisini uydurmakta zorluk çektiği için yeni bir ray döşeme ihtiyacı ortaya çıktı.

İki kutuplu dünyada tehdit algılaması, yani dost ve düşman tanımlamaları net, dostların birbirlerinden bekledikleri ise belliydi.

Tezkere krizi, yeni dönemde algılamaların ve beklentilerin farklılık göstereceğinin ilk değil, ama önemli bir işareti oldu.

İşte bu uzun isimli belge Türkiye ve ABD’nin, iki eski dostun, ilişkileri yeniden gözden geçirme ve gelecekle ilgili beklenti ve görüşlerini birbirine yakınlaştırmayı amaçlıyor.

Belgenin anlamını en iyi Matt Byrza özetlemişti. Rice’ın Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu yardımcısı olan Byrza, Gül’ün ziyareti öncesinde Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, iki ülke ilişkisinin zaten çok yakın ve zengin olduğunu, bu yüzden aslında böyle bir belgeye ihtiyaç bulunmadığını söyledikten sonra yine de bunu dosta düşmana göstermek için bazen bu tür girişimlerin iyi olacağını belirtiyor.

Byrza, belgenin gerekliliğini anlatırken, "bürokrasilere ikili ilişkilerde önceliklerin anımsatılması"nı da amaçlardan biri olarak gösteriyor.

***

BELGE iki kısımdan oluşuyor. Ortak vizyon ve planlı diyalog.

Birinci kısımda Türkiye ve Amerika’nın bölgesel ve küresel hedeflerinde aynı vizyonu paylaştıkları belirtiliyor. Yani "barış, demokrasi, özgürlük ve refah"ın artırılması.

Bu nedenle de iki ülkenin karşılaşacağı sorunlar ve fırsatların ortak olacağı sonucuna varılıyor ve bunlara karşı ortak çaba gerektiği belirtiliyor.

Ortadoğu ile başlayan ortak sorunlar sıralamasının başında Filistin-İsrail sorunu bulunuyor. Bunun çözümünde görüş birliği zaten var.

Irak’ın toprak bütünlüğünün altı çizilerek, "Birleşik Irak’ta istikrar, demokrasi ve refahın yerleşmesi için işbirliği" öngörülüyor.

Karadeniz, Kafkasya, Orta Asya ve Afganistan da ortak politikaların geliştirilmesi öngörülen bölgeler arasında sayılıyor.

İşte burada biraz durmak gerekiyor. Bu coğrafya, Rusya faktörünün dikkatle hesaba katılması gereken bir bölge. ABD ile ortak vizyon bu bölgede her zaman sağlanamayabilir.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD ile Rusya arasındaki işbirliği alanı artarken enerji yolları sorunu ciddi bir kırılma noktası olarak öne çıktı.

Nitekim, enerji yollarının çeşitlendirilmesi ve güvenliği konusunun altı çiziliyor.

Buna karşılık, belgede Kıbrıs ve PKK konusunda Türkiye’nin hassasiyetleri dikkate alınıyor.

Kıbrıs Türkleri üzerindeki izolasyonun sona ermesinden söz ediliyor ama bunun KKTC’nin tanınması anlamına geldiği sanılmasın. Çünkü BM çerçevesinde çözüm kapsamında Kıbrıslı Türklerin tecritten kurtulmalarının amaçlandığı vurgulanıyor ortak vizyon belgesinde.

Bir ayrıntı daha. Terörle mücadelede sadece PKK değil, "uzantılarından" da söz ediliyor. Bu ifade öncelikle Irak’ta kurulmuş olan PKK’ya bağlı örgütleri kastediyor.

Bundan önce onların Irak’ın siyasi partileri olduğu söylenirdi. Demek bu noktada ortak vizyon oluşturulmuş.

***

MÜTTEFİKLER arasında ortak vizyon belirlenmesi, bunun uzun tartışmalarla ortaya çıkması önemli. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta daha var. Planlı diyalog çerçevesinde, Siyaset Planlama Danışmaları bölümünde şöyle deniyor:

"Eğilimleri, trendleri ve gelişmeleri stratejik açıdan analiz etmek ve gerekirse izlenecek siyasetler ve kullanılacak araçlar tavsiye etmek amacıyla Siyaset Planlama Birimleri arasında düzenli toplantılar yapılacaktır."

Eşit güçler arasında, karşılıklılık esasına dayalı olduğu sürece denecek bir şey yok,.



Bu yazı 1,071 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Kasım 2010 Talabani'nin resti
    • 2 Ağustos 2010 Ortadoğu’da gerilim yüksek
    • 21 Mayıs 2010 Acem oyunu
    • 14 Eylül 2009 12 Eylül ne zamana kadar?
    • 7 Ağustos 2009 Mahmur Kampı neden önemli
    • 10 Mayıs 2009 Anneler en çok barış istiyor
    • 2 Ocak 2009 Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
    • 13 Ekim 2008 İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
    • 11 Ağustos 2008 Gürcü lideri kim itti?
    • 10 Ağustos 2008 Kafkasya’da süper güç rekabeti
    • 4 Ağustos 2008 Kerkük krizi tırmanıyor
    • 26 Mayıs 2008 Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
    • 25 Nisan 2008 Ortadoğu barışı ve Golan
    • 7 Nisan 2008 Zirvelerin ardından
    • 17 Mart 2008 Dış politikada baskı dönemi başlarken
    • 14 Mart 2008 Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
    • 25 Şubat 2008 Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
    • 18 Şubat 2008 Kontrollü bağımsızlık
    • 25 Ocak 2008 Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
    • 21 Ocak 2008 Soğuk savaş üslubu geri dönerken

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,133 µs