Ankara temsilcimiz Murat Yetkin birkaç gündür heyecanlı bir koşuşturma halinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bugün yapacağı Meclis açış konuşmasının Kürt açılımıyla ilgili bölümlerinin neleri içerdiğini öğrenmeye çalışıyor. Buna karşılık Çankaya Köşkü çevreleri de ser verip sır vermiyorlar.
Bir gazete yöneticisi olarak görevimin haber peşinde koşan insanları cesaretlendirmek olduğunun bilincindeyim, o yüzden Murat’ın heyecanlı konuşmalarını da dinliyorum ama galiba dün ona bu konunun beni hiç ama hiç heyecanlandırmadığını ağzımdan kaçırdım.
Murat gerekçelerimi dinleyince, ‘Haklısın’ dedi ama Allahtan beni dinlemedi, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasını elde etmek için çalışmaya devam etti ama Köşk de kararlıydı, çok genel ifadeler dışında fazla bir bilgi alamadı.
Evet bugün yeni yasama dönemi başlıyor, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de gelip Meclis’te konuşma yapacak. Murat’ın yazısında da göreceksiniz, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşması esas olarak Kürt açılımı konusunda olacak.
Olacak ama ben hiç de heyecanlı değilim; çünkü maalesef Kürt sorunu ve bu sorunu ortadan kaldırmaya yönelik ‘demokratik açılım’ konusunda artık güzel konuşmaların yerini doğrudan eyleme ve sonuç almaya yönelik somut çabaların alması gerektiğini, ‘açılım’ kelimesinin altının doldurulup kamuoyunun bu somut maddeler üzerinde tartışmaya başlaması gerektiğini düşünüyorum.
Maalesef, ortada olan onca iyi niyete rağmen adı ister ‘Kürt açılımı’ olsun, ister eşit vatandaşlığı gerçekten hayata geçirmeye yönelik bir ‘demokratik açılım’ olsun, yapılacak şeylerin konuşulmasına pek de doğru olmayan bir noktadan başladığımızı düşünüyorum. Yani, ‘açılım’ın iletişim stratejisi konusunda hükümetin yanlış bir yol izlediğini düşünüyorum.
Bir kez daha tekrar edeyim, bu işte hükümetin iyi niyetli olduğuna, ‘sorun’u gerçekten çözmek istediğine inanıyorum, daha doğrusu bu inancımı sarsacak bir şey henüz olmadı ama bu işin iletişiminin de yanlış yapıldığı kanısındayım.
Yanlışlık, hükümetin yürütülecek tartışmalara bir çerçeve çizmemesiyle, yani yapılması icap eden açılımın teorik-felsefi çerçevesini baştan belirlememiş olmasıyla başladı.
Ortada bir tartışma çerçevesi olmayınca, herkes her şeyi söyler oldu ve bu çerçeve bir anlamda maksimalist görüşler ifade edenler tarafından çizildi. Bunun ardından Genelkurmay’ın Anayasa’nın maddelerini hatırlatması, muhalefetin sert çıkışları gelince, bu kez de sanki hükümet dışı güçler bir kırmızı çizgi belirlemiş ve hükümet de bu çizgileri kabul etmek zorunda kalmış gibi algılandı.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ki bu konuda ciddi bir çaba harcıyor, çıkıp açılımın affı, Anayasa değişikliğini ve Kürtçe eğitimi içermeyeceğini açıklaması, en başta yapılmış olsaydı başka tartışılırdı, Genelkurmay’ın 30 Ağustos mesajından sonra yapılınca başka anlaşıldı. Sonra Başbakan açılımın Anayasa değişikliklerini de içerebileceğini söylemesi ise oluşan hasarı onarmadı.
Kısacası, bir hazırlıksızlık, konuyu yeterince düşünmemişlik, özellikle konunun teorik-felsefi çerçevesi konusunda hiçbir karar oluşturmamış olmak şimdi fazlasıyla sırıtıyor. Bundan sonra da bu eksikler devam ederse, özellikle de açılıma bir teorik-felsefi çerçeve çizilmez ve bu da açıklanmazsa, birtakım somut adımlar atılsa dahi bunlar
bütünlük arz etmeyen, münferit adımlar gibi görülmeye mahkûm adımlar olacak.
O yüzden de, Cumhurbaşkanı’nın bugün yapacağı konuşma beni çok da heyecanlandırmıyor. Yine de için için yanılmış olmayı, Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasını dinleyince gerçekten heyecanlanacak olmayı da diliyorum.
radikal
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle