G-20 zirvesinde ABD, İngiltere ve Fransa liderlerinin Tahran’ı topluca uyaran açıklamaları, İran’ı küresel konsantrasyonun göbeğine oturtmuş bulunuyor…
Hem güç gösterisi, hem birlik gösterisi hem de diplomatik bir ön adım…
Bugün itibariyle İran’la ilgili güncel konuları şu başlıklara oturtabiliriz…
1) İran’ın ikinci bir Uranyum zenginleştirme tesisisin ortaya çıkması! (Tabii ki de istihbarat servisleri yıllardır biliyordu.)
2) Önümüzdeki hafta BM Güvenlik Konseyi üyesi 5 ülke ve Almanya’dan oluşan grubun Cenevre’de İran ile masaya oturacak olması.
3) İran’ın hemen ve tekmil-i birden füze denemelerine başlaması.
4) Türkiye’nin (BMGK üyesi de olarak) konumu.
5) İsrail-ABD denklemi!
6) Başbakan Erdoğan’ın “yaptırımlardan pek hoşlanmayacağımız” ve “nükleer silahlar konusunda İsrail’i de anımsatan” tutumu.
7) Barack Obama ile Başbakan Erdoğan arasında gerçekleşen görüşme.
* * *
Bu konuların tamamı dünyanın da Türkiye’nin de gündeminde. Artık İran, en önemli konudur uluslararası ilişkilerde…
Ben de size İran konusunda benim en umursadığım maddeyi söyleyeyim…
Bakın başlığı şu: “İran Telekom 8 milyar dolara özelleştirildi”!
Minicik bir haber bu… “İran telekom şirketinin çoğunluk hissesi özel bir konsorsiyuma yaklaşık 8 milyar dolara satıldı. Ülkedeki en büyük özelleştirmesi olarak nitelenen satışla Etemad Mobin Development adlı konsorsiyumdaki üç İranlı firma, İran Telekom’un yüzde 50’sini 7.8 milyar dolara satın almış oldu.”
Bu haberin elbette bir devamı olmalı…
* * *
Ama bir de başı!..
Bugün İran kamuoyunun politik dinamiklerinde garip bir “eğilme” yaşanıyor..
Anımsayacağınız gibi kısa süre önce ülkede seçim yaşandı ve çoğu Ahmedinejad’a yönelik protesto eylemleri meydana geldi…
Hatırlayınız, Batılı tüm kaynaklar, rejime yönelik bir “isyan” havasından, emaresinden bahsediyordu…
İşte o hava bugün, “dini yönetimin varlık nedenini sorgulama”ya dönüşmüş durumda!
Yani: “devlet sistemini oluşturan yapı dursun, teokratik yapı gitsin” tartışılıyor!
En kaba tarifiyle “seküler” bir akım var ortada.
Ve Ahmedinejad’ı desteklediği gibi Ahmedinejad tarafından da destekleniyor!
Sanırım İran’a ilişkin yeni bir şey söylemiş bulunuyoruz, Batı’nın bunun neresinde olduğunu da söylemek üzereyiz!
* * *
Peki bu bilginin/analizin gerçeklik payı ne?
Cumhurbaşkanı’nın başyardımcısı Rahim Meşai yakın zaman önce şöyle dedi: “Dini hakimiyet devri sona erdi”.
Bizzat Ahmedinejad’ın Eylül ayı başındaki sözleri de çarpıcı: “Ülkeyi yönetmenin yükünü dini liderlerin, din alimlerinin omuzlarına bırakmamalıyız.”
Başka işaretler de var… Belirgin bir tanesi, yeni kabine üyeleri içinde din adamlarının sayısının azaltılması (3'ten bire) ve bayan bir bakanın atanması. (1'den 3’e çıkabilir)
Tahran liderinin bir hedefi varsa, o yolda yanında yürüyenlerin başında Devrim Muhafızları ve Besic’ler geliyor.
Batılı bazı kaynaklar, bu iki kritik kurumun yoğun biçimde “seküler militan” yetiştirdiğini söylüyor.
* * *
Fakat bu iki kurumun İran ekonomisi içindeki pozisyonu daha önemli.
Devrim Muhafızları süreç içinde ülke ekonomosi üzerindeki güçlerini pekiştirdiler ve burada büyük çıkar bağları kurdular.
Ülkenin güvenliği üzerindeki rolleri kendi güvenliklerinden ayrılamamaya başladı. Çok önemli! Bu özel durumun ülke içindeki derinliği bilinmiyor.
Görünen şu: ülkede üç “ana” eksen değerlendirilebilir…
a) Ahmedinejad.
b) Dini liderlik.
c) Muhalefet.
Eğer Ahmedinejad kazanırsa “teokrasi” gidebilir ve yerine sadece “lider” kalabilir. Artık adına ne derseniz?
Şimdi soru şudur…
AB, BM, ABD kısa vadede kimi destekler?
Teokrasi’yi mi?.. Ahmedinejad’ı mı?..
* * *
Unutuyordum…
Haberin devamı şöyleydi: “Açık artırma usulüyle yapılan satışta, diğer grupta Devrimci Muhafızlar Birliği tarafından kurulan Bajis Loan Institution yer aldı. Grup, resmi ismi dışında Mehr adıyla da anıldı.”
Oysa tersi olmalıydı.. Kazanan kim acaba?
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle