En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Yargı kimden yana olsun?!



ADALET Bakanı Sadullah Ergin’in yargı reformu hakkında cumartesi günü gazetecilere verdiği brifinge katıldım. Daha başta, Sadullah Ergin, “hukuk fakültelerinin beş yıla çıkarılması gerektiğini, bu konuyu YÖK ve fakültelerle görüşeceklerini” söyledi; buna çok sevindim.
Tabii brifingin ağırlıklı konusu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ydu.
Ergenekon savcılarının görevden alınmak istenmesiyle yaşanan gelişmeler bu kurulun ne kadar ‘stratejik’ olduğunu gösteren olaylardan sadece biridir.
Ünlü bir sanığın eşinin “o mahkeme bizden” sözü, fevkalade önemli bir problemin ifadesidir.
Peki, hâkimlerin tepesindeki HSYK kimden yana olmalı?!
Hayır, yargının tarafsızlığına güvenin ilk şartı, HSYK’nın tarafsız yapıya sahip olmasıdır.
Yargı reformu bunu sağlamalıdır.

Temel ilkeler
Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı reform taslağı evvela AB sürecinde 23. Fasıl’da yapılan mevzuat taramalarına dayanıyor. Geniş katılımlı çalışmalar yapılmış. Reforma temel olacak “on ilke” Haziran 2009’da Yüksek Yargı ve Barolar Birliği temsilcilerinin katılımıyla belirlenmiş.
“Yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, yargının tarafsızlığının geliştirilmesi, etkinliğinin artırılması” gibi ilkeler...
Bu ilkeler HSYK ile yakından ilgili.
Yüksek yargı temsilcilerinin de onayladığı ilkelere göre:
* HSKY geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırılmalıdır.
* HSYK kararlarına karşı etkili bir itiraz sistemi getirilmeli ve yargı yolu açılmalıdır.
* HSYK’nın sekreterya ve denetim (teftiş) sistemi yeniden düzenlenmelidir...
Bu prensiplere itiraz eden aklı başında bir hukukçu çıkar mı bilmiyorum.
Peki, HSYK bu soyut prensiplere göre nasıl somut olarak yeniden yapılandırılabilir?

Yeni bir HSYK
Bakanlığın önerdiği model şöyle:
Geniş taban: Bugün HSYK ve Yargıtay üyeleri birbirlerini seçiyor! Literatürde buna “kooptasyon sistemi” deniliyor ki, ‘al gülüm, ver gülüm’ diye basitleştirmek mümkün.
Bakanlık ise HSYK üyelerinin sayısını 7’den 21 civarında bir sayıya çıkarıyor. 21 üyenin “ağırlıklı çoğunluğunu” yargı seçecek; bir kısmını bugünkü gibi yüksek yargı üyeleri, bir kısmını ise yeni modelde, birinci sınıf hâkim ve savcılar seçecekler.
Böylece yargıdaki seçici taban genişliyor.
Az sayıdaki kalan üyeleri ise, hâkimler arasından değil, 15 yılını doldurmuş hukukçu ve yönetici gibi kişiler arasından Cumhurbaşkanı ve TBMM seçecek.
Böylece, seçici taban yine genişlediği gibi, yargıç olmayan üyelerin katılımıyla da “mesleki kayırma” sakıncası giderilecek.
Teftiş yetkisi: HSYK üç daire halinde çalışacak. Birinci daire atama ve nakillere, ikinci daire terfi ve disiplin işlerine, üçüncüsü teftiş ve soruşturmalara bakacak. Böylece Adalet Bakanlığı’nın teftiş yetkisi kalkıyor. Disiplin suçlarında yargı yolu da açılıyor.
Parlamentoyla ilişkiler açısından Adalet Bakanı, bürokrasiyle ilişkiler bakımından da Müsteşar HSYK’ya üye olacak. Ama oy hakları kısıtlanıyor.
Bütçe ve kadro: HSYK kendi bütçesine, kendi sekreteryasına, kendi binasına sahip olacak.
Bu modelin yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendireceği kesin. Uluslararası hukuk belgelerine de uygun.
Değişik modeller de savunulabilir ama yargı yönetimini “oligarşik kast” ve “bizim kalemiz” olarak sürdürmek isteyen görüşler çağdışıdır.

milliyet



Bu yazı 845 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,627 µs