Dışişleri bakanlarının bu “şeffaflıkta” konuştuklarına sık rastlanmaz!..
Bu yüzden Ahmet Davutoğlu’nun Sabah Gazetesi’nde yayınlanan, bence hakkı verilmemiş (ekonomi sayfasının dibinde ‘mütevazı’ bir yer ayrılmıştı) sözlerini okuduğumda şüpheye düşmedim değil…
Dış gezilerde siyasiler kendilerini rahat hisseder.. Sık sık da “yazılmamak kaydıyla” ile “yazabilirsin” birbirine karışır.
Bu yüzden, "Dışişleri Bakanlığı bir düzeltme yapar mı" acaba diye düşündüm..
Gelmedi...
* * *
O sözlerini aktarayım…
"Enerjide öyle hamleler yaptık ki herkes allak bullak oldu. Nabucco planı yapılırken Ruslarla yapacağımız anlaşmaları biliyorduk. Ruslar, Güney Akım için Türkiye'nin münhasır ekonomik bölgesinde fizibilite çalışması yapmak üzere izin istiyorlardı. 'Güney Akım olmasın' desek Ruslarla ilişkilerimiz bozulacaktı. Birini yaparken diğerini niye karşımıza alalım. Nabucco'yu garanti altına alınca Güney Akım'a izin vermemizde sıkıntı yoktu bizim açımızdan. Rus Başbakan Yardımcısı Seçin telaşlandı, atladı uçağa geldi. Güney Akım için izin istiyordu. Güney Akım izni istenince Samsun-Ceyhan'ı gündeme getirdik."
Dışişleri Bakanı’nın Türkiye’nin enerji-diplomasi “taktiklerini” ve başarısını övünerek anlattığı satırlar bunlar…
* * *
İşte hafif şaşkınlığımın nedeni bu..
Bir ülkenin Dışişleri Bakanı’nın, “manevraları” bu denli yüksek sesle zikretmesi, hatta başka ülkeleri gücendirebilecek müstehzi ifadeler kullanmasına alışık değiliz.
Bütün dünyada "dışişleri bakanlıkları ve istihbarat servisleri"nin “yazılı olmayan” anlaşmaları vardır.
Meşekkatli mesleğin meslektaşları arasında bir centilmenlik anlaşması diyebiliriz.
Eğer muhatabınızı diplomatik veya istihbari bir yolla sıkıştırdıysanız, bunun sözü edilmez.
Hele tüm dünyanın gördüğü açık kaynaklara.. Çünkü gün gelir hesap döner, onlar da başka olaylar için konuşurlar..
Bu yüzden en iyisi, kibire hiç kapılmadan ülkeye hizmet etmektir!
* * *
Madem Bakan böyle bir “zımni kıyas” yaptı, doğruluğuna bakalım…
Türkiye’nin bir enerji ve bir Kafkas politikası var..
Davutoğlu’na göre de, Dışişleri bu politikaların uygulanmasında “allak bullak edici” başarılara sahip…
Adı geçen konularda Türkiye’nin-rakibi demeyelim ama-“daha muhatabı” olan iki ülke var…
Bunlardan biri Rusya, diğeri Amerika.
Yani satranç onlarla oynanıyor.
* * *
En iyi diplomasi yapan ülke bunlardan hangisi?
“Sonuncu”dan başlayayım…
ABD’nin Kafkaslar politikası tel tel dökülülüyor.
Çok sebebi var.. Mesela; Türkiye ve Rusya’nın yakınlaşması, mesela Azerbaycan’ı Rusya’ya kaydırması, mesela konu üzerinde uzman görünen danışmanlarının hiç yetkin olmaması vb…
Washington’un “çaresizliğini” şöyle örnekleyelim… Türkiye’de de “tanınan” Matthew Bryza’yı önlem olarak Azerbaycan’a atamayı planladılar…
Oysa Azeriler ondan “yalancı çoban” diye bahsediyor…
(Aslında Bryza hakkındaki bu latifelerden ötesi var. Kimi uzmanlar Ermenistan ile Azerbaycan arasında olası bir “tatsızlığın” Bryza’nın elçiliği ile fişeklenebileceğini söylüyor!)
Hasılı, bu üç ülkeden ABD sonuncu sırada..
* * *
Moskova’ya gelince…
Bakan Davutoğlu’nun Rus Başbakan Yardımcısı Seçin için zikrettiği, “telaşlandı, uçağa atladı geldi” dediği olay aslında şu…
Türkiye “Güney Akım” ve “Samsun-Ceyhan”ı imzalayıp “bağlamadan” önce Nabucco’yu imzalayınca, Kremlin “dışlanıyoruz” intibaını edindi.
Bu yüzden Güney Akım konusundaki isteğini artırdı.. Oysa Ankara Nabucco’yu imzalarken Rusya’ya “evet” diyeceğini biliyordu!
Keza bu “evet”i verirken, karşılığında Samsun-Ceyhan’ı aldı. Yani Ruslar’ı dahil etti.
Hepsi bu..
Başarı mı?.. Elbette. Ancak "telaşlandı, koştu geldi, paniğe kapıldı" ifadeleri fazla.
Rusya, bölge ve enerji konusunda sağlam çok adama sahip. Aynı zamanda "enerji"nin de bizzat kendisine sahip!
* * *
Peki bu işten kim kazandı kim kaybetti derseniz, maddelendirelim…
1) Türkiye iyi kazandı.
2) Rusya hem kazandı hem kaybetti. (Pozisyonunu korudu sayabiliriz.)
3) AB kaybetti. (Hem Nabucco’ya rakip Güney Akım’ın hayata geçme şansı devam ediyor hem de Nabucco artık Ankara’nın eline geçti.)
4) ABD kaybetmedi, kayıp.
Sonuç: Şu an için söyleyebiliriz ki Türkiye, Enerji-Kafkas politikalarında daha iyi bir diplomasi uyguladı ve ABD ile Rusya’ya göre daha “şık” durdu.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle