En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Bir sorunu çözerken...



Açılıma karşı çıkanlar toplumdan yeterince tepki görüyorlar; CHP ile MHP terörü durduracak girişime neden soğuk baktıklarını kendi tabanlarına anlatmakta bile zorlanıyorlar. CHP'nin raflarda tozlanmış kendi 'çözüm' önerileri ortada; yeni girişimin o sınırları fazla zorlamayacağı da belli... MHP açısından 'şehitlik' sürekli gündemde tutulması gereken bir fedakârlık olabilir mi; anneler hep ağlamalı mı?

CHP ve MHP'nin yanlış tavırları sürecin başarısı açısından en gerekli unsur olan muhatap arayışını da güçleştiriyor. Çözüm yanlıları sorunun -dolayısıyla da çözümün- muhatapları üzerinde yoğunlaşması gereken dikkatlerini CHP ve MHP'yi ikna etme çabasında harcıyorlar. Toplumda var olan mutabakata CHP ve MHP'nin kendi 'farklı' görüşlerini ifadeden vazgeçmeyerek katılmaları herhalde siyaseten daha doğru bir tavır olurdu.

Çözüm arayan siyaset cephesinde görülen eksiklik, yine de arayışı zedelememeli; bu konuda da görev iktidarın açılımı kendileri için başlattığı insanlara düşüyor. İktidar tarafından CHP ile MHP'nin isteksizliğine rağmen gerçekleştirilme gayreti gösterilen girişime bölge insanı sahip çıkmalı.

Türkiye'de yerleşik kalıpları kırmak olağanüstü zordur. Siyasi hayatımızın en büyük reformcularından Turgut Özal'ın başına gelenler herkes için ibret olmalı. Türkiye'nin önünü açmak için sorunu çözmek üzere kollarını sıvadığı bir sırada hayatını kaybetmişti Özal... Ölümü üzerinden 15 yıldan fazla bir süre geçti; bizler hâlâ onun bıraktığı noktada aynı soruna çözüm arayışındayız.

Şimdiki girişim de sağdan-soldan gelen baltalama çabalarıyla akamete uğrarsa bundan en büyük zararı bölge insanı görecektir. Türkiye'nin de, bugün bulunduğu noktada, refah ve huzuru getirecek bu girişimden vazgeçme lüksü yok.

Eldeki verilerden devletin şimdiye kadar telâffuz etmeye yanaşmadığı bazı konularda yumuşadığı anlaşılıyor. 'Çağdaş bir ülke' bir sorunu çözmek üzere hareketlendiğinde ne yapabilir ise, 'Kürt sorunu' konusuna aynı dikkatle yaklaşıyor devleti yönetenler. Gelişmeleri izleyenlerin en fazla merak ettikleri, sorunun diğer tarafının da çözüm arayışına aynı dikkatle cevap verip vermeyeceği...

Konuyu 'sorun' haline dönüştüren yanlışlıkların neler olduğu genel hatlarıyla ortada; en belirgin ve keskinlerinden başlayarak o yanlışlara son vereceğe benziyor devlet... Başka ülkelerdeki benzer süreçlerden, 'çözüm' arayışının sonuç verebilmesi için, tek yanlı iyi niyet ve gayretin yetmediğini biliyoruz; uzatılan elin aynı sıcaklıkla karşılık bulması da şart. CHP ve MHP'nin ters tavırlarının meydana getirdiği dumanlı ortamda, soruna muhatap olanların işi gereksiz yere yokuşa sürmeleri, süreci başlatanların iştahlarını kaçırabilir.

Demokrat Türkiye Partisi (DTP) bu aşamada biraz daha ihtiyatlı davranmalı. Bazı temsilcilerinin ağzından medyaya yansıyan, ikili görüşmelerde elde edilen güven hissini zedeleyebilecek 'kışkırtıcı' üslup 'resmi görüş' haline dönüşürse, şimdiye kadar elde edilmiş mutabakat ortadan kalkabilir. Her an eski söylemlerin yeniden hakimiyet kazanabileceği olağanüstü kırılgan bir ortamdan geçiyoruz çünkü.

Ortam, CHP ile MHP'nin çözüme ayak sürümesine rağmen, DTP'nin temsilcilerinden olduğu bir kitlenin samimi çabalarıyla derhal farklılaşabilir. İyi niyetin hakim olduğu yeni ortam yalnızca üzerinde çalışılan sorunu çözüme ulaştırmakla kalmaz, ülkemizdeki siyasi yapıyı silkelemeye de yarar.

Siz ister inanın ister inanmayın, ama benim penceremden bakıldığında görünen gerçek şu: Tek bir sorunu çözmek için başlatılan süreç, başka bir çok kronik sorunun potansiyel çözümünü de içinde barındırıyor.

yenişafak



Bu yazı 858 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,722 µs