0 0 0000

İdam mangaları ve demokrasi

Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA)’nın Başkan Obama tarafından yeni atanmış direktörü Leon Panetta’yı, takvimlerin 23 Temmuz’u gösterdiği saatlerde, apar-topar Amerikan Kongresi İstihbarat Komitesi’ne götüren neden neydi?

Bir gün önce önüne konulan bir rapor...

Rapor, başında olduğu casusluk teşkilatının, 11 Eylül saldırıları sonrasında George W.Bush yönetimi tarafından verilen gizli bir görevle, ‘idam mangaları’ kurduğunu, ‘işkenceyi’ en üst düzey yetkililerin bilgisi dahilinde ‘normal bir çalışma metodu’ olarak kullandığını gösteriyordu!..

Amerikan Ortak Özel Kuvvetler Komutanlığı ile işbirliği içinde geliştirilen bu özel çalışmanın lideri eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney’di...

Evet... ‘Terörle mücadele’ adı altında seçilen hedeflerin ‘ortadan kaldırılmasını’ öngörülen bu düzenlemenin altındaki imza, Bush’tu ama, bütün sorumluluk Cheney’e aitti...

CIA ve Pentagon’un özel kuvvetleri birlikte, dünyanın her yerinde suikastler düzenlemiş, sadece Irak’taki El Garib cezaevinde değil, Guantanamo ve Bagram Hava Üssü’nde kurulu özel ‘işkence odalarında’ inanılmaz olaylar ve ‘infazlar’ yaşanmıştı.

Obama üstünü örtüyor

Aslında, Amerikan demokrasisinin kendisine dönük bir saldırı karşısında bir anda nasıl faşizme dönüştüğünü gösteren bu gerçek, fazla dallanıp budaklanmayacaktı.

Bush yönetiminin ‘idam mangaları’ kurup, ‘işkenceyi yasallaştırdığı’ yönündeki ilk bilgi, geçtiğimiz nisan ayında, Başkan Barack Obama’nın önüne konulan bir raporla belli olmuştu. Bush yönetiminin Adalet Bakanlığı, olduğu gibi bu işin içindeydi!..

Herkes, önemli vaadlerle işbaşına gelen ‘demokrat’ başkanın bu işin üzerine gideceğini tahmin ediyordu. Aksi oldu. Beyazsaray’dan yapılan açıklama, tipik bir ‘dün dündür, biz geleceğe bakalım’ açıklamasıydı ve Bush yönetiminde gerçekleştirilmiş bütün suçların üzeri örtüldü.

Vicdanlar ve gazeteciler

Dünyanın en iddialı demokrasisini bir gecede koyu bir faşizmin karanlığına sürükleyebilirsiniz. Fakat vicdanlar ve bu vicdanların sözcüsü olmayı başaran gazeteciler bu karanlığı yırtar...

Nitekim, geçtiğimiz Pazartesi günü Wall Street Journal’e isimlerini vermeden konuşan üç ‘eski yetkili’ Amerika’nın yıllarca, ‘üst yönetim suikast timi’ ile birlikte yaşadığını, ülke içinde çalışması yasak olan CIA’nın iç istihbarat da gerçekleştirdiğini anlatıyorlardı.

‘Eski yetkililer’, şu gerçeği açıkça söylüyordu: ‘Bütün bu pis iş Beyazsaray bilgisi dahilinde yürütüldü ama sadece Cheney’e düzenli rapor edildi.’

Demokrasilerdeki çürüme

Ortaya çıkan belge ve bilgiler, dünyanın en güçlü demokrasilerinin de ellerinin kirli olduğunu gösteriyor. ‘Terörizmle mücadele’ beraberinde demokrasiler için büyük bir tehditi de beraberinde getiriyor: Çürüme!..

İstihbarat örgütleriyle belli askeri birimlerin kontrolden çıkmaları sonucunda neler yaşanabileceğinin en net örneğini Amerika’da ortaya dökülen gerçeklerden anlıyoruz.

Obama’nın sürdürdüğü ‘görmezlikten gelme’ politikası ise giderek Amerikan kamuoyunda gerginliğe yol açıyor.

Bush döneminde kurulmuş bütün o ‘mekanizmalar’ yerinde dururken, dünyada kimsenin kendini rahat hissetmesi mümkün değil. Özellikle, ekonomik krizin Amerikan sosyal yaşamına yeni yükler getirdiği bu dönemde.

Amerika’da 2001-2008 arasında yaşanılanlar ve bu yaşanılanların bugün de süren artçı şokları, önemli bir örnektir.

‘Terörizmle mücadele eden devlet yapılanmaları’nın ‘demokrasiden nasıl hızla soğuduğunu’ göstermesi açısından...

star

Bu yazı 1,191 defa okundu.