En Sıcak Konular

Mehmet Ali Birand


Mehmet Ali Birand
0 0 0000

Asker yumruğunu vurmadı...



Türkiye’de, başlangıcı 27 Nisan 2007’ye dayanan  bir Sivil-Asker ilişkilerinde “balans ayarı” yapılıyor.
Eski uygulamalara bakacak olursak, bu olayın ne kadar önemli olduğunu ve dengelerin de giderek nasıl değiştiğini görebiliyoruz. Fazla eskilere gitmeye de gerek yok. Askerle hiçbir sorunu olmayan son koalisyon hükümetinin dahi nasıl azarlandığını hatırlayalım.
Başbakan Mesut Yılmaz’ın Tiflis’te Genelkurmay 2 inci Başkanı Org.Bir’den gelen “İrticaya  karşı mücadelede yeterinde etkili mücadele edilmediği” yolundaki eleştirileri yanıtlaması ve bu eleştirinin altında, Genelkurmay Başkanı Karadayı’nın  süresinin uzatılması arzusunun yattığını söylemesi, kıyametleri koparmıştı. Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları ortak bir açıklamayla, Başbakanı açıkça azarlamışlardı.
Sivil İktidar-Asker ilişkileri hep böyle gelişmişti. Günlük işler iktidardan sorulur, Asker ise Devleti temsil eder, iktidarı denetler, kırmızı çizgileri korur  ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarından  sorumlu tutulurdu.
Alışılmış bu yaklaşım ilk defa 2002’de iktidara gelen  AK Parti (AKP) ile bozuldu. Kıbrıs sorunu ve  AB ile ilişkilerdeki görüş ayrılıklarıyla ilk defa yeşeren “balans ayarı”, 27 nisan 2007 muhtırasıyla resmen başladı. TSK, Cumhurbaşkanlığına Gül’ü istemedi; AKP’yi sert şekilde eleştirdi; DTP’ye oy verilmemesini istedi. Temmuz 2007 seçim sonuçları  ve ardından yaşananlar, TSK’nın isteklerinin tam aksini ortaya koydu.
Son dönemlerdeki gelişmeler ise, bu balans ayarına tuz-biber ekti.
Genel olarak, toplumun edindiği izlenim, Askerin artık eskisi gibi hareket etmek istemediğini gösteriyor.
Genelkurmay Başkanı, görüş açıklamanın ötesine geçmiyor.
Hukukun dışına çıkmıyor.
Demokratik sürecin güvencesi olduğunu açıkça söylüyor.
Bazılarımız, bu tutuma bakıp “asker yumruğunu vuramayacağını gördü ve geri adım attı” diyebilir.
Org. Başbuğ doğrusunu yapıyor. Masaya yumruk vurmuyor. Kurumunu ve ülkeyi maceraya sürüklemiyor
Ben farklı bakıyorum.
Asker, son derece gerçekçi bir tutum içinde.
Yaşadığımız iç ve dış koşullarda ve Erdoğan’ın Başbakanlığını yaptığı bu iktidara karşı, masaya yumruk vurmak veya eskisi gibi bir tutum sergilemenin ne kadar tehlikeli ve gereksiz olacağını görüyor.
Özetle, Org. Başbuğ doğrusunu yapıyor. Kılıç çekmiyor, yumruk vurmuyor. Görüş açıklamakla yetiniyor. Bu tutum belki bazılarının hoşuna gitmeyecektir, ancak Başbuğ tutumuyla hem kurumunu, hem de ülkeyi maceraya sürüklemiyor.
 

Sivil iktidar dik durdu...
Yandaki yazıda verdiğim örnek (Mesut Yılmaz’a Asker tepkisi) , sadece Askerin hükümeti nasıl azarladığını anlatıyor, Sivil İktidarın buna nasıl tepki gösterdiğine değinmiyordu.
Hatırlayacaksınız, Başbakan Yılmaz , Askerdeki süre uzatma  arzusunu, sinema filmi oyunuyla, Tiflis gezisine katılan gazetecilere anlatmıştı.Hatırlayabildiğim kadarıyla, ben, Yalçın Doğan ve Muharrem Sarıkaya oradaydık.
Yazdıklarımızın üzerine, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları sert bir bildiri yayınlayınca, tüm gözler Sivil İktidara , özellikle de hedef alınan Mesut Yılmaz’a dönmüştü. Yılmaz, tek başına hükümeti yönetiyor olsaydı ,belki başka türlü hareket edebilirdi, ancak Askerin bildirisi üzerine, Başbakan alttan aldı. Yanlış anlaşıldığını,  yanındaki gazetecilerin (özellikle de benim) söylediklerini farklı şekilde yansıttıklarını söyleyip, suçu bizim sırtımıza yükledi ve geri adım attı.
Dik durmadı.
Son gelişmelere bakacak olursak, Asker ne kadar daha farklı, günün koşullarına uygun ve gerçekçi şekilde hareket ediyorsa, Sivil İktidarın da eskilere oranla çok daha farklı bir tutum sergilediğini söylememiz gerekir.
AKP’nin, TSK ’ya mesafeli duruşu, 2003-2004 dönemindeki Kıbrıs ve AB’ye tam üyelik girişiminde kendini gösterdiyse de, gerçek balans ayarı, 27 nisan 2007’deki muhtıraya karşı verdiği sert tepkiyle başlamıştır. Sonrası, ardı ardına ve açık demeçlerle sürmüştür. TSK’ dan gelen her eleştiriye Başbakan yanıt vermiş, 2003-2004’deki Darbe günlükleri ve Ergenekon  davası ile Askerin kamuoyundaki imajı sarsılmış ve Askerin Sivil Mahkemelerde yargılanmasıyla ilgili yasa değişikliği ve darbe belgesine kadar gelinmiştir.
Eskiden, Türkiye’nin yönetimiyle ilgili terazi Askerden yana ağır basardı.
Bugün ise, bu terazi giderek dengeleniyor.
AKP iktidarı, balans ayarını biraz hoyratca , yangından mal kaçırır gibi yapıyor. İnce ayar yerine, zaman zaman duyarlıklara dikkat etmeden, kafa göz yarma pahasına adımlar atıyor.İpi geriyor.
Ancak çok kararlı gidiyor.
Bu güç mücadelesi hemen biteceğe benzemiyor. Bu yaşananlara, TSK’dan ve Askeri destekleyen çevrelerden tepkiler gelecektir mutlaka, ancak ne olursa olsun, kurulmakta olan yeni dengenin tekrar eskisine dönmesini beklememek gerekir.

posta



Bu yazı 876 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 27 Eylül 2012 Türkiye, Suriye'de frene basıyor...
    • 25 Temmuz 2012 Türkiye'siz İsrail'in eski etkinliği kalmadı...
    • 20 Temmuz 2012 Esad için yer aranmaya başlandı, ancak henüz kabul eden ülke bulunamadı...
    • 13 Temmuz 2012 Washington Ankara'yı yavaşlatmaya çabalıyor
    • 27 Haziran 2012 Türkiye karizmasını çizdirmedi...
    • 21 Haziran 2012 PKK, vurdukça devre dışı kalıyor...
    • 25 Nisan 2012 23 Nisan müsamelerinden kurtulamayacak mıyız?
    • 19 Nisan 2012 Böyle subay yetiştirirseniz, Darbe'ye hayret etmeyin
    • 2 Mart 2012 ABD raporu: Ermenistan ile ilişkiler açılmalı...
    • 21 Şubat 2012 Bu defa MİT kazandı, ancak dikkat...
    • 9 Şubat 2012 Bırakın dindar nesli, tablet nesli geliyor...
    • 23 Aralık 2011 Biz neden kızıyoruz, asıl Sarkozy utansın...
    • 15 Aralık 2011 Gül 2014'e kadar Çankaya'da...
    • 10 Aralık 2011 Erdoğan çekildi, partinin haline bakın...
    • 30 Kasım 2011 Başbakan'ın ameliyat sonucu saklanmamalı...
    • 27 Ekim 2011 Devlet ne yapsa, bir türlü yaranamıyor...
    • 20 Ekim 2011 Bu açık bir cinayettir, bir savaş ilanıdır
    • 29 Eylül 2011 PKK vuruyor, ancak kışkırtamıyor...
    • 21 Haziran 2011 Erdoğan'ı tarihe asıl Kürt sorunu geçirir...
    • 22 Nisan 2011 Türkiye, BDP'ye sahip çıktı

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,183 µs