En Sıcak Konular

Rüşdü Paşa



Rüşdü Paşa
0 0 0000

Anayasaya giriş dersinde buz kırmak



'ben de kendimi düşmeye bırakacak mıyım'

bataille

dün, mümtaz soysal, bulvar'daydı. ankara'da, 2009'da, tek bulvar olabilir, tunalıhilmi bulvarı'nda yürüyor. ayağında sneakers var, öğleden sonra, sıcak, çok sıcak, 34 derece ihtimal, ankara belediye başkanı ağaçları kesti, ankara yeşillikli değil. mümtaz hoca, kısık gözleri ile beni gördü, görüş alanını değiştirdi. mümtaz hoca, görülmekten mutlu olmaz. kaybolmak imgesi. durdum, döndüm, yürümesini gözlerimle izledim. ankara'daki yalnızlığıma dair bir olay daha. siyasal, yok oldu.

ne mülk ne mülkiye.

dün değil önceki gün, 1978 yılı, milliyet gazetesi'nde mümtaz soysal'ın köşesindeki karalamaları okuyorum, mümtaz soysal en üst yerdeki adam imgesi, mümtaz soysal, siyasal bilgiler fakültesi'nde hoca olduğundan siyasal bilgiler fakültesi'nde okumaya karar veriyorum. bir yerden başlıyorum.

sonraki gün, 1982 yılı, mülkiye mektebi'nin merdivenlerinde müthiş bir kalabalık, merdivenlerdeki kalabalık içinde orta boy bir adam'ı görüyorum, mümtaz hoca yaşlı görünüyor, kısık sesini duymağa çalışıyorum, tek kelime duyamadım, milliyet'teki köşesindeki resmindeki gibi değil mümtaz hoca, neyse.

aynı gün, gerçek yayınları tarafından yayınlanan 'anayasa'ya giriş' kitabını alıyorum, kitap şiir gibi, herşey var kitap'ta, tarih, politika, felsefe, ve saire, güzel. rahatlıyorum. siyasal'a girmekle yanlış birşey yapmamış oldum, tasdikledim. o gün öyleden sonra bir sorun keşfediyorum: ben siyasal'ın iktisat bölümü'ne kayıd olmuşum. 'iktisat' ile 'politika' farkı üzerinde şaşırıyorum. baba, suçlu. iktisat'ı ilk tercih olarak baba işaretledi. iktisat ne ki, sorusu kafamda.

siyasal'a kaydolmam, şahsi siyasal hayatımdaki en önemli olay. bir kayıt olayı, bir yön tayini. bir daha siyasal görüş seçmek durumunda kalmadım.

mümtaz hoca'nın ilk dersi. burjuva kelimesinin ingilizce ve fransızcasını yazıyor kara tahta'ya. kelimenin etimolojisi üzerinde, inanılmaz derecede ayrıntılı bilgiler veriyor, konudan konuya geçiyor, hızlı, kelimelerle ve tarihlerle doldurdu tahta'yı, mümtaz hoca'nın bir yere geleceğine ihtimal veriyoruz, gelmesini bekliyoruz, gelecektir umudunu taşıyoruz. sınıf, köylü, mümtaz hoca kısık sesi ile kendinden emin. bir ses yükseliyor salon'da, bir ses, ne olursa olsun, kurtuluş, çıkış olan bir ses. bir soru: 'biz siyasal'da ne öğreneceğiz'. mümtaz hoca, salon'a döndü, soruyu soranın kim olduğunu sordu, bekledi, sorucu çıkmadı ortaya, benim demedi, kimse ayağa kalkmadı, kendimden şüpheleniyorum, belki bendim soruyu soran, bağıran, dersi kesen. mümtaz hoca, bir süre sonra şu cümleyi kurdu:'o halde soruyu soran sizsiniz, hepiniz'. mümtaz hoca şunu söyledi:"aranızda siyasal'a birşey öğrenmek üzere gelenler varsa, hemen şimdi sınıfı terk etsin, onlar yanlış geldiler, bir daha siyasal'a hiç gelmesin. siyasal'da genellikle birşey öğretilmez. siyasal'ın amacı, öğrencilerinin kafasını karıştırmaktır. şansınız varsa kafanız karışır, büyük şansınız varsa kafa karışıklığından kendi çabalarınızla kurtulursunuz, belki birşey olur". o sınıftan kimse çıkmadı, birşey olmadı.

mümtaz hoca, anayasa'ya giriş kitabını yazdığı için 6 yıl 8 aylık ağır cezaya çaptırıldı. 12 mart'ta dekanlığını yaptığı siyasal'dan götürdüler, buz kırdırdılar. üzerinde kıyafet yok, elinde kazma var, buz kırdırdılar anayasa kitabını yazdığı için mümtaz hoca'ya. 

mümtaz hoca, yürüdü. türkler, fark etmedi.



Bu yazı 1,432 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 4 Temmuz 2012 korku zamanın kaybedilmesidir
    • 4 Nisan 2012 Nietzche bir gelecek tarihçisidir
    • 7 Mart 2012 Mesele Bir Şapka Meselesidir
    • 6 Şubat 2012 Yerliler 1986 Nereye
    • 26 Ocak 2012 Bakış açın yoksa, sen yoksun
    • 9 Ocak 2012 kıyamam sana
    • 22 Kasım 2011 İtalyan Düşü
    • 16 Kasım 2011 evine dön
    • 3 Kasım 2011 İktisatçı
    • 1 Kasım 2011 Arzu
    • 27 Ekim 2011 Ayakta kalmak
    • 11 Ekim 2011 Yöntem
    • 29 Eylül 2011 yalan
    • 16 Temmuz 2011 Kendin olmak bir saldırıdır
    • 22 Haziran 2011 kaçış
    • 26 Mayıs 2011 obama’ya açık mektub
    • 23 Mayıs 2011 kafka’nın dûnyasındayım (*)
    • 18 Mayıs 2011 geçmiş sonradan gelir
    • 14 Mayıs 2011 hakikatin rengi yeşildir
    • 11 Mayıs 2011 halk günü

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,278 µs