İran’da yaşananlar “seçim sonuçlarına itiraz” veya sıradan sokak gösterileri tanımını aşmış kabul edilmeli…
O halde soru şudur; İran’da rejimi tehtid eden yeni bir devrim süreci ile karşı karşıya mıyız?
Ve öyle ise ne zaman?
ABD’de ve dünyada konuya vakıf bir çok uzman için İran yönetimi ayakta kalma gücünü yitirmiş değil.
Hatta o merhaleye daha var.
Tahran dinamiklerini, büyükşehirlerde yaşanan, kimine göre hergün büyüyen kimine göre zamanla sönümlenecek olaylara bakarak okumak kolay değil.
Sayısız parametre, ülkenin politik terazilerine hergün yeni ağırlıklar koyuyor.
Kaldı ki, ülke bütününün olaylara bakışına ilişkin sağlıklı veriler de kimsede yok.
Peki ABD bu süreci nasıl görüyor?
Amerikan resmi söylemi bağlamında, yani Beyaz Saray için konu son derece yalın…
“Bu İran’ın iç enerjisi ile ilgilidir. Barışçıl ve demokratik tüm eylemleri destekliyoruz. Ülkede bir değişiklik arzusu var ise bunu bizzat İran halkı yapacaktır!”
Yani “Barack Obama” söylemi.
Bununla beraber işi İran’ı izlemek olan bölge uzmanlarının tahlilleri daha önemli…
İlk nokta şu: İran’da yaşanan ve artık “kanlı” diyebileceğimiz protestolar, rejimin kırılganlığını gösterdi mi?
“Evet, gösteriyor”. Tahran yönetimi bundan rahatsız.
Peki kırıldı mı? Kesinlikle hayır!
Kırılacak mı?.. Çok mümkün!
Amerikan dış politik elitine yakın kaynaklar, seçim sonuçlarına gelen sert direniş ile Obama’nın Kahire konuşması arasında bir “etkileşim/beslenme” paralelliği kuruyor!
Burada çok dikkat ettikleri konu, ABD’nin ve Obama’nın İran’a karışıyor havası vermemesi.
Böylesi bir durumun, hem İran iktidarını güçlendireceğine hem de muhalif kesimi paralize edeceğine inanıyorlar.
Çünkü yine onlara göre İran halkı, “birşey yapılacaksa ben yaparım” fikrinde.
Amerika’nın merak ettiği, yakından izlediği konu ise, İranlı gençlerin ve kadınların muhalefet mitinglerinde “kalmayı” sürdürüp sürdürmeyeceği!
Bu gözlemin nedeni, eylemlerin İran yönetimi üzerindeki “istikrarsızlaştırıcı” etkisi…
Nihayet can alıcı noktaya geliyoruz…
İran’da yönetimi değiştirecek türden bir devrim söz konusu olabilir mi?
Bunun için “henüz” erken. Ama "ne kadar erken" diye sorulursa, içinde bulunduğumuz yaz aylarının sonuna doğru “işler ilginç bir hal alabilir”!
Tartışmalı seçim sonuçlarına ilişkin Amerikan görüşünü de yansıtayım…
Amerikalılar seçimi Musevi’nin kazandığını düşünmüyor! Ahmedinejad’ın oyları biraz “şişirilmiş” olabilir. Ama seçimi kazanmış olması gayet mümkün!
Bu bilgiler CIA’e ait!..
Şimdi okurlar, “yok artık Amerikan gizli servisinin İran’la ilgili zaman tahminini mi yazıyorsunuz” diye soracaklardır…
Bu yüzden “kaynağımı” da vereyim…
Bu bilgileri kimden aldım biliyor musunuz?
Davos’ta Başbakan Erdoğan’ın “one minute” diye çıkıştığı moderatörden!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle