En Sıcak Konular

Ahmet Kekeç


Ahmet Kekeç
0 0 0000

Al sana fikir yazısı...



Buna benzer bir başlığı şeyhim de kullanmıştı: ‘Al sana fikir yazısı...’ Sonunda bir de ‘puşt’ vardı yanlış hatırlamıyorsam.

Ben bu hakkımı saklı tutuyorum.

İsmim Özdemir İnce değil ki, önüme gelene ‘kuş beyinli’, ‘ahmak’, ‘snop’, ‘iğrenç yaratık’ diye saydırayım.

İsmim Ahmet Hakan Coşkun değil ki coşup durayım, cam çerçeve indirdikten sonra kirişi kıran mahalle psikopatı gibi sütre gerisinden ‘müptezel’, ‘alçak’, ‘şerefsiz’ diye ünleyeyim.

İsmim Yılmaz Özdil değil ki, milletin kıçına hortum bağlayıp ‘geh geh geh’ sırıtayım.

İsmim Ertuğrul Özkök değil ki, ‘kişileri aşağılayan lakap ve açıklamaların gazete sayfalarında yer bulmasından müthiş rahatsızlık duyuyorum’ dedikten sonra, muarızlarımı ‘azgın azınlık’, ‘yaygaracı’, ‘despot’, ‘Keşanlı Galileo’ diye aşağılayayım...

İsmim Bekir Coşkun değil ki, ‘seçme hakkını’ kullanan vatandaşı ‘göbeğini kaşıyan adam’ diye muaheze edeyim.

Şeyhim ‘puşt’ diyebilir.

Ona yakışıyor.

Onun çapında ve küfvünde olun, size de yakışsın.

Dikkat ettiyseniz, örneklemede ismi geçen beş kıymetli fikir adamı da Hürriyet gazetesinde yazıyor. Beşi de ‘demokratmış gibi’ yapmakta son derece mahir... Beşinin de ‘Türkiye Türklerindir’ lejandından hiçbir rahatsızlığı yok.

Bir de, durduk yerde ‘yayın ilkesi’ deklare edip, ‘edepli olacağız, kimseye lakap takmayacağız, edepli olmazsak ağzımıza biber sürün’ diye kendilerini yükümlülük altına sokmuyorlar mı?

Beşiyle de meselemiz var...

Neyse, arada sırada fakiri ziyaret edip, Hürriyet gazetesi yazarları ağzıyla, ‘Ne ona buna sataşıyorsun ulan, biraz da fikir yazısı yazsana’ diyen Ergenekon tosunları için tasarladığım fikir yazısına dönmek istiyorum.

Buyurun sizi şöyle alalım:

Ergenekon diye bir şey yoktur. O belge sahtedir. Dursun Çiçek diye biri hiçbir zaman varolmamıştır.

Bugün Türkiye’de bir ‘karşıdevrim süreci’ yaşanmaktadır. Bizleri bu sürece karşı tetik ve müteyakkız olmaya çağıran Emre Kongar ve Zülfü Livaneli ağabeylerimiz sonuna kadar haklıdır.

Ruhat Mengi çok büyük bir gazetecidir. Fazıl Say dünyanın en büyük sanatçısıdır ve Glenn Gould onu taklit etmektedir. İlhan Selçuk darbeci değildir. Tuncay Özkan pisi pisine içeride yatmaktadır.

Zekeriya Öz kötü savcıdır.

Ömer Faruk Eminağaoğlu iyi savcıdır ve sadece hukuk hassasiyetiyle hareket etmektedir.

Halk aptaldır. Başıboş bırakılmamalıdır.

Başıboş bırakıldığında ya davulcuya varmaktadır, ya zurnacıya...

Devrimciler, karşıdevrim tehlikesine karşı CHP etrafında kümelenmelidir. Deniz Baykal Başbakan olmalıdır.

Ekonomi konuşmak çok tehlikelidir. Ekonomiyi öne çıkaranlar laikliğimizi gündemden düşürmüşlerdir.

Bu nedenle eğitim şarttır.

Eğitilmiş halk, dolayısıyla ‘çağdaşlığı’ isteyeceği için, otomatikman CHP’yi iktidara taşıyacak, ‘serbest piyasa’ ve ‘demokrasi’ gibi yanıltıcı kavramlar üzerinden yükselen ‘karşıdevrim süreci’ sona erecektir.

Bazı darbeler iyidir, bazı darbeler kötüdür.

Tarık Akan’ın babasının sevdiği 38, 60 ve 97 darbeleri iyidir.

Tarık Akan’ın babasının sevmediği ve ‘Bu bizim darbemiz değil Tarık oğlum’ dediği 71 ve 80 darbeleri kötüdür. 80 darbesi, 27 Mayıs’ı ‘milli bayramlar listesi’nden çıkardığı için ayrıca kötüdür.

Bugün geldiğimiz noktada bir ‘iyi darbe’ daha şarttır.

İşte size ‘özlediğiniz’ ve fakirin kaleminden okumaya can attığınız ‘derinlik’te, dört dörtlük, şahane ve de ‘enfes’ bir fikir yazısı.

Oldu mu?

Olduysa paçamdan düşün de, işime gücüme bakayım artık.

star



Bu yazı 987 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz ve empati
    • 5 Temmuz 2012 Hükümeti ve cemaati çökertecek tek isim
    • 26 Haziran 2012 Ben olsam bu gazetecileri sürerdim cepheye
    • 20 Haziran 2012 Bu yazıyı Kürt kardeşlerim okusun
    • 4 Haziran 2012 Nerede bu inek?
    • 28 Mayıs 2012 Kana kan istermiş!
    • 14 Mayıs 2012 ‘Kes zırvalamayı’
    • 1 Mayıs 2012 Menderes de cami yıktırmış... Ne utanmaz adamlarsınız siz!
    • 20 Nisan 2012 Erol Özkasnak
    • 12 Nisan 2012 Suriye’yle savaşa mı giriyoruz?
    • 10 Mart 2012 ‘Zavallı Başbakan’
    • 29 Şubat 2012 Paşa niçin kendini öptürmedi?
    • 27 Şubat 2012 Bizi yormayın kardeşim
    • 17 Şubat 2012 Siz kimi kandırıyorsunuz?
    • 3 Şubat 2012 Rezil olmaya doymadınız mı?
    • 1 Şubat 2012 İyi ki sivil vesayet varmış, şerrinizden korunuyoruz
    • 19 Ocak 2012 Denktaş’ı diriltmek mi?
    • 14 Ocak 2012 Hangi gazeteciler valiz hazırlıyor?
    • 12 Ocak 2012 Kozinoğlu hakkında korkunç karartma
    • 2 Ocak 2012 İlan ediyorum: Hiç yüzleri kızarmayacak!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,130 µs